Öğle arasına çıktığımızda Meriç'le fotoğraf kulübüne gitmiştik. Ali'yle Kuzey de işleri olduğunu söyleyip bizden ayrılmışlardı. Dün ki whatsapp konuşmamızdan sonra her şey sanki ilk günlere dönmüş gibiydi. Ali'yle yan yana geldiğimizde hiç konuşmamıştık.
"Naber yenge? Naber İrem?"
Kulübe gelip Egemen'le karşılaştığımızda bir köşeye çekilmiştik. Kısacık bir muhabbetin ardından Egemen birkaç şeyi kontrol etmek için yanımızdan ayrılmıştı. Ben de o arada Meriç'e önce dün Selim'le konuştuklarımızı anlatmıştım. Şoktan yorum bile yapamamıştı. Meriç okuldaki çoğu kişi hakkında bilgi sahibi olduğundan mutlaka bir şey söyler bir yorum yapar sanmıştım ama sadece şaşkın şaşkın yüzüme bakıyordu. Üstüne bir şok daha eklemiştim.
"Emre de fotoğrafıma yorum yapmış.."
Meriç gözlerini biraz daha büyütürse büyük ihtimalle göz kapakları ayrılacaktı. Başımı sallayıp gülümsemiş ve devam etmiştim. "Son olarak da nedenini anlayamadığım bir şekilde Ali bana inanılmaz soğuk davranıyor.."
Meriç birden elimi tutup beni durdurmuştu. "Dur artık fındık.." Kaşlarım çatık gülerek anlamaya çalışmıştım. "Dur yoksa öleceğim! Kızım ben mi şizofrenim? Sen böyle kendi halinde babasının piremsesi babaannesinin canı ciğeri ve sadece benim fındığım değil miydin? Ne oluyor ya böyle seni benden bizden almaya mı çalışıyorlar?! Tek tek gelsinler olaylara bak.."
Meriç'in söylenmesinin ardından ben de elimi çeneme koymuş yaşadıklarımı düşünmüştüm. Gerçekten ben kendi halinde bir kız değil miydim ya neler oluyordu böyle?
Olayları tek tek değerlendirip en ince detayına kadar konuştuğumuzda ikimizde kara kara düşünmeye başlamıştık.
"İrem sen yine yine ve yine inkar edeceksin ama belki de Yiğit Ali, Emre'nin yorumunu gördü ve ona trip atıyor çünkü sana aşık? Olamaz mı?"
Meriç'in kendince mantıklı sözleri benim kafama nedense oturmuyordu.
"Ya Meriç.. Kendin anlatmadın mı bu çocuğu bana? Bütün kızlara karşı böyleymiş işte bu çocuk. Sataşıyormuş şımarıyormuş aşık filan olamaz bu.. Ben de az çok tanıdım artık.. Hele bir yorum için kıskançlık hiç olamaz.. Kaç kişi yorum yapıyor öyle.."
Benim söylediklerimde Meriç'in kafasına pek oturmamıştı. "Ya tamam tamam da Yiğit'in şımarıklık yaptığı her kız Yiğit'le ikinci gün sevgili oluyordu ya da çocuğa sarkıyordu.. Ama sen.."
"Boş verelim ya belki sadece canı sıkkın acısını benden çıkarıyor.." dediğimde Meriç heyecanını bastırmaya çalışarak konuyu değiştirmişti.
"Peki Emre? Cevap verecek misin? Ya da ne bileyim mesaj filan?"
"Yok ya ne cevabı? Çocuk hem bir hoşçakal bile demesin görüldü atsın hem de aylar sonra yorum.. Babam da zaten gitmiş Turan Amcaya buraya gelin filan bir şeyler yazmış yorumdan.."
Meriç şokla atladı. "Oha gelirler mi dersin?"
"Okul var iş var sanmam uzun bir süre.. Zaten Ali yüzünden kafam olmuş şerbetli profiterol.."
Benim mızmızlanarak söylediğim saçma şey üzerine Meriç birden kahkaha atmış ve kulüpteki herkesin bize bakmasına sebep olmuştu.
Harikasın canım kankam...
"İrem bana ne hissettiğini tam anlayamadığını söylemiştin ya.."
"Hıı evet.. Ne olmuş.."
"Aşık olmuşsun fındığım aşık.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Oyun
Teen Fiction"Sen.. sen bana verilmiş en güzel hediyesin Elis.." demişti çocuk. Kızın da gözleri dolmuştu şimdi. Öksürmeye başlamıştı hastalığının verdiği dürtüyle. Çocuk ona telaşlı gözlerle bakarken toparlandı. "Seni çok seviyorum.." dedi Elis, çocuğun yanağı...