dokuz

1.3K 129 17
                                    

Demir şaşkın şekilde karısına baktı. "Ne demiş?" diye sordu.

Esma gülerek "Evlenilecek bir kız bulun bana." demiş. "Gayet de ciddiymiş. Hatta İpek 'başımı bağlayın' dediğini söyledi." dedi. Çok mutlu görünüyordu. "Ay Demir önce Balca şimdi de Ege. Bütün çocuklarımız sırayla yuva kuruyor. Düşünsene bir iki seneye kalmaz kızımız da gelin olacak."

Demir şaşırmıştı bu habere. Ama Esma nın mutluluğuna gölge olmak da istemiyordu. "Hayırlısı aşkım." dedi sadece. Sonra çalışma odasına gidip kulaklığının düğmesine bastı.

Telefon açılınca; "Naber yavrum nasılsın?" diye sordu. Ne zamandır iş dışında hâlini hatırını sormak için aramıyordu oğlanı. Kendini suçladı. Balca güzel yeğeni, Masal biricik kızıydı. Osman Ege ye çok mu yüklenmişlerdi. Mahir in değil, kendinin ya da Karan ın, Ömer Gazi nin ayak izlerini takip etmek çocuğu çok mu yoruyordu? Hiç belli etmiyordu hâlbuki. Kızlarını atamadıkları ateşe yürüsün diye yıllarca kilden bir çamur gibi yoğurup şekillendirip hepsinin daha güçlü daha zeki daha iradeli bir versiyonunu yaratırken, bir gün şikayet etmeyen bu çocuğun eninde sonunda etten kemikten bir insan olduğunu unutmuşlar mıydı?

"İyilik amca. Hayırdır?" diye yanıtladı Ege. Demirle konuşmak eskisi kadar kolay gelmiyordu.

"Niye öyle imalı imalı hayırdır diyorsun? Öylesine arayamaz mıyım?" Demirin içi acıyordu. Çocuğun bir derdi vardı. Biliyordu.

"Yok estağfurullah amca. Ararsın tabi. Siz nasılsınız? Esma teyzem nasıl?"

"İyi. Evleniyormuşsun. Annen söylemiş. Esma da annen ve Zeynep halanla tanıdık kızların listesini yapıyor."

"Amca kusura bakma. Bir fikir sadece. Tabi sizinle konuşacaktım...."

"Osman Ege tamam." dedi Demir. "Karan Ömer Gazi sen ve ben adaya gidiyoruz. İşini gücünü ayarla ona göre. Hakan da gelir. Konuşalım." dedi.

"Tamam amca. Ayarlarım." diyerek cevapladı Ege. Sonra düşünmeye başladı. Gazi üstelemezdi. Kendisi anlatmadan eşelemek istemezdi. Hakan amcası Gazi ne yaparsa onu yapardı. Karan amcası zaten anlardı bir şekilde. O an diğerlerine açıklamayı uygun görüp görmeyeceğini zaman gösterecekti. Demir amcası ama işte o çok zordu. Yüzüne bakamazdı. Bakamazdı.

Adadaki toplantı inanılmaz biçimde resmiydi. Hakan tedirgin, Gazi şaşkın, Karan kızgın, Demir meraklı görünüyordu.

Karan "Bize danışmadan sormadan, kim olacağına karar vermeden evlenmeye mi karar verdin?" diye bağırdı. "Oğlum sen hayırdır?"

Hakan adamın kolunu sakinleştirmek için tutup, Gazi ye baktı. Gazi "Bir isim yok sanırım. Yani annenler kabarık bir listeyi elemekle meşgul ama nereden çıktı Osman Ege? Oğlum daha yirmi altı yaşındasın sen." dedi ilgiyle. Hakan da "Çok gençsin. Üstelik kim olacağı büyük sorun. İttifak bitirir, düşman kazanırız." diyerek Karan'dan bir adım uzaklaşıp, Gazi nin arkasına geçti. Çekşimserdi yani. Karşı değil.

Demir "Siktiret hepsini benim asıl merak ettiğim başka bir şey. Oğlum, aslanım, ne oldu?" diye sordu. Her zamanki gibi önceliği oydu. Bu daha da kötüleştiriyordu.

Hepsini tek tek süzdü. Yaşlarına rağmen halen güçlü heybetli adamlar. Tüm yaşamlarını adadıkları ne varsa kendisini hepsinin tepesine oturtan. Kendisi gibi bir ciğersizi.

"Düzen ve itibar için." dedi.

Karan "Senin düzenin var. İtibarını tartışmam. Senin gibi bir erkeğin isteyeceği her şeye sahipsin. Aşık olup birine çarpılsan anlarım. E o da yok. ..." dedikten sonra oğlanın cehennem gözlerinin içine baktı. Sonra devam etti. "Baban gibi mesela." dedi.

Osman Ege tufaya düştü. "Ben babam değilim." dedi çaresizce. Hepsi şaşırmıştı. İşleri her şeyleri ortak olsa da hepsinin en iyi dostu kardeşi abisi canı ciğeri Mahir di. Bu çocuk şimdi ona benzemediğini söyleyerek ne yapmaya çalışıyordu ki.

Hakan "Osman Ege seni hiç dövmedim. Ama bana Mahir Efe nin oğlu olmakla alakalı bir sorunun olduğunu ima etmeye çalışıyorsan çok pis ağzını burnunu kırarım." dedi.

Diğerleri de aynı öfkeyle bakıyordu.

"Hiç bir sorunum yok. Benim babam tanıdığım en şerefli namuslu haysiyet onur sahibi adamdır." dedi çocuk.

Karan yavaşça masaya eğilip çocukla yeniden göz göze geldi. "Osman Ege Demir amcana neden bakmıyorsun?" diyerek hepsinin dikkatini çekti.

Niye uzatıyorlardı ki? Niye kafasına sıkmıyorlardı?

Karan "Neden Demir amcana bakmıyorsun?" diye sordu tekrar. "Neden baban gibi onurlu olmadığını düşünüyorsun?"

Demir oğlana baktı. Ölmek ister gibi görünüyordu. Diğerlerini süzdü. Hakan düşünüyor, ihtimalleri değerlendiriyordu. Gazi nin kafası karışmış gibiydi. Karan kesinlikle çözmüştü. "Tamam Karan. Gitme üstüne." dedi sadece.

Sonra Osman Ege ye döndü. "Baban gibi olmaman onursuz olduğun anlamına gelmez." dedi. "Ayrıca başını bağlayınca şeytanlar gitmiyor. Bizzat denedim." diye devam etti. İçi yanıyordu.

Osman Ege ağlayacak gibiydi. "Amca Allah belamı versin ben senin emanetine asla yanlış bir şey yapmadım." dedi. Anlasın istiyordu.

Gazi ve Hakan da şok içindeydi şimdi.

Demir "Biliyorum." dedi.

"Allah benim belamı versin ki ben babam gibi olamadım tamam mı? Demek ki o efsanevi Mahir Efe şerefinden bir gıdım bir şey alamadım. Yaradan şahidim Balca ya dibine kadar kardeş oldum ama ..." Osman Ege ismini bile ağzı yanmadan söyleyemiyordu artık.

"Masal'a abi olamadın." diye tamamladı Karan. Çocuk kafasını yumruklayarak masadan kalktı.

Demir üzüntüyle Osman Ege ye baktı. İçini yokladığında kızgınlıktan çok acıma buluyordu orada. "Maalesef aslanım bu konuda da babandan çok bana çekmişsin." dedi çaresizce.

Çocuk masaya döndü ama oturmadı. "Ne derseniz kabulüm." dedi. "Sürgün edin, kafama sıkın, evleneyim. Neye karar verirseniz kabul ediyorum." dedi. Sonra kendine küfürler ederek ayrıldı yanlarından.

Geride kafası allak bullak dört adam bırakmıştı.

Şeytan Tüyü (Tamamlandı) Korunun Çocukları Final KitabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin