43.

407 32 1
                                    

Remziyi son gürdüğümden beri bir hafta geçmişti. Acaba gerçekten bıraktı mı? Mahallede öylece dolaşıyordum. Selin evde olmadıkça çok canım sıkılıyordu. Annemle her iki günde bir konuşuyorum, Babam yine Koçovalılara takılmak istemiş ama Akın engel olmuş. Babamda olay çıkarmış ama daha fazlasını duymak istemedim. Hiç kafam yoktu bu dramlara. Ben huzurlu mahallemde yaşamak istiyordum, zaten bir kaç ay sonra benim minnoşum gelecek. İki isim vardı aklımda bakalım ne koyarım adını.

Birden karnım ağrımaya başladı. Ama normal ağırı değil, yere çökmemek için kendimi zor tuttum. Duvarlara tutunarak eve kadar yürüdüm. Geçmiyordu bir türlü! Sanki biri karnıma bıçak sokup çekiyordu. Hemen çay yaptım kendime ve battaniyeye sarıldım. Sakince nefes alıp vermeye çalışıyordum ama çok acıyordu. Ne oluyor be?! Elim masadaki telefona uzattım ve hemen doktorumu aradım. Yarına kadar iyi olmazsa hastaneye gitmemi söyledi. Tamam yavaşça ağrı diniyordu..

Ağrılarla uykudan kalktım. Tırnaklarımı Akının koluna deldim. "Ahhhh!" Akın bağırarak uyandı ama benim halimi görünce hemen sustu. "Karnın mı yine?" Kapalı gözlerimle oynakladım. "Tamam hastaneye hemen!" Gözlerimi açıp Akına baktım. "Akın doktor—" - "Çiçeğim ya size bişey olursa? Gel hadi." Akın beni kucakladı ve arabaya oturttu. Yoldayken Akın elimi bir sahneye bile bırakmadı, ben sıktıkça bile bırakmadı.
Hastaneye geldiğimizde bir odaya kaldırıldım. Bana ağrıkisici verdiler ve bebeğim durumunu kontrol ettiler.
Doktor hanım bize bişeyler anlattı ve bebeğimizin iyi olduğunu söyledi.
"Oh be!" Akın anlımı öptü. Çok rahatlamıştı. Gülümseyerek ona baktım. Doktor çıktı bizi yalnız bırakmak için.
"Seni seviyorum Akın Koçovalı."
Akın bi anda gülmeye başladı, ama deli gibi. Psikopatça ifade vardı gözlerinde. "Bende seni" Bu.. Arık Erdenetin sesi..?!

"Açelya! Kalk!" Sıkıca Seline tutundum. Kabus. Kabus gördüm sadece. Uykulu gözlerimi açtığımda kendimi oturma odasında buldum. Burda mı uyumuşum? "Al iç." Selin bana su içirdi o anda kendime geldim. "İyi misin?" Bişey söylemeden onayladım. Rüyalarıma da girmişti şerefsiz! "Harbi mi? Akın diye haykırıyordun çünkü.."

Çukurunda bir çiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin