Evde ortam gergindi. Sultan Anne ile Cumali abi kavga ediyorlardı. Yamaçı niye vurdu? Yani kardeş katili olmak Cumali abiye yakışmaz.
Allahtan Yamaç abi yaşıyordu."SENİN OĞLUN BENİM BABAMI VURDU!"
Nefesim kesildi. Olamaz, bu mümkün değil. Akına baktığımda o ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Etrafıma baktım. Herkes şokdaydı, Salih abi hariç.
O biliyor muydu?
Yok ya bu olamaz. Akın elimden tuttu ve birlikte videoyu izledik.Akın hemen dışarı çıktı ama ben durdum. İnanmadım, inanamıyordum. Yamaç abi yapmaz. Niye yapsın ki? Çok mantıksızdı. Cumali abi niye sormuyor? Niye hemen sıktı? O Yamaçı benden iyi tanıyor. Yapmaz, kendi kafasına sıkar ama mecbur kalmadığı sürece böyle bişey hayatta yapmaz.
Sonunda bende odadan çıktım. Saadet, Damla, Ayşe, Nehir. Herkes kapının önünde bekliyordu. "Açelya bişey desene ne oldu??" Ayşe hanıma baktım ama sustum. Lal olmuştum. Akının odasına girerken kilerden sesler duydum.
Kapıyı açmak istediğimde kilitli olduğunu fark ettim. Kapıya tıkladım. "Akın?" Kapı açıldı ve Akın yorgun gözlerle bana baktı. Çok kötü görünüyordu. Ağlamış. Yanakları hala yaş ve gözleri şişmiş. Kapıyı arkamızdan kapattım ve elimle Akının yanağını okşadım. Rahatlıyordu. Gözlerini kapatıp sakinleşiyordu.
Yere oturduk, hiç bişey demeden, hiç bişey yapmadan kendimizi burada saklıyorduk.
"İnanıyor musun?" Sordum ve köşedeki cama baktım. Kim bilir saat kaç olmuş. Akın başını salladı. "Bende inanmıyorum. Kesin birisi Yamaça pusu kurdu yoksa neden yapsın?" Akın yüzünü bana çevirdi. "O pisliği bulursam—" - "Ne yaparsın?" Akının sesi çok zayıftı. Sanki yıllar sonra ilk defa konuşuyor. "Kafasına sıkarım." Akın öksürmeye başladı. Bide bu eksikti!Gömleğinin üst düğmeleri açtım sonra su verdim. Biraz sakinleşti. "İyi misin?" Saçlarını okşayarak sordum. Öksürme krizine girdikçe hala panikliyordum, ne yapacağımı biliyordum ama Akını öyle görünce donuyorum sanki.
İlaçı da hep yanında değil bu salağın!
Akın onaylayıp bana baktı. "O pislik çok pişman olsa.. affeder miydin?"
Bu ne biçim soru? Yoksa Akın.. Yok ya, olamaz.
"Asla."
Başımı Akının omuzuna yasladım ve gözlerimi kapattım..Gözelerimi bir sese dolayı açtım. Ben ne ara yatağa yattım? Akın yanımda titremeye başladı. Ne oluyoruz? Seğirip durdu. Hemen kalktım ve ışığı yaktım. "Akın kalk!" Hafifçe tokat attım ama işe yaramadı. "Benim yüzümden." Fısıldadı.
Tamam Açelya sakin ol !Yatağın yanındaki bardağa su doldurdum ve Akının yüzüne döktüm.
Gözlerini açtı ama şimdi de nefesi kesildi. Siktir ya astım spreyi nerde?!
İlaçını bir çekmecede buldum ve hemen Akına verdim."İyi misin?" Akın bana bakarak güldü. "Kızım sen beni boğmak mı istedin?" Salak ya! "Kaldırmak istedim mal! Kabus gördün galiba, yani seğirdin bide saçmasapan şeyler dedin." Gülümsesi geçti, tam tersi oldu. Bakışı korkuyla doldu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çukurunda bir çiçek
Ficção AdolescenteOndört tane sıktım. Neden sıktım biliyor musun sen? Eğlencenin ortasında bi ses geldi. Ben varım, Nihat var, Songül var. Songülü almış babası, benim Songülümü,almış babası çıkarmış Çukurdan. Çok uzağa götürmüş, ben naptım ya? Ben naptım ona? Vurdu...