49.

483 32 4
                                    

Evde herkes ayrı acı çekiyordu. Yamaç desen delirmiş gibiydi, Cumali ise dilini yutmuştu, Akın.. Akın bam başka bir dünyadaydı sanki. Karaca ise bir damla yaş bile akıtmadı.

Mutfakta bulaşıkları yerleştiriyordum.
Bir işe yarayım bari.
"Dönmüşsün." Celasun yanıma dikildi. "Akın için döndüm." Celasun kahkaha attı. "Onun yüzünden gitmedin mi zaten?" Gözlerimi devirip Celasuna döndüm. "Hiç mi acıman yok Celasun? Babası öldü Babası! Yalnız mı bıraksaydım?" Gitmek istedim ama Celasun bilekliğimden tuttu beni.
"Benim Babam öldüğünde nerdeydin?"
Elimi onunkinden çekip yine salona geçtim. Akın beni görünce ayağa kalkıp bana sarıldı. "Gittin sandım." Yavaşça koltuğa oturduk. "Bırakmam dedim ya Akın." Gülümseyerek elini okşadım. "Üff sizde bi kesin!" Karacaya şaşkınca baktım. "Karaca!" Damla abla bağırdı. "Ne ya? Ne abartıyorlar?!" Damla abla Karacanın yanına geçti. "Kızım Baban öldü senin Baban!" Akın bunu duyunca gözlerini kapatıp elimi sıktı.

-

Akşam herkes odasına geçti. Akın yatağına oturdu ama hiç kıpırdamadı. "Daha iyi misin.." Akın beni yanına çekti ve gözlerime bakakaldı. "Gidelim. Hemen kaçıp gidelim burdan! Senin istediğin gibi!" Başımı sallayıp Akına gülümsedim.
"Ailenin sana ihtiyacı var." Gözünden akan yaşı hemen sildim. "Allah aşkına Açelya, aile mi kaldı?" Hemen ayağa kalktım ve Akını da çektim. "Kaldı tabi, hem de büyüyor." Yavaşça Elini karnıma koydum. Bebek tam Akının eline bir tekme attı. Bu gün ilk kez Akının yüzünde bir gülümse çıktı...

-

Kalkınca Akının yanımda olmadığını fark ettim. Uyumadı kesin. Üstümü giyinip mutfağa çıktım. Hiç kimse yoktu etrafta.
Ofise gidince içerden sesler geldi.
"Akın bu gece Erdenetlere saldırdı." Kalbim durdu. "Bir diyeceğin var mı amca?" Oh be. Akın burda, iyi yani. Gülmeye başladılar, niye gülüyordular? Psikopatça bir aile gerçekten.

"Açelya." Celasunun sesini duyunca ödüm koptu. "İçeri girsene, niye dışardan dinliyorsun?" Başımı salladım sadece. "Peki.. Hamilesin." Gözleri karnımdaydı. "Akın mı Babası?" Düşünmeden Celasuna bir tokat attım. "Başka kim olacak öküz?" Kahkaha atıp gözlerime baktı. "Vay be. Anne oluyorsun yani.. Akın da Baba oluyor." Benimle alıp veremediği ne var? "Celasun senin benimle bir derdin mi var?" - "Var!" Celasun elimi tutup kaldırdı. "Ben sana liseden beri aşığım kızım! Şu elin var ya, benim yüzüğüm olacaktı bu elde!" Çenem bunu duyunca düştü. Bilmiyordum değil ama hala mı? Liseden sonra sadece arkadaştık biz. "Celasun ben.." - "Sen ne?! Ben bekledim, seni bekledim sonra Akşın geldi. Akşını sevdim, ama hep seni istedim. Beş yıl geçti sonra sen yine çıktın karşıma. İstedim, seni hala istedim ama sen naptın?! Koçovalı Akına düştün!" Elimi sıkarak bana bunları anlattı.

"O seni haketmiyor bile.."
Celasunun gözleri doldu. Tam bişey demek istediğimde ofisin kapısı açıldı. Celasun elimi bırakıp göz yaşlarını sildi. "Açelya hoş geldin kızım." Emmiye gülümse attım sonra Yamaç abiye baktım. "Abi.. başın sağolsun." Yamaç bana bakıp onayladı. "İyki geldin." Akın beni ve Celasunu inceltiyordu.
Umarım bişey fark etmez.

Umarım bişey fark etmez

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

Yine Akının odasındaydık. Gittikçe daha kötüleşiyordu hali. "Açelya.." Akına baktım. "Benim Babam gitti." Tamam belli, bu böyle olmaz. Başka yol bulmam lazım.

Akını kolundan çekip arabaya bindirdim.
Yoldayken bana hiç bişey sormuyordu, konuşmuyordu bile.

"Açelya ne yapıyoruz burda?" Akına gülümsedim. "Bağır."
"ne?"
Akını tepenin kenarına çektim. "Bağır işte. Ne kadar istersen bağır çağır." Akın gözlerini devirdi. "Açelya hadi.." Akını durdurdum. "Bağır." Akın ofladıktan sonra sesice bağırdı. Birden hoşuna gitti. Sesini yükselti ve yine bağırdı. En faydalı terapi buydu. Akına kızgın olduğumda hep buraya gelirdim. "BABA!" Diye bağırıp yere çöktü.

Yanına oturdum ve sırtını okşadım.
"Daha iyi misin?"
Akın bana bakıp aniden beni öptü. Ne yaptığını anladığında hemen benden ayrıldı. "Kusura bakma ben bir an gaza geldim.." Gülerek Akını kendime çektim ve yine dudaklarımızı birleştirdim..

Çukurunda bir çiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin