Bölüm 30:"İşte özlediğimiz görüntüler, hadi girin bakalım"

107 5 0
                                    

Zaman yaralarımızı saracak biliyorum. 

Aytaç

Gerçekten yoruldum artık Sedef beni çok zorluyor. Beni nasıl elinde tutacak merak ediyorum? Bu çocukça davranışlarla mı?

Ofiste çalışanlar aracılığıyla Melike ile uğraşması o kadar itici bir hale getirdi ki onu gözümde. Sonra her şey normalmiş gibi, her şey yolundaymış biz hala sevgiliymişiz, bir çiftmişiz gibi davranışı, tehditkâr konuşmaları... Kariyerimi bitirirmiş... Ben iş aramaya başladım bile. Daha fazla zaten kalamam onun yanında. Melike'de ben olmazsam durmaz. Melike'ye iş bakmasını söyleyeceğim. Belki de gitmeliyiz bu şehirden. Bunu düşünmeye başladım.

Geçen gün işten çıkınca beni bir yere götüreceğini, gelmemin çok önemli olduğunu en azından bu kadarını onun için yapmamı söyledi. Ben de onun için zaten yeterince yanlış yaptım diyerek isteğini yerine getirdim ama beni arkadaş çevresine sokmaya çalıştığını anlayınca sinirlendim. Emri vakisi yeterince can sıkıcı değilmiş gibi bana sırnaşarak arkadaşlarına beni sevgilim diye taktim etmesi daha da sinir bozucu bir hal almıştı. Bir bahane bulup onu da mahcup etmemeye çalışrak yanlarından ayrıldım. Elif'i aradım önce beni ancak o dinlerdi, bunları henüz Melike'ye anlatmalı mıyım bilmiyorum? Melike'nin evde olmaması bir bakıma iyi olmuştu. Elif ile dertleşmek de fena olmadı ama Melike'yi de görsem fena olmazdı. Zili çaldığımda kapıyı açan o olsaydı boynuna sarılırdım herhalde. Tam evden çıkarken döndü nerdeydi, kimleydi bilmiyorum bilmekte istemiyorum, sormayacağım.

Ertesi gün iş yerine geldiğinde önce masasına gittikten sonra odama geldi ve bana dün gece için açıklama yapmaya başlamıştı ki Sedef kapının girişinde kollarını düğümlemiş Melike'ye bakıyordu. Melike çıktıktan sonra bir de ayaküstü Sedef ile tartıştım. Kafayı yiyeceğim galiba hala anlamamakta ısrar ediyordu.

"Beni dün ne kadar zor durumda bıraktığının farkında mısın arkadaşlarımın yanında?''

"Beni arkadaşlarınla tanıştırmanı ben mi istedim senden? Emri vakilerden hiç hoşlanmam'.' Dedim

"Önünde sonunda tanışacaksın ne fark eder bugün yarın?''

"Önünde sonunda tanışacak mıyım? Ne mi fark eder? Neden anlamamakta bu kadar ısrarcısın ki? Bitti diyorum sana bitti!'' Dedim. Ben böyle söyleyince sinirlendi bacaklarından diğerine göre bir adım ileride olanın ucuyla yere pıt pıt vurmaya başladı. Elleri belindeydi sonra dudaklarını ısırmaya başladı

''Ben bitti demeden bitemez.'' Dedi ve az önce Melike'nin yaptığı gibi hışımla odadam çıktı. Ben nasıl oldu da sakin ve güzel hayatımda aile kurma planları yaparken bu noktaya geldim? Hepsi Yiğit'in yüzünden değil mi aslında? O geri dönmeseydi keşke dediğim zamanlardan biriydi buda. Keşke hiç geri dönmeseydi.  

Melike

Cuma akşamı yatağıma yatarken haftasonu olduğu için istediğim kadar uyuyabileceğimi ve kafa dinleyeceğim bir gün geçireceğim diye seviniyordum. Bir bakıma öylede oldu ama istediğim kadar malesef uyuyamadım. Benim temizlik meraklısı ev arkadaşım sabahın köründe beni zorla uyandırdı. Ayağımdan çekip yatağımdan çıkardı. Alt dudağımı bükmem, yavru kedi, köpek bakışlarım hiç birşey onu durdurmaya yetmedi. Kendimi önce kahvaltıda sonra da camları silerken buldum. Bütün gün mobilyaları oraya buraya çekip altlarını süpürdük, sildik. Çatallar, kaşıklar çamaşır suyunda bekletildi, camlar silindi, banyo duvarları bile ovalandı.

Nedir bu temizlik meraklısı insanlardan çektiğim? Hayatımdaki herkes bu kadar temizlik, düzen düşkünü olmak zorunda mı? Temizlik bittikten sonra akşam yemeği hazırlama faslına girişildi, yemeği yedik derken ben kendimi tekrar yatakta buldum. Çok yorulmuştum.

Sadece bir hata!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin