18.bölüm

568 81 24
                                    

Önceki bölümden...

Daha birkaç gündür tanıdığı bir kadına ne gibi sözler söyleyebilir, yüreğine dokunabilirdi ki?

Kalmasını istemesinin sebebi olsa olsa kendisini öyle bir adama teslim ederse sonradan hissedebileceği suçluluk duygusu olurdu.
Ve ya vicdan yapacak olması olurdu.

Bu nedenle merakını köreltmeye çalıştı ve tekrar gözlerini kaçıracağı sırada işittiği sözler yüreğini yaktı...

***

Hissettiği bu yangın tatlı bir yangındı.

Sanki yüreğinden başlayarak tüm ruhuna, bedenine işliyor, son olarak yanaklarına alev topu gibi oturmasını sağlıyordu.

Çünkü Jareth tüm ciddiyetiyle,

" Çünkü aşık olduğum kadını bırakamam Diana. Anlıyor musun? Bırakamam." demiş ve bir anda kendisine sıkı sıkıya sarılmıştı.

Sarılması bir yandan iyi olmuş, utançla kızaran yüzüne perde olmuştu fakat utançtan çok şaşkınlık duygusunun esiri olmuştu.
Böyle bir itiraf beklemiyordu.
Nasıl bir tepki, nasıl bir cevap verecek bilemiyordu.

Sadece Jareth ' ın sarılışına karşılık verdi ve başını göğsüne yaslarken kollarını beline doğru doladı.

Bu adamın kolları arasında olmak tarifsiz duyguları ruhuna uğurluyor, bedeni huzuru hiç olmadığı kadar tadıyordu.

Bu ona karşı beslediği aşk mıydı? Kestiremiyordu fakat bir arkadaşa beslediği duygulardan farklı olduğunu biliyordu.
Yine kalbi normalden hızlı atıyordu.
İçinde kelebekler kozasından çıkıp uçmak için çırpınıyordu.

Jareth' ın dediklerine karşılık veremeyecekti. Emin olmadan bunu yapmak istemiyordu.
Bir şeylerin ters gittiğini farkediyordu fakat bunun aşk olup olmadığını anlamadan bir adım atmak istemiyordu.
Jareth' ın kalbini kırıp, incinmesine yol açarsa kendini affetmez, affedemezdi.

Belki de sadece sığınabildiği tek kişi oluşu kafasını karıştırıyordu.
Bu olasılığı bir kenara atıp hareket edemezdi.

Jareth' ın, " Senden bir karşılık beklemiyorum Diana. Sadece seni neden bırakamadığımı bil istedim." demesiyle düşüncelerinden sıyrıldığında, " Teşekkür ederim." dedi.
Kolları arasından çıktı ve ayağa kalkarken, " Ben biraz uyusam iyi olacak." dedi.
Birnevi kaçıyordu.
Yüreğini ele geçiren yangını dahada alevlendirmek yerine biraz olsun söndürmek istiyordu.

" Tamam. Sen çık odana. Bende biraz şirketteki işleri yoluna koyayım." diyerek ayağa kalkan Jareth 'a tebessüm etmekle yetindi ve salonun çıkışına yöneldi.

Uyuyamayacağını biliyordu. Bu durumda nasıl uykuya teslim olabilirdi.
O yüzden odaya girdiğinde bedenini yatağa bıraktı ve yan yatarak dizlerini karnına doğru çekti.
Ne kadar kaçmaya çalışsada yaz yağmuru misali bir anda kendini Jareth' ın kolları arasında buluyordu.
Öpüştükleri an gözünde canlandığında ise kalbi yerinden çıkacakmışçasına hızlı ve bir o kadar da heyecanla atıyordu.
Yüzünde oluşan gülümsemeyi hissettiğinde, " Kendine gel Diana." diyerek kendi kendine konuştu.
Bu zamana kadar bu tür duyguları tatmamış oluşu kafasını karıştırıyordu.Doğru olup olmadığını ayırt edemiyordu.
Gözlerini kapadı ve Jareth' ı düşünmemeye çalıştı. Düşündükçe daha çok çıkmaza sürükleniyordu.

Felekten Bir Gece ( TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin