6.bölüm ~Havlu~

4.3K 175 178
                                    

Diana bu yakınlaşmadan içten içe hoşnuttu fakat 'Dur.' demeli ve bu çekime bir son vermeliydi.
Bedenini ele geçiren mayhoş ürpermeden kurtulmalı, kendine gelerek Jareth' tan uzaklaşmalıydı.

"Jareth lütfen daha fazla yaklaşma." dedi ve bedenini yüz yüze gelecek şekilde çevirdi. Burunları birbirine değecek cinsten yakınlığı bozmak içinde başını biraz olsun geriye doğru çekerken uyarırcasına, "Jareth." dedi.
Sesini içinde beslediği duyguların aksine oldukça sert tutarken kaşlarını ise bilerek çatmıştı.
Rahatsız olduğunu anlamasını ve geri çekilmesini istiyordu fakat istediğinin aksine Jareth kendisine biraz daha dikkat kesiliyor, geriye doğru milim kımıldamıyordu.

Bakışlarını Jareth' ın bakışlarına dikti. Belki bu şekilde rahatsız olur, geri çekilirdi. Hatta biraz daha ileri gitti ve geriye doğru çektiği başını normal tutarak burunlarının birbirine değmesini, sıcak nefesinin Jareth' a ulaşmasını sağladı. Adeta şeytanla cezbedici bir anlaşma yapıyor, çıkmaz yollara sapıyordu.
Damarlarında dolaşan kan hızlanıyor, kalbinin ritmi artıyordu.

"Jareth sana geri çekil dedim." diyerek fısıldadı. Jareth' ın yanından geçip gitmeyi değil de böyle farklı bir yolu tercih etmiş olması kendisini dahi şaşırtırken Jareth' ıda şaşırtmıştı.
Hatta sadece şaşırtmaklada kalmamış heyecanlandırmıştı.
Jerath' ın hızlanan kalp atışları kendisinin göğsüne işliyor, her atışında adeta ağır bir darbe alıyormuşçasına sarsılıyordu.

Dudaklarına değen dudaklarla donup kaldı. Jareth öpüp öpmemek arasında ikilemde kalmıştı. Çünkü dudaklarını oynatmamış, öylece kalakalmıştı.

Jerath' ın hafif dokundurduğu dudaklarını geri çekmesiyle tuttuğu nefesini yavaşça geri bıraktı.
Neden böyle bir şey yapmıştı anlayamamıştı.
Erkek milleti ya öper ya öperdi ama Jareth içinde verdiği savaşta yenilgiye uğramış gibi geri çekilmişti.

Üzülmüştü. Jareth' ın kendisini öpmesini istemişti. Kendine itiraf ettiği bu gerçekle yanaklarına oturan alev toplarını bir kez daha hissetmişti.

Jareth' a göz ucuyla bakmayı başardığında oda kendisi gibi utanmıştı. Bunu kaçırdığı bakışlarından anlayabiliyordu. Dudaklarına oturmak için can atan tebessümünü durdurmaya çalışıyordu ama bakışları aşağılara kaydığında daha da zorlanıyordu.
Önlüğün üstünde yazanlar gülme isteğini tetikliyordu.

Jareth' ın bu utanç dolu atmosferi dağıtmak adına kendisine, " Üzerindekilerle rahatsız değil misin? Baksana şuna daracık." diyerek bakışlarıyla üzerindeki elbiseyi işaret etmesiyle, "Ahh hem de nasıl rahatsızım anlatamam." dedi.
Yalan söyleyemeyecekti. Çünkü görünün köy kılavuz istemezdi.

"Benim tişörtlerimden birini giyebilirsin. Yan odadaki dolaptan alabilirsin." demesiyle, 'Tamam.' anlamında başını salladı.
Onun öncesinde ılık bir duşa ihtiyacı vardı.
Barda geçirdiği gecenin ardından suyla buluşamamış, bedenine ve saçlarına sinen kokudan kurtulamamıştı.

"Duş alabilir miyim? " dedi ve önüne gelen saç tutamlarını kulak arkalarına sıkıştırdı.

"Tabi ki alabilirsin. Banyodaki dolapta havlu var." diyerek Jareth' ın odanın çıkışına ilerlemesiyle kendide banyoya doğru ilerledi.

Jareth' ın kapıyı kapamadan önce, " Duşunu alıp mutfağa gelde karnımızı doyuralım." demesiyle, " Tamam." dedi. Bu adam ya fazlasıyla oburdu yada kendisi yemek yemeyi unuttuğu için öyle geliyordu.

Felekten Bir Gece ( TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin