34.bölüm

400 25 20
                                    

Önceki bölümden .....

İkisinin elleri çikolatalarla doluyken birbirlerine baktıklarında flaş yine patlamıştı. Hazırlıksız yakalandıkları bu poz ikisinide güldürdüğünde yine poz verememişler, flaş bir kez daha patlamıştı.
O kadar içten ve samimi fotoğraflar doğuyordu ki mutluluğu dahada artıyordu.

" Çabuk aç ağzını." diyerek elindeki çikolatalardan birini kavradığı gibi Jareth' ın ağzına tıkmıştı ki flaş yine patladığında verdikleri bu poz ile kahkasını patlattı.
Jareth' ın yüzü öyle komik bir hâl almıştı ki çikolata büyük boy olduğu için ağzına sığmamış yarısı dışarda kalmıştı. Yemek için uğraşırken mırıltılar çıkardığında, " Ne dediğin anlaşılmıyor."dedi ve daha şiddetli bir kahkaha attı.

Elindeki çikolatalardan Jareth' ta kendisinin ağzına uzattığında kahlahalarını dizginlemeye çalışarak ağzını açtı. Jareth ' ta koca çikolatayı ağzına tıktığında bu sefer kahkaha atan kendisi değilde Jareth' tı ve bu durumdan ne denli keyif aldığı gözlerinin yan kısımlarına toplanan yaştan anlaşılıyordu.

Bu sırada flaş üstüne flaş patlıyordu fakat kendileri poz vermek yerine akışına bırakıyordu...

***************,
Ertesi gün
**********

Diana, yorulduğunu hissederek elindeki bezi orta sehpaya bırakıp bedenini koltuğa attığında zamanın ne çabuk geçtiğini farketti. Sabah kahvaltısından sonra Jareth işe giderken kendisi ise temizliğe koyulmuştu ve bu saate kadar durmamıştı.
Saat akşamüstü dördü gösteriyordu ve Jareth' ın gelmesine ise sadece bir saat kalmıştı. Daha akşam yemeği için bir şeyler hazırlamalıydı. "Biraz dinlendikten sonra onuda hallederim." diye kendi kendine mırıldandı. Kolları durmuştu şuan kalksa bile pek bir şey yapamazdı.

Jareth' a temizlik yapacağını söylediğinde itiraz etmiş evi zaten temizleyenlerin olduğunu, kendisini yormaması gerektiğini söylemişti fakat kendisi bunu kabul etmemişti.
Hem zaman geçirecek bir şeyi yoktu hemde evi olarak benimsemeye başladığı yeri yabancı insanların temizlemesini istemiyordu. Annesi gibi kendi evini çekip çevirebilir, temizliğini bizzat kendisi halledebilirdi.

Dakikalar geçtikçe üstündeki yorgunluğun azalmasıyla tekrar ayağa kalktı. Bıraktığı bezide geri alarak salondan çıktı. Kirli sepetine attıktan sonra mutfağa yönelecekti ve aklına ilk geleni pişirecekti. Yemek yapmayı daha çocuk yaşta annesinden öğrenmişti. Annesi her defasında, ' Öğren ki ilerde sıkıntı çekmeyesin.' demiş ve mutfağa girdiğinde hiç burnunu sokmadan yemek pişirmesine izin vermişti. Zaten böyle şeyler elinden geliyordu fakat yapması için istemesi gerekiyordu. Yoksa ne kadar bilmesine rağmen mutfağa bile girmezdi.
Sevdiği adama yemek yapmak ise apayrıydı. İçi istekle doluyordu ve daha yapmadan beğenip beğenmeyeceğini merak ediyordu.

Bezi atarak mutfağa girdiği sırada kapıdan gelen tıkırtıdan Jareth' ın geldiğini anladı ve, " Hayatımm erken geldin." diye seslenerek dolaba yöneldi.

Saniyeler sonra Jareth kapıda belirerek, " İşim erken bitti, bende hemen arabama atlayıp geldim." dediğinde gülümsedi ve dalgaya vurarak, " Hasretime dayanamadın değil mi?" dedi.

Dolabın kapağını açarak bakındığı sırada Jareth' ın yanına gelerek dolabı geri kapayarak, " Ne yalan söyleyim burnumda tüttün." dedikten sonra belinden kavraması ile gülümsemesi genişledi. Bakışlarını sevdiği adamın bakışlarını buldu ve milim milim aralarındaki mesafenin azalmaya başlaması ile ellerini göğsüne yerleştirdi. " Dur, yemek yapmalıyım." dedi.
Son sözleri ile Jareth ' ın yüzü değişmişti. Gülümseyişi silinmiş, bakışları ise başka bir noktaya sabitlemişti.
Bunun nedenini öpecek oluşunu engelleyişine bağladı ve, " Tamam, tamam öp hadi." dedi fakat sevdiği adamın öpmeye yeltenmek yerine geri çekilmesi ile şaşırırken, " Ne oldu Jareth?" dedi. Demek ki başka bir sorun vardı.Endişelenmeye başlamıştı.

Felekten Bir Gece ( TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin