3.bölüm ~Hızlanan kalp atışları~

7.2K 239 73
                                    

Bazen önüne çıkan taş takılmana neden olabilir ve kaderinin dönüm noktası oluverir.

************

Evinden siyah, kar maskeli, iri yarı adamlar çıkıyordu. Ellerinde kesici aletler ve sopalar barındırıyorlardı. Arabadan inip inmemekte tereddütte kaldı. Eğer indiğinde kendisine yönelirlerse ne yapardı. Sanırım bu ikinci uyuşturucu içerikli yaşadığı ev baskını vakasıydı.
Ama evde olmayışı bir kez daha canını kurtarmıştı.

Jareth' ın bir anda arabayı geri çalıştırarak gaza basmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı ve arabaya doğru koşan adamlarla karşı karşıya kaldı.

Sanırım bu rastgele bir baskın değildi. Hedefteki kişi kendisiydi.

Bedeni titrerken, " Benden ne istiyorlar." dedi. Bunun cevabını Jareth bilmiyordu, biliyordu. Ama yine de yaşadığı duyguların getirisi olarak ağzından çıkacak olan saçma sorulara engel olamıyordu.

Jareth, " O olaydan sonra seni hiç rahatsız eden oldu mu?" dedi ve bir yola bir kendisine bakmaya başladı. Hızını biraz olsun azaltmıyor, takip etmelerini göze alarak ilerliyordu.

"Hayır." dedi Diana. Kendisini bu zamana kadar kimse rahatsız etmemişti ama her duruşmaya gittiğinde suçluların pis bakışlarına maruz kalmıştı. İntikam almak istercesine parıldıyorlardı.

"Ama o iki suçlu-" dedi ve sustu.Saçmalıyordu. Bu kadar kısa sürede dışarı çıkmış olamazlardı.

"Diana devamını getir." diyerek Jareth' ın yaşadığı tedirginliği kendisine geçirmesiyle ceketini çıkardı ve saçlarını geriye doğru attı.
Bunu Jareth' a nasıl anlatacaktı. Belkide bu düşüncesi sadece kuruntudan ibaretti.

"Ailemi öldüren iki suçlu olabilir diye düşündüm ama bu kadar kısa sürede çıkmaları olanaksız." dedi. Jareth sıkıntıyla elinin birini direksiyondan ayırarak saçlarından geçirdi ve biraz olsun kendisini sakinleştirmek adına, "Takip etmiyorlar. Rahatla biraz." dedi.

Bu dediği rahatlamasına neden olmamış, aksine daha da düşünmesine yol açmıştı.
Adamların derdini merak ediyor, ilerleyen zamanda başına nelerin gelebileceğini kestiremiyordu.
Belki de kendisini öldürecekler ve aileden geriye kimseyi bırakmayacaklardı.

Ama kendisi o adamların başına bela olmamış, aksine adaletin gücüne inanarak daha doğrusu inanmak isteyerek burnunu sokmamıştı.

Jareth' ın,"Uyuşturucu çetesinin adamlarına bulaşmış olmalısın. Yoksa normal uyuşturucu bağımlıları bu kılıkta, ikinci kez aynı eve girmeye cesaret edemez." demesiyle, " Ama ben bir şey yapmadım. Sadece ailemin katillerinin hak ettikleri cezayı almalarında yardımcı oldum. Avukat tutarak onlara karşı tüm haklarımı kullandım."dedi. Nefesi bitmiş, bir solukta konuşmuştu.

Ne yani tamamen pasif mi kalmalıydı? Peki ya o zaman ölen ailesine ne olacaktı? Onların kanları tam anlamıyla yerde mi kalacaktı?

Artık herşey için çok geçti.
Bunları düşünmeyi bırakmalı ve artık ne yapacağına odaklanmalıydı.
Jareth' ın başınada bela olmuştu.
Hissettiği suçluluk ve mahçuplukla, " Özür dilerim." dedi.
Sesi yaşadığı coşkun duyguların aksine oldukça sakin çıkmış, kendisini bile şaşırtmıştı.

"Ne özürü?" diyerek Jareth' ın sorusuna karşılık olarak soru yöneltmesiyle lafı dolandırmadan düşüncelerini dışa vurdu ve, " Başına bela oldum görmüyor musun?" dedi.
Karşılıklı sorular yöneltiliyordu ve Jareth' ın bir sonraki sorusunu bekliyordu.
Ama Jareth düşüncesinin aksine soru yöneltmemiş, "Görüyorum ama başıma gelen en güzel bela oldun." diyerek kendisini şaşkınlığa uğratmıştı.
Yanaklarına oturan alev toplarını hissederken bakışlarını Jareth'ın ciddi ama  bir o kadar da sempatik yüz hatlarından ayırdı.Başını önüne eğdi. Bedeni yangın yerine dönüyor, alevler tüm benliğinde yükseliyordu.

Felekten Bir Gece ( TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin