Diana yaklaşık iki saattir oturuyor, odadan dışarı adımını dahi atamıyordu. Çünkü kapının önünde iki adam dikiliyor, dışarı çıkmasını engelliyordu. Biliyordu ki bu da Jareth' ın başının altından çıkmış, kaçabileceğini tahmin ederek önlem almıştı.Telefonunun çalmasıyla yayıldığı koltukta, çıkan hışırtıya inat biraz olsun dikleşti ve ceketinin cebine uzandı. Arayana baktığında yine şaşırmamıştı hatta bu kadar geciktiği için yadırgamıştı. Yıllar öncesi aldığı kararın aksine telefonu açtı ve, "Roberto." dedi.
Sesi normalinden biraz daha kısık çıkmıştı. Bunca zaman uzak durarak Roberto' ya haksızlık ettiğini biliyordu fakat gönlü her defasında, 'Uzak dur yoksa canı yanar.' diyordu.
Roberto' nun ne denli kırılgan bir kalbi olduğunu biliyordu. Eğer onu sevmediğini, arkadaş olarak gördüğünü söylerse yıkılacağını, bunca zaman içinde büyüttüğü umudun yerle bir olacağını biliyordu.Telefonun diğer ucundan gelen, "Roberto değil güzelim Victor." sözleriyle şaşkınlığa uğradı. Bu dün gece konuştuğu adamdı. Tedirginlikle yüz hatları sertleşmiş, bedeni kaskatı kesilmişti.
"Sözümü tutamadım ne yazık ki." diyerek adamın tekrardan konuşmasıyla dün geceki son sözlerine vurgu yaptığını anladı. Bir dahakine yüz yüze konuşacaklarını söylediği halde yine de aramıştı. Hem de Roberto' nun telefonundan aramıştı.
"Roberto' nun telefonunun sende ne işi var ?" diye sordu ve odada kendince belirlediği mesafe arasında gidip gelmeye başladı. Olayı anlamaya çalışıyordu. Robertoyla aralarında nasıl bir bağ olduğunu çözmek adına adımlar atıyordu.
"Senle görüşmeden önce biraz heyecan katmak istedim." diyerek sinirlerine dokunacak bir kahkaha atmasıyla yumruk yaptığı elini sıkmaya başladı. Bu tür oyunlar fazlasıyla çocukça ve saçmaydı.
"Sen kaç yaşındasın ha? Söylesene bana? Ne bu yaptığın? Direkt karşıma çıkamadın mı? " diye ard arda soruları sıraladığında nefessiz kalmıştı. Bu tür oyunlar önceki durgun hayatına zıt düşüyor, ne sözlerine nede duygularına hakim olabiliyordu.
"Sevgilim biraz sakin ol. Hem eski sevgilinle tanışmış oldum. Çok beyefendi biri. Bizi evinde misafir ediyor." demesinden önceden tanışmıyor olduklarını anladı. Kendi başını beladan kurtaramazken Roberto' yuda bu saçmalıkların içine dahil etmişti ama böyle olsun istememişti. Zaten kendi elinde de değildi. Herşey az önce adını öğrediği Victor denen adamın başının altından çıkıyor, ne yapmaya çalıştığını çözemiyordu.
Aklına gelenleri yine sıraladı ve, " Sen sapık mısın? Yada canın sıkıldı ve kendine eğlence olarak beni mi seçtin? Bu kadar mı karakterimi vasat gördün?" dedi. Cidden artık bu saçmalık fazlasıyla uzamıştı.
"Vasat mı? Saçmalama sevgilim. Sen benim gözümde nadide bir çiçek, ulaşılması zor ve bir o kadar da göz kamaştırıcı bir elmas, kozasından çıkmış mucizevi güzellikteki bir kelebeksin." diyerek Victor' un kendisine övgüler yağdırmasıyla dediklerini kâle almadı ve, "Benden ne istiyorsun." diye hiddetle sordu.
Hiç gecikmeden sorusuna aldığı, "Daha kaç defa söylemem gerekiyor sevgilim. Seni istiyorum. Sadece seni." cevabıyla sesini ayarlayamadı ve, "Yeterr. " diye bağırdı ve ceketini çıkararak koltuğun üzerine attı. Fazlasıyla terlemiş, adeta alevler içinde kalmıştı.
Victor' un sessiz kalmasıyla sözlerine devam etti ve, " Bu saçmalığa bir son ver artık. " dedi.
"Sen buraya geldiğinde son vereceğim sevgilim. Eğer gelmeyecek olursan da eski sevgilinin yaşamına son vereceğim." demesiyle duyduklarına inanamadı. Az önce Roberto' yu öldüreceğini mi ima etmişti? Bu adam iyi miydi yada aklı yerinde miydi?
" Sen ne saçmalıyorsun?" diyerek çıkıştı. Korumaya çalıştığı öfkesi gün yüzüne çıkmıştı ve sesi hırıltıdan ibaretti.
"Saçmalamıyorum sevgilim. Olacakları söylüyorum." demesiyle ne kadar telefonu kapamak istesede kendine hakim oldu. Göz göre göre Roberto' nun hayatını tehlikeye atamaz, ölümüne zemin hazırlayamazdı.
"Tamam geleceğim." dediği sırada kapının açılmasıyla neye uğrasığını şaşırdı. Eli ayağı birbirine dolanırken gelen kişiye baktı. Jareth içeriye kaşlarını çatarak girmiş, keskin ve bir o kadar da delici bakışlarıyla kendisine bakmaya başlamıştı. Telefonun diğer ucundan Victor' un, "Tamam sevgilim. Seni bekliyor olacağım." dediğini işittiğinde "Tamam." diye mırıldandı ve telefonu kulağından çekerek kapama tuşuna bastı.
Telefonu cebine attığı sırada ise sanki hiçbir şey olmamışçasına gülümsemeye çalıştı ve, " Beni baya beklettin." diyerek bakışlarını Jareth' tan kaçırdı. Bu yaptığının ne kadar yanlış olduğunu bilsede bakışlarındaki buğulanmayı görmesinden iyiydi. En azından bu şekilde ağlamak üzere olduğunu göremezdi. Bir ihtimal durumu toparlayabilirdi.
Dediklerini duymazdan gelen Jareth' ın, "Kiminle konuşuyordun?" diye sormasıyla yalanlar çukurundan nasıl bir yalan çıkaracağını düşünmeye başladı. Nasıl dese daha inandırıcı olurdu? Karar vermeye çalışıyordu.
Bu sefer 'Müzik dinliyordum.' diyerek işin içinden sıyrılamazdı.
En iyisi kız arkadaşıyla konuştuğunu söylemekti. Tabii öyle bir arkadaşın olmadığıda aşikardı ama bunu Jareth bilmiyordu."Kız arkadaşımla konuşuyordum." dedi ve az önce sinirle fırlattığı ceketini alarak kenara koydu. Koltuğa otururken içinden, ' Umarım başka soru sormaz.' diye geçirdi ve bakışlarını tişörtün açıkta bıraktığı bacaklarına dikti.
Jareth' ın inanmadığını belli eden ses tonuyla, "Öyle olsun bakalım." dediğini işitti. Başını kaldırmak yerine daha da eğdi ve gözlerini kaparken sadece kendinin duyabileceği ses tonuyla, " En azından uzatmadı." dedi.
Konuşmayı kısa tutup, kestirip atması işine gelirdi.Şimdi bunları bırakıp aklına bomba gibi oturan konuya odaklanmalıydı. Roberto' ya gitmenin yolunu bulmalı, Victor denen adamdan eski sevgilisini kurtarmalıydı.
En iyisi şirketten çıktıklarında arabaya ilerlerken bir anda koşmaya başlayarak kaçmaktı. Jerath kendisine yetişmesin diye de o ara dikkatini dağıtabilir, bir şeyler isteyebilirdi.
Ne isteyeceğini düşünürken bir yandan da, " Şirketteki işin bitti mi?" diye sordu. Bu sırada bakışları Jerath' ın bakışlarına ulaşmıştı." Bitti. Artık gidebiliriz." diyerek adlandıramadığı duyguları barındıran bakışlarını kendisinden çekerek kapıya doğru ilerlemesiyle kendide hışımla koltuktan kalktı ve ceketini eline alarak ilerlemeye başladı...
***********
Şirketten çıkarak arabaya doğru ilerledikleri sırada Diana gözüne kestirdiği simitçiye odaklandı ve tek kaşı dahice kalkarken Jareth' a dönerek, " Bana simit alır mısın?" dedi. Olumlu cevap verip kendisini geri çevirmeyeceğini biliyordu. O sırada oluşacak olan boşluktan yararlanabilir ve tabiri caizse topuklayarak kaçabilirdi.
"Alırım tabii. Sen arabada beni bekle." diyerek cebinden çıkardığı anahtarla arabanın kapılarını açarak simitçiye doğru ilerlemesiyle Jareth' a minnet duydu. Farkında olmadan işini daha da kolaylaştırmış ve kusursuz bir şekilde kaçması için kendisine olanak sağlamıştı.
Vakit kaybetmeden topuklarının üzerinde ters yöne döndü ve ilerlemeye başladığında gözleriyle sokakları taradı. İlk sapağa doğru koşmaya başladığında ise Jareth' ın kendisini fark edip, fark etmediğini anlamak için arkasına baktı. Habersiz bir şekilde aldığı simitlerin parasını ödüyor olduğunu gördüğünde tekrar önüne döndü. Sapaktan döndüğünde artık biraz olsun rahatladığını hissetti.
Asıl tedirginlik Roberto' nun evine gittiğinde, Victor denen adamla karşı karşıya kaldığında başlayacaktı...
*******
Canlarımmmmmm yeni bölümü yine dayanamayıp yayınladımmmm ama size kırgınımmmmm. ❤Çünkü okuduğunuz halde bana destek olmuyor, beğendiğinizi belli etmiyorsunuzzz.🤷 Ama yine de sizi bekletemiyor, şimdide olduğu gibi yeni bölümü yayınlayıveriyorum.❤
![](https://img.wattpad.com/cover/179675656-288-k977403.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Felekten Bir Gece ( TAMAMLANDI.)
Fiksi UmumBölümler betimlemeler ile zenginleştirilip tekrardan yayımlanacaktır! Diana Meksika' da doğup büyümüş, yirmi üç yaşına kadar gelmiştir. Bundan iki yıl öncesi beklenmedik bir şekilde ailesini kaybetmiş, nedenini öğrendiğinde ise yüreği daha da bir y...