GLODİA GÜNLÜĞÜ YOK OLUŞ SAYFALARI BÖLÜM VI

247 126 10
                                    

BOZ EJDER'DEN...

Dışarıdaki meltem rüzgârlarının melodik sesi gitgide artarken, kocaman ihtişamla yükselen kulede mahsur kalan ve cezalarını bekleyen bir çocuk ve iki yetişkin draell, sonlarının yakın olduğunu düşünerek sessizce bekliyorlardı.

Gecenin hainliğini örten karanlıkta hâlâ ayakta olan ve şehri gezen draelllar, şehrin en gösterişli kalesinin yanından geçerken duraksayıp hayranlıkla kaleye bakıyordu.

İçeride neler olup bittiğini bilmedikleri ve en çok arzuladıkları şeyi - Glodia'nın yöneticisi olup en ihtişamlı kulede refah içinde yaşamak -  hülyalara dalıp, bunu umut ederek başlarını önlerine eyip yollarına devam ediyorlardı.

Dışarıda gezen draelllara nazaran burada durmaktan hiç haz etmeyen iki kişiden biri, kaldırımda yürüyen ve içeride onların yaşadıklarından bir haber olan draellların ne kadar şanslı olduğunu düşünüyordu.

Trisa, oturduğu yerin dibinde bulunan camdan boynunu geri çekti ve üzgünce kollarını dizlerine yaslayıp önüne bakmaya başladı.

Neden en düşük seviyeli yerde yaşamıyordu da burada işkence çekiyordu?

Trisa en düşük bareddda yaşamayı yeğlerdi; en düşük yer daha az gaddardı...

Biraz sonra genç kadın, yanında oturan kızdan gelen ince bir sesle düşüncelerinden arınıp başını kıza dönderdi. 

Az önce odadan öfkeyle çıkıp azap rahibelerini çağırmaya giden Efendi'den sonra anormal derecede  neşeli görünen Shnaynie, uzun, yeşil kumaştan yapılma kalın elbisesinin diz yerine pamuğu andıran narin parmağı ile daire çizmekteydi.

Bu sesi Yvionell de duyup Trisa'ya ve Shnaynie'ye dönmüş, onlara şaşkınca bakıp cevap vermelerini istiyordu.

" Biz Shnaynie ile aramızda küçük bir işaret dili yaptık ve bu işaret dilinde
"daire" işareti  'Onay bekliyorum.'  anlamına geliyor. "  diye açıklamada bulundu Trisa.

" Yani bizden onay bekliyor? "

" Evet, ama inan ne yapacağını anlamadım. " diye yanıtladı onu Trisa, kafası gerçekten karışmıştı.

Küçük Shnaynie, daha ikisi onay vermeden kambur sırtını düzleştirip dümdüz yaptı, çenesini kendinden emin bir tavınrla yukarıya kaldırıp gözlerini sıkıca kapattı.

Başının her iki yanından bağlı gür beyaz saçları beline kadar narince inmiş düzgünce dururken, bir anda hafif esintiyle dans eden  yaprak misali yükselmeye ve dans etmeye başladı.

İki ejder soyu kızla aralarına büyük bir mesafe koyarak yana çekilmiş, olup biteni hayretle izliyordu.

Efendi, başı hafif önde, yere sert adımlarla basıp çabuk çabuk yürüyerek ona eşlik eden bir düzine rahibe kadınla beraber, suçluların bulunduğu odanın girişine vardı.

Uzun ve kibar eli girişteki kapıya değdiğinde sivri tırnaklarının çıkardığı sesle içeride şaşkınca oturanlar irkilip ona baktı.

EsMilla'nın bu manzara karşısında öfkesi katlanarak arttı ve hiç tereddüt etmeden içeriye hışımla daldı.

Gözleri kor alev gibi yanıyordu. Etrafından topladığı nefes, kızıl alev şeklinde içine dolmaya başladı.

Bir darelllın yapacağı en korkunç hadiseyi çok iyi bilen Trisa ve Yvionell, hiç vakit kaybetmeden transta olan minik Shnaynie 'yi kelepçeli ellerinin elverdiği kadar korumaya çalışıp kendilerini gelecek olan tehlikeye karşı siper ettiler.

༒︎ KARANLIĞIN RUHU༒︎ (𝙴𝙹𝙳𝙴𝚁'𝙸̇𝙽 𝚁𝚄𝙷𝚄 𝚂𝙴𝚁𝙸̇𝚂𝙸̇-𝙸) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin