Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
༒︎ 𝐵𝑜𝑧 𝐷𝑖𝑦𝑎𝑟𝑙𝑎𝑟'𝑎 𝑣𝑒 𝐺𝑙𝑜𝑑𝑖𝑎'𝑦𝑎 ℎ𝑜𝑠̧ 𝑔𝑒𝑙𝑑𝑖𝑛 𝑦𝑎𝑏𝑎𝑛𝑐𝚤!
𝐵𝑢 𝑠𝑎𝑡𝚤𝑟𝑙𝑎𝑟𝚤 𝑜𝑘𝑢𝑟𝑘𝑒𝑛 𝑔𝑜̈𝑧 𝑎𝑙𝚤𝑐𝚤 𝑏𝑢̈𝑦𝑢̈𝑙𝑒𝑟𝑒 𝑣𝑒 𝑎𝑙𝑑𝑎𝑡𝚤𝑐𝚤 𝑔𝑢̈𝑧𝑒𝑙𝑙𝑖𝑔̆𝑖𝑛 𝑎𝑔̆𝚤𝑛𝑎 𝑑𝑢̈𝑠̧𝑚𝑒𝑘𝑡𝑒𝑛 𝑠𝑎𝑘𝚤𝑛...
𝐿𝑎̂𝑘𝑖𝑛 𝑠𝑒𝑛𝑖 𝑘𝑒𝑛𝑑𝑖𝑛𝑒 𝑐̧𝑒𝑘𝑒𝑛 𝑑𝑖𝑝𝑠𝑖𝑧 𝑐̧𝑢𝑘𝑢𝑟𝑢𝑛 𝑖𝑐̧𝑖𝑛𝑑𝑒 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙𝚤𝑘 𝑣𝑎𝑟𝑙𝚤𝑘𝑙𝑎𝑟 𝑣𝑎𝑟𝑑𝚤𝑟 𝑣𝑒 𝑦𝑎𝑟𝑎𝑡𝚤𝑘𝑙𝑎𝑟 𝑚𝑒𝑟ℎ𝑎𝑚𝑒𝑡 𝑛𝑒𝑑𝑖𝑟 𝑏𝑖𝑙𝑚𝑒𝑧𝑙𝑒𝑟.
𝐾𝑒𝑛𝑑𝑖 𝑢̈𝑙𝑘𝑒𝑙𝑒𝑟𝑖𝑛𝑑𝑒𝑛 𝑏𝑎ℎ𝑠𝑒𝑑𝑒𝑛𝑙𝑒𝑟 𝑡𝑒𝑘 𝑘𝑒𝑙𝑖𝑚𝑒 𝑑𝑎ℎ𝑖 𝑠𝑜̈𝑦𝑙𝑒𝑦𝑒𝑚𝑒𝑑𝑒𝑛 𝑠𝑜𝑛 𝑛𝑒𝑓𝑒𝑠𝑖𝑛𝑖 𝑣𝑒𝑟𝑖𝑟,𝑎𝑛𝑐𝑎𝑘 𝑡𝑒𝑙𝑎𝑠̧𝑎 𝑑𝑢̈𝑠̧𝑚𝑒; 𝑏𝑢 ℎ𝑖𝑘𝑎̂𝑦𝑒 𝑎𝑠𝚤𝑟𝑙𝑎𝑟 𝑜̈𝑛𝑐𝑒 𝑦𝑎𝑠̧𝑎𝑛𝑑𝚤 𝑣𝑒 𝑎𝑟𝑡𝚤𝑘 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙𝚤𝑘 𝑔𝑎𝑧𝑎𝑝 𝑢̈𝑠𝑡𝑢̈𝑛𝑢̈𝑧𝑒 𝑐̧𝑜̈𝑘𝑚𝑒𝑦𝑒𝑐𝑒𝑘!
𝐵𝑜𝑙 𝑠̧𝑎𝑛𝑠𝑙𝑎𝑟, 𝑖𝑦𝑖𝑙𝑖𝑔̆𝑖𝑛 𝑘𝑢𝑑𝑟𝑒𝑡𝑖 𝑠𝑖𝑧𝑖𝑛 𝑢̈𝑧𝑒𝑟𝑖𝑛𝑖𝑧𝑑𝑒 𝑜𝑙𝑠𝑢𝑛 𝑣𝑒 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙𝚤𝑘 𝑔𝑜̈𝑙𝑔𝑒𝑙𝑒𝑟𝑑𝑒𝑛 𝑠𝑎𝑘𝚤𝑛𝑠𝚤𝑛.
𝐻𝑎𝑦𝑑𝑖, ℎ𝑎𝑧𝚤𝑟𝑠𝑎𝑛 𝑖𝑙𝑘 𝑠𝑎𝑡𝚤𝑟𝑙𝑎𝑟𝚤 𝑜𝑘𝑢𝑦𝑎𝑏𝑖𝑙𝑖𝑟𝑠𝑖𝑛!༒︎
🐲🐲🐲
Acımasız savaşın yaralarını yeni yeni
saran bu çorak topraklarda yaşam yavaş da olsa başlamıştı.
Küçük, yeşil bir öbekte tatlı, ancak bir o kadar da tehlikeli bir kız çocuğu yaşamaktaydı.
Ailesi yoktu...
Gözlerini açtığı andan itibaren tek ailesi bildiği bu diyarların en ölümcül varlığı olan Boz Ejder'di...
Bu varlık ona sevgi göstermişti. Aralarında gizemli bir bağ vardı.
Koparılıp atılamayacak bir bağ...
Shnaynie, diğer günlerde olduğu gibi bugünün şafağında kalkmış, küçüklüğünden beri yaptığı en iyi şeyi yapıyordu;
Oyun oynamak.
Küçük kız mutlu bir şekilde oyun oynarken, yan tarafında yatan ejder aniden doğruldu.
Ufka bir müddet baktıktan sonra kıza dönerek hırıltı benzeri sesler çıkartıp burnunu nazikçe kızın omzuna dokundurdu.
Minik kız, küçük elleriyle ejderin yumuşak burnuna dokunup onu geri itikledi. Grimsi yaratığa gülerek baktıktan sonra ona veda etti...
Boz Ejder, küçük kızın vedasını mutlulukla alıp arkasını döndü.
Uçurumun kenarına yaklaşıp dev kanatlarını açtı. Yarıktan atlayıp, yavaşça gözden kayboldu.
Minik Shnaynie, daha yaşına girmemesine rağmen bunun anlamını biliyordu. Irkının ona miras bıraktığı zekâsı, ona her şeyi anlatıyordu.
Ejder yemek bulmaya gitmişti.
İçgüdüleri, ejder gelene kadar saklanması gerektiğini söylüyordu.
Minik kız, bu uyarıya kulak verip, her zamanki saklanma yerine doğru hızla emeklemeye başladı.
Küçük mağara benzeri yerine giderken, ağaçların arasından bir takım sesler duydu.
Başını sesin geldiği yere doğrultan Shnaynie, daha ne olduğunu anlayamadan ensesinde keskin bir acı hissetti.
Bu acıya dayanamayan minik bedeni, sonrasında gelen karanlığın içinde kayboldu...
_____________
Boz Ejder, ağızında meyve kesesiyle kaldıkları tümseğe döndüğünde felaketle karşı karşıyaydı...
Minik Shnaynie bıraktığı yerde yoktu.
Yerdeki izler, yeni kurumaya başlayan kan lekeleri, ejderin ağızındaki torbanın yere düşmesine neden oldu.
Yüreğine düşen korku ile minik kızın adını çağıran ejder, kızın mağarada da olmadığını anlayınca olduğu yerde kalakaldı...
Yaşadıkları olaylar nedeniyle yürekleri katılaşan ejderlerin bu nadir görülen ağlamasını, yüreğindeki acıyı kimse bilemezdi...
Gözünden süzülen acı yaşla boynunu yere eğen ejderha, son bir defa yeri koklayıp başını uçsuz bucaksız gökyüzüne dikti...
Gözlerini acımasız kin ve nefret bürümüştü...
Artık geri dönüşü olmayan bir yoldaydı....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
༒︎ KARANLIĞIN RUHU༒︎ (𝙴𝙹𝙳𝙴𝚁'𝙸̇𝙽 𝚁𝚄𝙷𝚄 𝚂𝙴𝚁𝙸̇𝚂𝙸̇-𝙸)
FantasyBen, buraların en güçlüsü; yaşayan iki ejderden biri... Ben, BOZ EJDER'İM... Adı anılmayan, sonsuz yıldız ışığı ve kızgın güneşin şarkılarında karanlığa gömülen kadim uygarlığın son umudu... Kayıp medeniyetin son varisi, bana edilen son vasiyetin k...
