༒︎ KARANLIĞIN RUHU༒︎ (𝙴𝙹𝙳𝙴𝚁'𝙸̇𝙽 𝚁𝚄𝙷𝚄 𝚂𝙴𝚁𝙸̇𝚂𝙸̇-𝙸)

GLODİA GÜNLÜĞÜ SAYFALARI BÖLÜM IV

Yarı gece vaktinden önce yaşanan ani  sarsıntı Shnaynie'yi oldukça etkilemiş, onu geceden arta kalan süreçte uyuyamamasını sağlamıştı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde genç savaşçı odanın ilerisinde bulunan masasına geçmiş, hemen karşısına koyduğu iki yüzüğü ve kitabı dikkatle inceliyordu.

Sırlarını kimsenin söylemediği iki kara yüzük...

Kız yüzünü buruşturup yüzüklere baktı.

"Neden bunları takmam isteniyor?"  dedi kendi kendine, bir yandan da yüzükleri eline alıp yavaşça parmaklarına geçirdi.

Yüzükler parmaklarına yerleştiği an, kızın içindeki kontrol edilemeyen güç solup yerini huzura bıraktı.

Shnaynie çalkantılı ruhunun ne zaman çıkardığını bile hatırlamadığı yüzüklerle huzura kavuşmasına bir anlam veremeyerek elini Blodie'ye uzattı.

Gösterişsiz, sade kitabı açmaya aylar sonra cesaret etmiş, en uygun zamanın şimdi olduğuna karar kılmıştı.

Kitabı tam önüne koyan Shnaynie, kitabın kalın kapağını dikkatlice kaldırdı. Açılan kavemsi kalın sayfalar kızın önünde tutam tutam oldu, lâkin ne yazı vardı kadim sayfalarda, ne de resim...

Bomboş sayfalara hüsranla bakan kız,  başını umutsuzca yere eğdi. Halbuki ne kadar meraklanmıştı...

Aylardır açmaya cesaret edemediği kitap bu muydu?

Draellların gözü gibi kayırdığı kitap bu boş sayfalardan ibret miydi?..

Shnaynie'nin eli istemsizce az önce taktığı yüzüklere gitti. Sanki içinden bir ses ona bu yüzükleri çıkart diyordu.

Parmakları yüzükleri döndürmeye başladığında genç kızın dikkati ayın bulutların arkasından çıkmasıyla dağıldı ve yüzüklerini serbest bıraktı.

Ay, saklandığı bulutların ardından çıkıp soluk mavi bir ışık yaymaya başladı.

Etrafı saran ışığın bir kısmı Shnaynie'nin açık olan penceresinden girip kitabın boş olan sayfalarına değdi.

İşte o an kız gözlerine inanamadı. Işığın değdiği her bir santimden dumanlar çıkmaya, kitabın yıllardır gizlenen yazıları gün yüzüne çıkmaya başladı.

Shnaynie gördüklerine inanamayarak kitabın sayfalarını çevirmeye başladı. Yazısından da anlaşıldığı gibi kadim bir uygarlığa ait bu bilgileri merakla incelerken genç kızın önüne ilk defa gördüğü garip bir ırk çıktı.

Sonsuz mavi çizgilerin bir araya gelip de oluşturduğu resimde gördüğü medeniyetin aynı draelllar gibi bir ejderi vardı, ancak bu ırk hiç draellla benzemiyordu.

Shnaynie merakla elini resmin üzerinde gezdirirken parmaklarındaki yüzükler ısınmaya başladı.

Bu duyguyu daha önceden de tadan Shnaynie yüzüklerden yeni yeni duman tüterken hızla çıkartıp masanın üzerine koydu.

Görünüşe göre kitaba çarpan ay ışığı da kalın bir bulut tabakasının ardına gizlenmişti.

Bu tuhaflığa bir anlam veremeyen Shnaynie taburesinden yavaşça kalkıp taş duvarda bulduğu gizli yere kitabı özenle yerleştirdi.

Genç, dikkatinin biraz da olsa dağılması için yatağının sol tarafında duran küçük aynasının bulunduğu yere geçti.

Gece yarısından biraz sonra Trisa'nın getirdiği yeni kıyafetlerine adapte olmaya çalışıyordu.