Medya: Hakan miroğlu
Hakan Miroğlu
Dosyaları incelerken odanın kapısı iki defa çaldı.
"Gel" dedim başımı dosyalardan kaldırıp gelen kişiye baktım.
"Ağam Furkan ağam çarşıda olay çıkartmış" dediğinde ayağa kalkıp ceketimi alıp kapıya ilerledim.
O da kenar çekilmişti. Sekreterime döndüm.
"Meltem öyleden sonraki tüm toplantıları iptal et" dedim ve asansöre ilerledim.
Kıs süre sonra çarşıya gelmiş. Furkan'ı kavgadan çekip almıştım. Kavga son bulunca Furkan'ı arabaya doğru çektim.
"Lan ben seni kaç defa uyaracağım" dedim sinirle
"Tamam abi ya" dedi umursamadan
Sinirle başımı başka tarafa çevirdim. Ve onu gördüm. Annesi ile alışveriş yapıyordu. Gerçi o sadece çantaları taşıyıp sıkıntıdan yanaklarını şişiriyordu. Annesi eline bir çanta daha tutuşturunca sıkıntıyla yere oturup annesine baktı.
"Beni bırak sen devam et" dedi böyle söylemesi gülümsememe neden olmuştu. annesi ona sinirle bakınca dudağını ısıtıp gülümsedi. Ardından ayağa kalkıp annesinin yanağına öpücük bıraktı.
"Abi?" diye Furkan'la kendime geldim
"Nereye bakıyorsun?" Dediğinde
"Arabaya bin lan" dedim ona hala sinirliydim.
Arabaya binince o kızın fotoğrafını çekip ben de bindim. Konağa gelene kadar hiç konuşmadık. Yetişince arabayı park edip ona baktım. Arabadan indi. Sabır dileyerek ben de indim. Konağa girmeden en yakın adamım olan Fırat'ı yanıma çağırdım.
"Buyurun ağam" dedi
"Fırat senden birini bulmanı istiyorum. Ve onun hakkında her şeyi bilmek istiyorum" dedim devam ederek
"Sana fotoğrafı attım tüm bilgileri yarım saate önümde istiyorum" dedim
"Emri edersin ağam" dedi ben ona fotoğrafı atıp arkamı dönerek konağa girdim. Herkese başımla selam verdim ve tekli koltuğa oturdum. Annem öksürerek bana döndü. Kesin yine bir şey karıştırıyorlar.
"Evet anne seni dinliyorum"
"Oğlum artık evlenme çağına geldin biz de-"
"Bu konuyu konuştuğumuzu düşünüyorum" dedim annemin sözünü keserek
Fırat'ın içeri girmesiyle bakışlarımı oraya çevirdim.
"Ağam istediğin kızı buldum" dediğinde elindeki dosyayı bana uzattı. Elinden alıp" tamam çıkabilirsin" dedim Fırat'ın çıkmasıyla ayağa kalkıp çalışma odasına ilerledim. Annemgilin merak ettiğini biliyordum ama söylemeyecektim.
Koltukta oturup elimdeki dosyaya baktım. Onu çok merak ediyordum.
Daha fazla beklemeden dosyayı açtım.GAMZEYİ YILMAZ
Adı: Gamze
Soyadı: Yılmaz
Annesi: Hatice Yılmaz
Babası: Vedat Yılmaz
Kardeşleri: Hasan Yılmaz (abisi)
Yaşı:23
Ev Adresi: ××××××××
Telefon numarası :××××××××××
En sevdiği renk: beyaz ve siyah
Sevilisi: yok
Hobileri: yok
Fobileri: yalnızlık
En yakın arkadaşı: Selen AktanVe bunlarla birlikte bir iki tane fotoğraf vardı. Fotoğrafları elime aldım.
Çok güzeldi. Her haliyle. kapının açılmasıyla babamı gördüm. Fotoğrafları dosyanın arasına koydum. Babam karşımdaki koltuğa oturdu.
"Oğlum aşiret artık evlenmeni bekliyor" dediğinde başımı arkaya atarak bıkkın bir şekilde nefesimi dışarı verdim.
"Kalbinde biri mi var evlat" dedi soru yönelten babama baktım.
Dosyanın arasındaki fotoğrafı çıkartıp babama gösterdim.
"Vedat Yılmaz'ın kızı Gamze " diye kısa bir açıklama yaptım. Ciddi bir şekilde fotoğrafa bakıyordu. Sinirli bakışlarını bana çevirdi.
"Ne zaman gidip istiyoruz?" Diye sorunca gülümseyerek babama baktım.
"Yarın" dedim babam ayağa kalkınca sıkıca sarıldım.
:
:
Vedat ağanın konağına girdik. Hepsi bizi güzel karşıladı. Fakat Gamze yoktu. Bizimkiler konuşurken o mutfaktan çıkıp geldi. Çok güzeldi. Beni kendine hayran bırakıyordu. Onun avluya gelmesiyle annem ayağa kalktı.
"Maşallah pekte güzelmiş kızımız" dedi annem Gamze'nin yüzüne defa tükürdü. Gamze anneme anlamsızca bakıyordu. Annem şefkatle Gamze'nin yüzünü okşadı. Lakin gamze kendini kasıyordu. Annem yerine oturunca Gamze kahveleri yapmak için mutfağa gitti. Bir süre sonra kahveler geldi en son bana kahveyi verdi. Kahveden bir yudum aldım. Tatlı iğrençti. Ciddiyetimi bozmadan içtim hepsi ardından Gamzeye baktım. Biz bakışırken babam lafa girdi.
"Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızımız Gamzeyi oğlumuz hakana istiyoruz" dedi
Gamze babasına döndü. Gözleri dolmuştu. Babası onu umursamadan
"Verdim gitti" dediğinde Gamze'nin gözyaşı artık akmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIRMA
Teen Fiction"Sakın ağzını açıp itiraz etme" dedi Sinirle ayağa kalktım. "İtiraz etmiyim öyle mi? Bu güne kadar ne istediyseniz yaptım. Her defasında hata bulmaya çalıştınız. Bu olmaz baba olmaz bu sefer istediğiniz olmayacak" dedim hem ağlıyor hem de bağırıyo...