17.BÖLÜM-YERE DAMLAYAN KAN

1.1K 40 4
                                    

Hakan'ın bir eli belimde bir eli ise yanağımdaydı. Durmaksızın öpüyordu beni. Nazık ve yumuşak bir şekilde öperken ben Elimden geldikçe ona karşılık veremye çalışıyordum.
Dudakları dudaklarımdan ayrılırken sırtım yatakla buluştu. Bakışları koyulaşmış ve kalp atışı hızlanmıştı.
Durmak istiyordum daha ileri gitmek istemiyordum. Elimi Hakan'ın omzuna koydum. O da durmak istediğimi analmıştı.
"Gamze bu bir kaç hafta içinde hamile kalmazsan kuma geleceğini biliyorsun ve ben senden başka kimseyi istemiyorum"dedi haklıydı ama ben korkuyordum.
"Bana güven"dedi sadece ona güveniyorum. Başımı olumlu anlamda salladım. Dudakları anlıma bir öpüçük kondurdu. Ardında boynuma yöneldi.
Kendimin Hakan'ın kolların bıraktım.

2-3 gün sonra
2-3 gündür hakanla birlikte olmuştum bu günde diğer günler gibi kasıklarıma giren ağrıyla uyandım hakan daha uyuyordu.
Banyoya gidip sıcak bir duş aldım. üstümü giyinip odaya döndüğümde hakan uyanmıştı.
"Hakan kanlı çarşa-" dediğim şeyi anlamış olacaktı ki
"Merka etme ben hallederim" dedi
Sadece başımı sallamakla yetindim. Beni odadan çıkıp giderken kendisi de banyoya giriyordu.
Ben odadan çıkınca karşımda yusuf'u gördüm.
"Günaydın tatlım" dedim
"Günaydın yenge"dediğinde
Onu kucağıma aldım. Aşağı inerken kasıklarıma saplanan ağrı ile durdum.
O sırada furkan odasından çıkıyordu.
Korkarak yanıma geldi.
"Yenge iyi misin?" Dedi
"Evet furkan" dedim yusuf'u kucağımdan alırken odadan hakan çıktı.
"Ne oldu furkan" dedi
"Önemli bir şey yok Hakan" dedim furkan yusufla aşağı inerken hakanda benim inmeme yardım ediyordu.

kahvaltı sofrası hazırlanınca herkes sofraya oturdu. yusuf her ne kadar yanımda oturmak istese de leyla annem buna izin vermemişti. kahvaltıdan sonra hakan'a çarşıya çıkacağımı söyledim. her ne kadar izin vermek istemese de izin almıştım. hakan işe gitmek için ayağa kalkınca ben de onu uğurlamak için arkasından ilerledim. kapıya gelince ceketini giyinmesine yardım ettim. anlıma bir buse bıraktı.

''fazla geç kalma gülüm''dediğinde başımı sallamakla yetindim. hakan gittikten sonra ben de hazırlanıp konaktan çıktım. korumalar beni götürecekti.
''nereye gelin ağam''dedi şoför koltuğuna oturan adam
''tekinoğlu konağına''dedim
Uzun süre sonra büyük bir konağın önünde durduk. Ben içeri girdiğimde kormalarda geliyordu ama onları durdurdum.
"Siz burada bekleyin" dedim
Kapıyı çalıp beklemeye başladım. Çok geçmeden kapı açıldı.
Orta yaşlı bir kadın açtı.
"Buyrun kızım kime baktın" dediğinde ne diyeceğimi bilemedim.
"Şey ben Nihan hanıma bakmıştım" dediğim beni içeri davet etti.
"Siz burada bekleyin ben haber verip geliyorum" dedi o giderken ben de etrafı incelemeye başladım.
Büyük bir konaktı büyük olmasına rağmen sade ve zarifti. Ben etrafı incelemeye dalmışken üzerime atlayan biri ile dengemi kaybediyordum ki son an da durdum. Kulağıma gelen ağlama sesleri ile ben de kadına sarıldım.
"Sen benim kızımsın" dediğinde ondan ayrıldım. Bana bakıp devam etti. "Bana benziyorsun gözlerin yüz hatların her şeyinle benim gibisin" dediğinde buradan hemen gitmek istedim.
"Benim gitmem lazım" derken o kolumdan tutup
"Asla hiç bir yere gitmene izin vermem sen benin kızımsın" dedi
"Karıştırdınız sanırım Efendim ben sizin kızınız değilim" dediğimde o kapıyı açan kadına seslendi.
"Didem Bülent'i ve çocukları ara hemen gelip kız kardeşleriyle tanışsınlar" dediğinde bu sefer ben konuştum.
"Rica ediyorum bırakın beni kocam bekliyor" dediğimde şaşırdı.
"Sen evli misin?" Dediğinde başımı salladım.
Beni koltuğa otururunca kapı çaldı. Allahım bana yardım et lütfen içeri giren dört erkek ile korkuyla yutkundum.
"Gamze" dedi orta yaşlı adam bu Bülent bey olmalıydı.
Ayağa kalkıp gidecektim ki uzun boylu çocuklardan biri kolundan tutu.
"Bırakın beni gitmem gerekiyor" dedim
"Nereye gidiyorsun burası senin de evin" dedi
"Kocasının yanına" dedi Nihan Hanım
Hepsi aynı an da
"NE!!" diye bağırdılar
Beni bırakmalarıyla onlardan uzaklaşıp giriş kapısına yöneldim. Birinin beni kolumdan tutmasıyla merdivenlere sürüklenmem bir oldu
Evde çığlığım yankılanırken beni umusamadan yukarı odalardan birin geçirdi ve kapıyı kilitledi.
Kapıya vurarak beni çıkarmalarını söyledim. Burdan gitmem gerekiyordu. Hakan geldiğinde beni evde görmezse delirirdi. Karnıma giren ağrı ile duvara tutundum. Sancım artmıştı. Ağlarken arada inlemeler oluyordu. Yere damlayan kan ile çığlıkla beraber yadım istedim.
Daha fazla direnemedim ve kendimi karanlığa bıraktım.

Gözlerimi açtığımda karşımda Hakan'ı gördüğümde tekrar ağlamaya başladım. O da ağlamıştı. Belli oluyordu. Gözlerinden. Eli ile yanağımı okşarken konuştum.
"Ne oldu bana" dedim
"Stresten bayılmışsın" dediğinde acımı umursamadan doğruldum.
"Yalan söyleme hakan kanı gördüm" dediğimde Hakan'ın gözleri dolmuştu.
"Hamileymisin ikiz çocuklarımız olacaktı ama biri ölmüş" dediğinde elim hemen karnıma gitmişti.
Hamileydim ve daha doğmayan çocuğumu koruyamamıştım. Çok kötü anneydim. Gözyaşlarımı akıyordu. Hakan beni kendine çekip sıkıca sarıldı.
"Koruyamadım onu" dedim sadece
"Gülüm sen hiç bir şey yapmadın" dedi biliyordum beni sakinleştiriyordu. Başımı boynuna gömdüm kokusun içime çekip sakinleştim.
"Hakan diğer çocuğuma bir şey olmasına izin vermeyelim" dediğimde beni kendinden uzaklaştırıp anlımdan öptü.
"Asla buna izin vermem gülüm" dediğimde anlıma buse kondurdu. Bu sırada kapı çaldı. İçeri leyla annem ve nihan hanım girdi. Arkasından mahmut babam bülent bey ve oğulları girdi.
Onları görmek istemiyordum. Hakan onlara dönüp
"Siz niye geldiniz" dedi
"Kız kardeşimizi merak ettik" dedi beni odaya kitleyen kişi
"Sizin yaptığınız salakça bir şey yüzünden ben doğmayan çocuğumu kaybettim" diye bağıran hakan'a ağlayarak bakıyordum. Yıkıldığı her halinden belliydi. Bülent bey oğullarını dışarı çıkartırken furakan abisinin yanına gelip kolundan tutu.
"Bırak beni furkan gülümün yanında kalmalıyım" dedi hala beni düşünüyordu.
"Hakan" diye seslenince yanıma gelip oturdu. Ellerimi yanaklarına koyup iki kaşının arasından öptüm.
"Git bir nefes al bitanem ben iyiyim hem annemle babam da burada" dediğimdee ilk şaşırdı benden böyle bir şey beklemiyordu. Tamam diyerek odadan çıktı. Furkan bana dönüp
"Yenge allah için ne yapıyorsun bu adama bizede söyle " dedi babasının sert sesini duyan furkan koşarak abisinin peşinden gitti. Leyla annem yanıma gelip sarıldı.
"Başın sağolsun güzel kızım" dedi ağlayarak o da ağlamaya başladı.
"Sağol anne" dedim. Mahmut babam da yanıma geldi.
"Başın sağolsun kızım bir şeye ihtiyacın var mı?" Dedi
"Aslında yok baba sağol "
Bakışarım odadaki diğer insanlara döndü. Gözlerinde pişmanlık vardı. Bu bana çocuğumu geri getirmiyordu.
Artık çok geçti....

BAĞIRMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin