Gamze yılmaz
Gözlerini yavaş yavaş aralarken beyaz tavanla karşılaştım. Neredeyim ben bakışlarımı odada gezdirdim. Hastane odasındaydım. Odada kimse yoktu. Peki Hakan ağa neredeydi? Yatakta doğrulup ayağa kalktım. Kolumdaki serumu çıkartıp odadan çıktım. Kapının önünde iki adam vardı.
"Geçmiş olsun hanım ağam" dedi adam yere bakarak yanından geçip gidecektim ki engel oldu.
"Önümden çekil" dedim
"Ağam ben gelene kadar bir yere gitmesin dedi hanım ağam" dedi
"Önümden çekilin diyorum" dedim ama boştu. Sinirle içeri girdim. Yatakta oturdum. Kolum acıyordu. Bakışlarımı koluma çevirdim. Kan akıyordu. Benim bir şeklide buradan çıkmam gerekiyordu. Banyoya girdim elimi yüzümü yıkarken odanın kapısının açılma sesini duydun. Dışarı çıkmadan sadece kapıya yaklaşıp dinledim.
"Fırat Gamze nerede lan" dedi bağırarak bu kişinin Hakan ağaydı.
"Ağam dışarı çıkmak istedi izin vermedik sinirlendi içeri girdi" dedi adamı
Banyo kapısının çalmasıyla iki adım geri gittim.
"Gamze ?" Dedi hakan ağa sert sesiyle
Cevap vermedim. Aynadaki yansımama bakınca kolundaki kanları gördüm. Peçeteyi alıp hızlı hızlı silerken kapı tekrar çaldı.
Ağzımı açıp cevap vereceğim sırada kapı kırıldı. Çığlık atarak yere çömeldim.
"İyi misin?" Dedi hakan ağa yanıma gelip başımı olumlu anlamda salladım.
Fırat denilen adamın dışarı çıkmasıyla biz de banyodan çıktık.
"O kadar sesleniyorum niye cevap vermiyorsun" dedi bakışları koluma döndü. Kaşları çakıldı.
"Neden serumu çıkardın" dedi sinirle cevap vermedim. Kolumu bırakıp odanın kapısını açıp
"Fırat git doktoru çağır" dedi adamın cevap vermesini beklemeden kapıyı kapatıp yanıma geldi. Beni yatağa oturup kendi de koltuğa geçti. Üstümde hastane kıyafeti vardı. Kapının açılmasıyla içeri doktor girdi. Koluma pansuman yapıldı.
"Evet şimdi serumu tekrar takmamız gerekiyor serum bitince son kontrolleri yapar taburcu ederiz sizi" dedi
"Gerek yok ben gayet iyiyim" dedim Hakan ağa yanıma geldi.
"Gamze serum bitene kadar buradayız"dedi kesin bir dille
" ama ağam-" dediğimde sözümü kesiti.
"Ağam değil Hakan de bana ve ayrıca sözümü ikiletme Gamze hadi uzan" dedi
Başımı aşağı yukarı salladım. Ben tekrar uzanınca serumu yeniden taktılar. Doktor geçmiş olsun diyerek odadan çıktı. Hakan ağa koltukta oturmuş gözleri benim üzerimdeydi.
Başımı pencere tarafına çevirdim. Bakışlarını hala çekmemişti.
"Neden evlenmek istemiyordun?" Dedi hakan ağa sessizliği bozarak
Yüzüne bakmadan konuştum.
"Ben sevdiğim adamla evlenmek istiyordum" dedim sesim ağlamaklı çıkmıştı konuşmadan devam ettim.
"Aslında evlenmekte istemiyordum okumak istiyordum fakat olmadı" dedim ağlıyordum. Gözlerimi kapattım.
"Gamze benimle evlenirsen açıktan okumana izin veririm" dediğinde gözlerimi açıp yatakta doğruldum ve ona döndüm.
"Sen ağasın nerede görülmüş ağa karısının okuduğu sen niye izin veriyorsun ki" dedim koltuktan kalkıp yanıma geldi. Yatağın kenarına oturdu. Elimi ellerinin arasına aldı.
"Ben senin için her şeyi yaparım Gamze" dedi ve beni kendine çekip sarıldı.
Kokusunu içime çektim. Karanfil ve sigara kokusu normalde sigarayı sevmezdim ama onun kokusu çok güzeldi.
Bir süre öyle kaldık. Daha fazla dayanamadım ve kokusunda uykuya daldım.Uyandığımda odamdaydım. Etrafa göz atarken koltukta uyuyan hakan ağayla karşılaştım.
Gerçekten okumama izin verir miydi? Benim için her şeyi yapacağını söylemişti. O da ağa neden güveneyim ki gerçi ondan başka güvenecek kimsem kalmamıştı.
Ayağa kalkıp üstünü örttüm. Ardından yatağa oturup onu izledim.
Onun hareketlenmesi ile ben de yatağa uzanıp uyuyormuş gibi yaptım. Tekrardan düzenli nefes alış veriş sesi gelince yataktan kalkıp odamdan çıktım. Avluya yetişince annem ve babamı gördüm.
Babamın sağ gözü morarmıştı. Eli alçıya alınmıştı. Ben babamı incelerken mutfaktan abim çıktı. Onun boynunda boyunluk kolunda alçı başında yara vardı. Ne olmuştu bunlara annem sinirle ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Bak ne yaptın kızım görüyor musun bunlar senin eserin" diyerek abimle babam işaret etti. Sözleri kalbimi acıtmıştı. "Senin yüzünden ikisi bu halde" dedi benim suçun değildi. Onlar bunu hak etmişti.
Ben başımı olumsuzca sallarken annem" senin suçun" deyip duruyordu. "Yeter" dedim bağırarak
Üzerimdeki kazağı sinirle çıkarttım. Belimde ve kollarımda sargılar vardı yaraların kanamasının umursamadan sargıları parçaladım. Ağlıyordum.
"Peki bu kimin suçu" dedim tüm sesimle bağırarak yaralar kanıyordu.GAMZE YILMAZ
HAKAN MİROĞLU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIRMA
Genç Kurgu"Sakın ağzını açıp itiraz etme" dedi Sinirle ayağa kalktım. "İtiraz etmiyim öyle mi? Bu güne kadar ne istediyseniz yaptım. Her defasında hata bulmaya çalıştınız. Bu olmaz baba olmaz bu sefer istediğiniz olmayacak" dedim hem ağlıyor hem de bağırıyo...