Hakan yeni bir uyanırken yanında yatan kadını görmesiyle aniden yataktan kalktı. başına saplanan ağrı ile yüzünü buruşturdu. buradan gitmesi gerekiyordu. pantolonunu ve gömleğini giyinirken kadın yatakta doğrulup Hakan'a baktı. Hakan ise onu umursamadan telefonunu ve ceketini alıp odadan çıktı. kadında yataktan kalktığı gibi Hakan'ın peşinden gitmişti.
"hakan bekle beni"dedi kadın hakan onunla ilgilenmeden arabasına bindi. kadın gelip arabanın önünde durdu.
"ne istiyorsun"
"hadi ama sevgilim birlikte kahvaltı yapalım sonra gideriz"dedi
Hakan sinirle arabadan indi. sanki baş ağrısı yetmiyormuş gibi bir de bu kadını çekiyordu.
"ne sevgilisinden bahsediyorsun sen?"
"dün öyle demiyordun GÜLÜM diyerek saçlarımdan okşuyordun"dediğinde Hakan'ın ağzından bir küfür savruldu. ardından kadına yaklaştı. kolundan tutup kendine yaklaştırdı.
"bana bak kadın sen değil benim GÜLÜM, GÜNAHIM BİLE OLMAZSIN ŞİMDİ SİKTİR GİT" Dedi sesi sona doğru çok yüksek çıkmıştı. etraftakilerin bakışı onlara dönerken Hakan kadını itip arabasına bindi ve oradan uzaklaştı.
gamze gece geç saate yatmıştı. sabah aşağıdan gelen sesle uyandı. ilk çocuklara baktı. Rüya yatakta oturmuş oynuyordu ama mert yoktu. Rüya'yı kucağına alıp aşağı indi. mutfağa girdiğinde yerde kırılmış bardakla bakışan oğlunu görmesiyle gülümsedi.
"oğlum ne yapıyorsun?"dedi
"anne sana kahvaltı hazırlayacaktım ama"dedi ve yerdeki bardağı gösterdi. gamze gidip oğlunu kucağına alıp kapının yanına getirdi.
"çok incesin bitanem ama ben kahvaltıyı hazırlarım şimdi ben mutfağı toparlayana kadar sen ve kardeşin salonda oyun oynayın" dedi ve onları salona götürüp bıraktı ve yerdeki camları topladıktan sonra kahvaltıyı hazırlamış ve kızı için mama yapmıştı. kızına mamasının yedirirken oğlu da kahvaltı ediyordu. gamze ona yardım etmek istese de oğlu ben kahvaltı edebilirim diyordu.
"aşklarım kahvaltıdan sonra kim parka gitmek ister?"dedi gamze gülümserken ki çocuğu da
"evet"diye bağırmıştı. gerçi kızı pek söyleyememişti.
"anne teyzemin yanına da gidelim mi?"dedi mert
"hayır bitanem bu gün olmaz parktan sonra eve gelinip banyo yapılacak ardından öğlen uykusu"dedi kibarca reddetti gamze mert üzülmüştü. gamze bunu görebiliyordu. konuşmasına devam etti.
"ama bu gün akıllı durursan yarın gidebiliriz?"dedi mert'in mutluluğu geri gelirken kahvaltıya devam etti. kahvaltının ardından gamze çocukların üzerini giydirmişti. mert annesinin yanağına bir buse kondurup odadan koşarak çıktı. gamze kızına döndü.
"prensesim hadi ayakkabını giyinip bizde gidelim"dedi kızı da onun arkasından
"ayakkabı evet"dediğinde kızının konuşmasıyla saçlarına bit öpücük kondurdu.
Hakan'ın kafasında dönüp duran düşüncelerle gözlerini kapattı. Nasıl yapmıştı? Ah salak salak Hakan sevdiğinin yanına gidip ondan özür dilemek varken neden içiyorsun ki Özür dilemesi gereken Gamze'ye göre kendisiydi o hata yapmıştı Sinirlendi arabadan indi. Gamze bunu söylemeyecekti söyleyemezdi. zaten o kadın bir daha ne zaman görecekti ki telefonunu çıkardığında Gamze'nin bir çok kez aradığını gördü. meraktan ölmüştür o şimdi. en iyisi eve gitmekti. arabasına binip evine gitti.
gamze oğluna yemek yedirdikten sonra üzerini değiştirmiş uyumasını söylemişti. ardından kızına yemek yedirdikten sonra onunda üzerini değiştirmiş şimdi de uyutuyordu. kapının çalmasıyla mutfaktan çıkıp oraya yöneldi. kapıyı açtığında Hakan'ı görmeyi beklemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIRMA
Teen Fiction"Sakın ağzını açıp itiraz etme" dedi Sinirle ayağa kalktım. "İtiraz etmiyim öyle mi? Bu güne kadar ne istediyseniz yaptım. Her defasında hata bulmaya çalıştınız. Bu olmaz baba olmaz bu sefer istediğiniz olmayacak" dedim hem ağlıyor hem de bağırıyo...
