Ne zaman mutlu olmuştu ki şimdi olacaktı. Aldığı nefesle gözlerini araladı gamze etrafa göz attı. Hastanedeydi. Bakışlarıyla odayı taradı. Kimse yoktu. Zorlukla doğruldu. Yataktan kolundaki serumu çıkarıp ayaklarını yataktan sarkıttı. Ayağa kalkmıştı ki ayakları onu taşımadı ve yere düştü. Bunun üzerine kapı açıldı içeri hakan girdi. Gamze'yi yerde görünce yanına gitti.
"İyi misin güzelim?"
"A-ay-ayaklarımı ayaklarımı his-hissetmiyorum hakan" dedi gözleri dolarken Hakan'ın konuşmasına izin vermeden bağırdı.
"AYAKLARIMI HİSSETMİYORUM" dedikten sonra ellerini sert bir şekilde bacaklarına vurmaya başladı.
"BAK ACIMIYOR" dedi
hakan durması sakinleşmesi için ona daha çok sarıldı. Gamze'nin ağlaması daha da şiddetlenirken odaya doktor ve hemşireler girdi. Gamze'ye sakinleştirici yaptıklarında gamze yavaş yavaş sakinleşip uyuyrken hakan onu kucağına alıp yatağına yatırdı. Hemşire serumu takıp odadan çıktığında hakan gamze'nin yanındaki koltuğa oturdu.
Pişmandı eğer o gün onu aramasaydı. Gamze oraya gelmeyecek onunla tartışmayacak sinirlenmeyecekti. Biliyordu. Gamze sinirlendiğinde üzüldüğünde hiç bir şeyi gözü görmez fark etmezdi.gamze'yi taburcu ettikten sonra eve gelmişler gamze odasından çıkmamıştı. rüya'la oynuyor bazende mert'e bir şeyler öğretiyordu. abileri onları alındığında yine ağlıyordu. hakan'ı suçlamıyordu. sonuçta kendi önüne bakmalıydı. biliyordu şu an kendini suçluyordu. hakan gitmemişti aşağıda çocuklarla ilgileniyordu. nasıl yukarı çıkacaktı ki gamze onu görmek istemezdi. abilerini bile zor kabul ediyordu. sadece çocuklar istediği gibi odada kalıyorlardı. bu da iyi bir şeydi. sonuçta çocuklarla ilgilendiğinde kendini bir az iyi hissediyordu. doktorun dediğine göre gamze iyileşebilir belki bir ay veya bir yıl bu bir az da ona bağlıydı. hakan kucağında uyuyan kızını odaya çıkarttı. gamze uyuyordu. rüya'yı beşiğine koyduktan sonra gamze'nin yanına oturdu.
"seni hala kendimden vazgeçecek kadar çok seviyorum güzelim ne olursa olsun senin yanındayım beni hala seviyor musun bilmiyorum ama ben senden vazgeçmiyorum"dedikten sonra gamze'nin saçlarına bir buse kondurup odadan çıktı.
gamze uyumuyordu. hakan odadan çıktıktan sonra gözlerini açıp hakan'ın arkasından baktı öyle telefonunu çıkartıp sedef uyarı aradı. ona gelemeyeceğini kaza yaptığını ve bir süre yürüyemeyeceğini söyledi.torunları için başka bakıcı bakmalarını söyledi. bir süre konuştuktan sonra telefonu kapatmıştı. abisi elinde tepsiyle içeri girdi. ömer abisi yanına gelip oturdu elindeki tepsiyi onun kucağına bıraktı.
"hadi bitanem ye yemeğini"dedi
"aç değilim abi"dedi tepsiyi kucağından kaldırıp abisine uzattı.
"gamze yemek yemen ve hemen toparlanman gerekiyor çünkü iki gün sonra tedaviye başlayacaksın"dedi abisi yemek yedikten sonra tepsiyi alıp odadan çıkmıştı. gece saat iyice geç oluyordu. hakan kucağında uyuyan mert'le içeri mert'i gamze'nşn yanına bırakır bırakmaz odadaki koltuğa gitmişti. gamze onun ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.
"ne yapıyorsun?"
"izin verirsen yatacağım"
"git odanda yat"
"hayır burada yatmak istiyorum. gece bir şeye ihtiyacın olduğunda yardım ederim"
"zahmet etme hakan! git odana"dedi gamze hakan onu dinlemeden koltuğa uzandı.
"en kısa sürede sen de evine gideceksin hakan"
hakan gamze'nin dedikleri ile kafasını kaldırıp ona baktı. gitmeyecekti bunu ikisi de bilmiyordu. ama gamze onu evine göndermek istiyordu.
"ne demek lan evine gideceksin? sen kovsan da gitmeyecem şimdi ben gelene kadar uyu"dedi hakan sinirle odadan çıktı.
gamze uzun bir süre bacaklarına bakmıştı. kendini zorlasa da hareket ettirememişti. hayatı boyunca hep kendi başına bir şeyler başarmaya çalışmış ne yaşarsa yaşasın ayakta kalabiliyordu. şimdi ise kendini aciz hissediyordu. yürüyememek yatağa bağlı kalmak...
BİR -İKİ GÜN SONRA
Kapının çalmasıyla hakan ayağa kalkıp kapıyı açtı.
"buyurun"
"merhaba, ismim orhan olgun bizi adil yüksel yönlendirdi. gamze hanım'ın pansumanı için geldik"
doktor içeri girip gamze'nin odasına gitti içeri girince ellindeki çantayı kenara koyduktan sonra gamze'nin karşısına geçip oturdu.
"nasılsınız gamze hanım"
"iyiyim"dedi gamze kestirip atarken"
orhan bey gamze'nin vücudunda olan yaralara pansuman yaptıktan sonra evden gitmişti
günler geçti gamze fizik tedaviye başlamıştı. gamze ne kadar istemese de hakan onu çocuklar üzerinden ikna etmişti. geçen bu süreçte gamze daha da yıpranmış koca bir boşlukta kaybolmuştu. çocuklara eskisi kadar vakit geçirmiyor odadan çıkmıyor kimseyle konuşmuyor herkesi yanından göndermeye çalışıyordu. hakan gamze iyileşene kadar çocukları selen'e vermişti. selen gamze toparlayana kadar ona bakacaktı. aynı zamanda suna ve furkan gelmişti. onlarda selen'de kalıyor selen'e çocuklar konusunda yardım edeceklerdi. leyla hanım , mahmud bey, bülent bey ve nihan hanım gelmiş ama gamze kimseyi görmek istemediğini söyleyip onları odaya almamıştı. onlar gitmek istemese de hakan onları göndermişti. babası ona ne kadar iyi davransa da hakan ona bakmamıştı bile onlar gittikten sonra hakan gamze'nin yanına gitmişti. hala uyuyordu. uzun süredir çıkmıyordu odadan hakan da onu bahçeye çıkartıp bir az hava almasını sağlayacaktı.
"güzelim"
"git başımdan hakan"
"hadi güzelim kalk kahvaltını yap sonra dışarı çıkacağız"
"çok istiyorsan sen git hakan ben değil odadan gözlerimi bile açmak istemiyorum şimdi beni rahat bırak"dedi gamze sarıldığı yastığa başını tekrar koyarken
gamze kalkmayınca hakan onu kucağına alıp odadan çıktı.
"hakan bırak beni"dedi gamze sert sesiyle
bu aralar olaylardan dolayı çok gergindi hemen sinirleniyordu.
"sus gamze"
"oğlum bıraksana beni"gamze'nin dediği şey ile hakan durup gamze'ye bakmıştı.
"oğlum mu?"dedi
"bunu mu tartışacağız hakan bırak beni"dedi hakan gamze'yi koltuğa oturtuktan sonra mutfağa gitmiş hazırladığı kahvaltıyı gamze'ye getirmişti. gamze kahvaltıyı umursamadan kenara koyup hakan'a dönmüştü.
"sen niye buradasın hala sevgilin seni özlemiyor mu yazık kız kıskanmasın"dedi
"laf atmayı bırak gamze kahvaltını et"dedi hakan mutfağa gittiğinde gamze kahvaltıya dokunmadan etrafı izliyordu. kapı çalınca hakan mutfaktan çıktığı gibi kapıya yönelmişti.
"hoş geldiniz orhan bey buyurun"dediğinde gamze rahatsızca yerinde kıpırdandı. istemiyordu tedavi falan yapamadığını gördüğünde sinirleniyordu. orhan bey gamze'yi tekerlekli sandalyeye binmesine yardımcı olduktan sonra tedavi odasına götürmüştü. hakan bir süre arkasından baktıktan sonra gamze'nin yapmadığı kahvaltıyı alıp mutfağa götürdü. mutfağı toparlıyordu ki tedavi odasından gamze'nin sesi geldi. her ne kadar gitmek istese de doktor izin vermemişti. gamze önceden yaptığını yapıp sorun çıkartıyordu. doktor onu ilk başta uyarmış böyle şeyler olunca gelmemesini söylemişti.
tedavi bittiğinde gamze odasına gitmek istemiş ama hakan onu dışarı çıkarmıştı.
"güzelim 4 ay oldu bu kadar uğraşırken neden hemen vazgeçiyorsun"dedi hakan gamze hakan'a baktı bıkkın yorulmuş gibi konuştu.
"biliyorum iyileşmemi istiyorsunuz ama hiç biriniz benim yorulduğumu bıktığımı yapamadığım da sinirlendiğimi hemen bırakmak vazgeçmek istediğimi görmüyorsunuz"dedi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIRMA
Novela Juvenil"Sakın ağzını açıp itiraz etme" dedi Sinirle ayağa kalktım. "İtiraz etmiyim öyle mi? Bu güne kadar ne istediyseniz yaptım. Her defasında hata bulmaya çalıştınız. Bu olmaz baba olmaz bu sefer istediğiniz olmayacak" dedim hem ağlıyor hem de bağırıyo...