Hakan fıratın telefonuyla polisi atamış ve adresi vermişti. Kameradan olanları izlerken ordaki adam tam bir şekilde belli oluyordu. Gamze'nin yanına geldi. Yüzüne düşmüş saçlarının yüzünden çekerken gamze rahtsız olmuş bir yerinde kıpırdandı. Hakan telefonu elinde deliye dönmüştü.
Gölge gamze'yi kucağına alacaktı ki gamze uyanmıştı. Karşısında o adamı görünce korkarak ondan uzaklaşmıştı. Şu an yanında Hakan'ın olmasını o kadar çok isterdi ki.
"Polisi aramadan çık evimden" dedi gamze şöminenin yanındaki odunu alırken adam ona alyla baktı.
"Telefonun masanın üzerinde ayrıca boşuna uğraşama her ne olursa olsun senin gibi duru bir güzelliği bırakmam" dediğinde gamze korkmuştu. Elindeki odunu adamın kafasına fırlattı. Adam bir az sarsılsada yere düşmemişti. Gamzede odaya gitmek için harkete geçmişti ki o adam onun kolundan tutup yukarı sürükledi. Gamze çığlık atıp o adamı kendinden uzaklaştırmaya çalışsada adam zorluyordu. Sonunda odanın önüne geldiler.
"Kimsin sen bırak beni" dedi
"ÖMER" dedi adam o ömerdi. gamze'nin çığlıkları güçlenirken o umusamadan odaya geçirdi. Gamzeyi
Hakan artık ne olduğunu göremiyordu. Defalarca polisi aramış olsada daha gelmemişti. Hakan daha fazla dayanamayıp istanbul'a bilet aldı. Neden daha önce düşünmedim. Diye kendine kızıyordu.İstanbula yetişince evine gitti. Polis gelmişti. Selengil de gelmişti. Eve girdiğinde ilk iş gamze'nin yanına gitmek olmuştu. Gamze yeni banyo yapmıştı. Selen de yanındaydı. Onunda üstü ıslanmıştı. Selen Hakan'ı görünce ayağa kalktı. Gamze sadece duvarı izliyordu. İkisi odada kalınca hakan gamze'nin yanına oturdu.
"Gülüm?" Dedi hakan sesi titremişti. Gamze Hakan'ın sesini duyunca gözleri dolmuştu.
"Gülüm iyi misin?" Dedi hakan tekrar konuşup
"Senin gülüm soldu hakan" dedi gamze ağlamaya başladığında hakan dayanamayıp sevdiği kadın sarıldı. Bir yandan ağlıyor bir yandan da sevdiği kadına destek olmaya çalışıyordu.
"Sen solamazsın gülüm" dedi hakan
"Çok yoruldum her dakika kendimi toparlamaktan"
"Gülüm toparlanman gerekiyor 2 gün sonra çocuklarımız alacağız" dedi hakan en azından çocukların konusunu açarasa gamze kendini toparlar diye düşündü ama gamze
"O çocukaları almayalım hakan boşuna hayatların karatmayalım" dedi.
Hakan gamzeyi susturdu Ama Gamze durmadı devam etti
"Bana olanları benim yaşadıklarımı benim nasıl biri olduğumu Öğrendiklerinde beni istemiyecekler benden nefret edecekler kendimi koruyamıyorum çocukları nasıl koruyacam" dedi ağlayarak sona doğru sesi yükselmişti. Gamze Hakan'dan uzaklaşıp
" Çok kirlendim ve Bu yıkanarak temizlenmeyecek" dedi hakan ona yaklaşmak istesede o ondan uzaklaşıyordu.
"Gülüm" dediğin de gamze bu sefer bağırdı.
"Bana yine dokundu. O kadar yıl geçti aradan daha yaralarımı kapatamamışken yeni yaralar açtı" dedi ağlayarak ardından bedeni dah fazla dayanamadı ve yere yığıldı. Hakan gamze'nin yanına gitti.
"Gülüm uyan" bu sırada selen gelmişti.
"Selen ambulansı ara hemen" dedi hakan bağırarakÇok geçmeden hastaneye gelmişlerdi. Gamzeye sakinleştirci yaplılmıştı. Hakan'ın kafasında dönüp duran gamze'nin sözleri Hakan'ı daha da sinirlendiriyordu. Yine koruyamamıştı sevdiğini. Yine gözyaşlarını tutamamış ve bu onu yıkıyordu. Mardin'e gidip o adamı öldürmek istiyor olsa da gamze'yi burada bırakamazdı.
Selen ve kocası evlerine gitmişlerdi. Selen her ne kadar gitmek istemese de evde küçük bir çocuğun vardı.
Hakan karısının başında oturmuş gözünü kırpmadan gamze'ye bakıyordu.
Gamze yavaş yavaş uyanırken söylediği tek şey lütfen yapma yalvarmalların ardından hakan diye bağırmıştı. Hakan da gamze'yi içinde olduğu kabustan uyandırdı.
"Hakan"
"Gülüm iyi misin" dedi hakan
"Bana sarılır mısın?" Dedi gözyaşları dolarken hakan hiç bir şey demeden gamze'ye sarıldı.
Kısa süre sonra gamze hakandan ayrıldı. O da özlemişti Hakan'ın kokusunu. O gece yaşananlardan sonra gamze uzun süre yatakta oturmuştu. Oturmuş ağlamıştı. O adam gitmeden önce ona annesinin selamı olduğunu söylemişti. Annesi yaptırmıştı onu büyüten annesi nasıl olurdu bu. Hakan'a anlatıp anlatmayacağını düşünüyordu.
Büyük ihtimal hakan anlatmadı için ısrar edecekti. aslında hakan da deli gibi sormak istiyordu ne olduğunu ama gamze' nin durumu iyi değildi. Zaten gamze'nin tek tesellisi çocuklardı. Bir gün hastanede kaldılar hakan yeni bir ev bulmuş ve satın almıştı. Gamze uyurken hakan Mardin'de ki olayları öğrenmişti.
DNA testi sonuçları çıkmıştı. Öz babasıydı. Ama dediği bir daha oraya dönmeyi düşünmüyordu. Koltukta oturup olanları düşünürken telefonu çaldı. Arayan kişi babasıydı.
"Efendim" dedi sadece
"Oğlum gelinmi de alıp mardine gelin artık "
"Geçen sefer açık ve net bir şakilde konuştum zaten mahmut ağa" dedi sadece hakan mahmut bey bir şey demeden öylece telefonun başında pişmanlığı yaşadı. Hakan da babasının cevap vermeyince telefonu kapatmıştı.
Hakan'ın bakışları gamze'yi buldu. Dudağının kenarı patlamış yüzünde ve boyunumda morluklar vardı. Kollarının bazı yerlerinde ise yara vardı hakan sevdiği kadına o kadar çok kitlenmişti ki yarakarını ve morluklarını incelekten uyandığını bile görmemişti.
"Daha ne kadar bakacasın" dedi gamze sesi titrerken
"Gülüm"
Hakan oturduğu yerden kalkıp gamze'nin yanına gitti.
"İyi misin?" Dedi hakan
Gamze cevap vermedi. Bu durum onu iyice yıpratıyordu.
Kısa süre sonra doktor gelmiş ve son kontrolleri yapıp gamze taburcu etmişti. Hakan gamze'yi selen'in evine götürecekti en azından orada yeğeni ile ilgilenir kendini toparlardı. Diye düşündü. Vakit kaybetmeden selen'in evine gittiler hakan gamze odada dinlenirken selen'le konuşmuştu. Mardin'de ki durumu anlatmıştı ona ve gamze'yi burda bırakıp gitmek istemiyordu. Selen Hakan'ın gitmesini söyledi burada kendi olduğunu kendisinin gamze ile ilgileneceğini söylemişti. Hakan selen'e teşekkür ederek gamze'nin yanına gitti.
Gamze sadece yatakta uzanmıştı.
"Gülüm" dedi hakan gamze cevap vermeden yatakta doğruldu.
"Gülüm benim mardine gitmem gerekiyor tekrardan ama merak etme selen burada olabildiğince işlerimi erken bitirmeye çalışacam" dedi gamze Mardin de ki olayı bilmiyordu.
Sorsa ona anlatır mıydı? Sorsa hakan anlatmazdı. Bu olaylardan sonra daha da üzülmesini istemiyordu. Gamze bir şey demeden sadece başını salladı. Hakan gamze'nin dudaklarından öpmek istesede yapmadı. Çünkü gamze ne kadar güçlü dursada kırılgan biriydi. Anlına nazik ve yumuşak bri öpücük bıraktı. O gamze'yi öptüğü sırada gamze Hakan'ın kokusunu içine çekti.
"Dikkat et güzelim" deyip geri çekildi hakan
gamze Hakan'ın uzaklaşmasına izin vermeden dudaklarını Hakan'ın dudakları ile birleştirdi. Kısa süre sonra geri çekildi.
"Bu dudaklar sadece sana ait " dedi
Hakan bu sefer gamze'yi öptü.
"Sana bunu yapanı buluyum kendi ellerimle gebertecem ve-" dedi
"Boş ver hakan bir an önce mardin de işlerini bitir çocuklarımızı ordan alalım" dedi gamze hakan son bir kez karısını öpüp odadan çıktı. İlk uçakla mardinde gitti. Konağın önüne gelince içeri girip girmemekte kararsız kaldı.
Derin bir nefes alıp içeri girdi. Annesi ve babası avluda oturmuş kahve içiyorlardı. Babası oğlunu görünce sevinçle ayağa kalktı.
"Oğlum" dedi
"Mahmut ağa"dedi hakan
"Oğlum yapma böyle" dedi mahmut bey
"Bu konuyu geçen sefer konuştuk zaten sen beni sert bi dile uyarmıştın ve kovmuştun ben ne dedim biliyor musun eğer gerçekten senin oğlun değilsem bir daha karşına çıkmam ama senin oğlunsam sen istesende buraya gelmem dedim ve şimdi de gidiyorum karım beni bekliyor iyi günler mahmut ağa" dedi ve konaktan çıkıp arabasına bindi.
Artık bir ana önce karısının yanına gitmek istiyordu. Şirkete gidip işlerini halletmeye başlamıştı. Bu şirketin haklarının %65 i ona aitti. Kendi emeği ile geliştirmişti. Şimdi ise istanbulda olacaktı. Ordaki şirkette ilgenirken burdada elinden geleni yapacaktı. Dosyaları okuyup imzaladıktan iki dakika sonra telefonuna mesaj geldi. Mesaj selen'den gelmişti.
Mesajda şöyle diyordu.
"Hakan gamze'ye tecavüz eden kişi ömerdi ve onu hatice annesi yaptırmış""Ne!!!".....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIRMA
Teen Fiction"Sakın ağzını açıp itiraz etme" dedi Sinirle ayağa kalktım. "İtiraz etmiyim öyle mi? Bu güne kadar ne istediyseniz yaptım. Her defasında hata bulmaya çalıştınız. Bu olmaz baba olmaz bu sefer istediğiniz olmayacak" dedim hem ağlıyor hem de bağırıyo...