Hakan öğrendiği gerçekten sonra Gamze'nin üvey annesinin konağına gitti. Sinirle içeri girip
"Çık lan dışarı seni kocanla kavuşturmaya geldim" resmen sesi konakta yankılanıyordu. Hatice hanım korkarak odasından çıktı. Öğrenmişti ama nasıl öğrenmişti diye düşünüyordu. Çünkü Gamze'yi iyi tanıyordu. Hakan'a anlatmayacağının biliyordu. Hakan odadan çıkıp onu gizli gizli gözetleyen kadını görmemişti. Hakan hızla yukarı çıktı. O kadınsa odasına geçip saklandı.
Hakan ilk bulduğu odaya girmişti. Bu o kadının odasıydı. Dolabın kapısı bir az açılmıştı. Hakan anlamıştı burada olduğunu.
Telefonun çıkartıp Fırat'ı aradı.
"Fırat burada kimse yok git bak bakalım kim etrafa birileri varmı?" Dedi telefonıiu kapattıktan sonra fırata konağa gelmesi için mesaj attı. Ardından hızla arkasını dönüp dolaba yaklaştı. Dolabı açtığında ona titreyerek bakan kadını gördü. Ondan korkması gerekiyordu zaten hayatı boyunca hiç bir kadına şiddet uygulamamıştı. O bu pislik kadın yüzünden bir ilk gerçekleşiyordu. Hakan kadını bayıltıp aşağı indirdi. Ellerini ayaklarını ve ağzını bantlayıp bağaja attı ardından şoför koltuğuna oturup arabayı çalıştırdı şimdi ise o oruspu çocuğunu bulacaktı. İlk önce evine gitmişti. Orada değildi. Ardından ailesinin yanına gitti. Fırat'ta yanına gelmişti. İçeri girdiklerinde Ömer'in abisi onların yanına geldi.
"Buyur ağam"
"Kardeşin Ömer nerede Serdar" dedi hakan sert bir sesle
"Niye ağam bir hatası mı oldu?
"Kardeşini getir serdar beni sorgulama"
Serdar ne olduğunu bilmiyordu. Ama hakan ağanın sinirli olduğunu görünce ona bulaşmak istemedi. Ömer yukarıda uyuyordu.
Hakan ağaya söylediğinde hakan ağa ve Fırat Ömer'in odasına gittiler onu yaka paça alıp arabaya bindirdiler serdar da kardeşin arkasından baka kaldı.Sonunda depoya gelmişlerdi. Hakan her ikisine işkence ediyordu. Depoda onların bağışları acı çığlıkları yayılırken Hakan'ın aklında sadece Gamze'nin gözyaşları vardı. İkisi de dayanamayıp ölünce hakan depodan çıktı Fırat'ta peşinden geldi.
"Fırat gerisi sende "
"Peki ağam" dediğinde hakan ona döndü.
"Bana ağam demene gerek kalmadı fırat" dedi ve arabaya binip İstanbul'a gitmek için yola çıktı.Gamze çocukları almıştı. Rüya'yı uyuturken mert oyuncaklarla oynuyordu. Şu an selen'in evindeydi. Odada oturmuş çocuklarla ilgileniyordu. Odanın kapısı çaldı ve kapı açıldı. Hakan gelmişti. Gamze'nin kucağına ki küçük kızına baktı. Ardından yatağın üzerinde oyuncaklarıyla oynayan Mert'e gamze'ye baktığında gülümseyerek yanına yaklaştı.
"Seni çok özledim gülüm" dedi hakan gamze kucağında uyuyan kızını beşiğine koyarken mert'i selen'in yanına gönderdi. Ardından ona bakan kocasına döndü.
"Ben de seni çok özledim hakan" dedi gamze özledik karısına sıkıca sarıldı. Kokusunu içine çekip huzuru buldu.
"Acaba bu çocukları hemen almasa mıydık biraz zaman geçirirdik" dedi hakan gülümserken
""Hakan neden Mardin'e gittin" diyip Hakan'ın söylediğini duymamazlıktan geldi. Aslında olayı biliyordu Suna ona olayı anlatmıştı. Sadece Hakan'dan duymak istiyordu. Onun kendisine anlatmasın ve onunla dertleşmesini istiyordu.
Hakan her şeyi anlatmıştı. Anlatırken ağlamıştı. Tabi sadece göz pınarları dolmuştu. Ama gamze onun gibi değili o ağlamıştı. Hakan bu kadar çok şey yaşamışken bir de onunla uğraşmıştı.
"Hakan yanında olamadım özür dilerim"
"Sen her zaman benim yanımdaydın gülüm" dedi hakan Gamze'nin saçlarından öperken Gamze'nin telefonu çalınca Hakan'dan uzaklaşıp telefonu açtı. Bilinmeyen numaraydı.
"Efendim"
"Hakan üvey anneni öldürdü gamze" dedi arayan kişi üvey kuzeni Kader'di
"Kader ne dediğinin farkında mısın?"
"Evet farkındayım Gamze o adam yengemi öldürdü. Ömer'i öldürdü" dedi telefon kapanınca öylece kalakalmıştı. Gerçekten öldürmüş olabilir miydi? Hakan ona olayı anlatmıştı. Babası için gitmişti sinirle Hakan'a döndü.
"Üvey annemi ve o pisliği öldürdün mü?" Dedi gözleri dolarken
Hakan cevap vermemişti.
Gamze zaten cevabını almıştı. Yapmıştı. Öldürmüştü onları. Hakan sadece karısını izliyordu. Gamze dolabı açıp içine rüya ve mert için gerekli şeyler koydu. Ardından üzerini değiştirip çantayı koluna takıp beşikte yatan kızını kucağına aldı. Odasına çıkarken Hakan'dan peşinden gitti.
"Mert? Annecim hadi gel gidiyoruz" dedi gamze selen endişeyle mutfaktan çıktı. Mert'te koşarak Gamze'nin yanına geldi.
"Gamze nereye?" Dedi selen
"Evimize gidiyoruz" dedi rüya'yı koltuğun üzerine dikkatli bir şekilde koydu. Ardından mert'e ceketini giydirdi.
Tekrar rüya'yı kucağına aldı. Ardından hakan'a döndü.
"İki gün sonra esirgeme kurumundan gelecekler o zaman eve gelirsin" dedi ve konuşmasına izin veremden evden çıkıp gitti. Taksi bulunca eski evine gitti. Aslında ömer için bir şey diyemezdi ama onu büyüten annesini öldürmesi gamze'yi kırmıştı. Biliyordu. Ömere kendi söylemişti. Ama polise götürmek çok mu zordu. Onun yüzünden katil olmuştu. İlk babası, abisi şimdi de annesi. Resmen tüm ailesi onun yüzünden ölmüştü. Vicdan azabı çekiyor muydu hemen de fazlasıyla eve yetişince parayı ödeyip taksiden indi oğlunu da indirip evine ilerledi. Kapıyı açıp içeri girdi. Olanlar gözlerinde canlandığında sadece yutkundu. Mert gözleri dolan annesine baktı.
"Anne acıktım" dedi
"Tamam bitanem hadi gel yemek hazırlayalım" dedi ayakkabıları çıkartıp terlikleri giyinip mutfağa ilerlediler rüya'ya mamasını yedirip yatırdıktan sonra oğluyla yemek yapmaya başladı. yemek yedikten sonra salona geçtiler mert yorgunluktan uyuya kalmıştı. gamze de Hakan'ı düşünüyordu. telefonu alıp Hakan'ı aradı ama telefonu açmadı. bu durum Gamze'yi meraklandırmıştı. olumlu düşünecekti. selen'i aramaya karar verdi. selen ilk çalışta açtı telefonu."selen hakan yanında mı?"dedi gamze konuşurken bile sesi titremişti.
"merak etme canım güney'le dışarı çıktılar"dedi selen Gamze'nin korktuğunu sesinden anlamıştı. Hakan'ın durumunu görünce kocası Güney'e onunla dışarı çıkmasını söylemişti. gamze duyduğu şeyle derin bir nefes almıştı. selen'le konuştuktan sonra telefonu kapatıp odaya çıktı. Üzerini değiştirdikten sonra yatakta uyuyan çocuklarının yanına uzandı.
Hakan ve Güney bir az gezdikten sonra bir yerde oturmuşlardı. Güney Hakan'a eve gitmeleri için ısrar edince Hakan ona gitmesini söyledi. en sonunda Hakan yalnız kalabilmişti. elindeki bira şişesinden bir yudum aldı. kafasını dağıtması gerekiyordu. böyle olmazdı. ayağa kalkıp arabasına bindi. en yakındaki bara gitti. en sert içkilerden altı yedi bardak içmişti ki başı dönmeye başlamıştı. artık buradan gitmesi gerektiğinin farkındaydı. son bardaktan sonra parayı bırakıp ayağa kalktı. etraf çok kalabalıktı. çok kişi dans ediyordu. hakan onların arasından sıyrılırken biri onu tutup kendine çekti. karşısına baktığında suratında bir ton makyaj yapmış ve açık kıyafetiyle sırıtarak Hakan'a bakana kadınla hakan ondan uzaklaştı. kadın ısrar ediyordu. tekrar Hakan'ın kolundan tutu ve bu sefer uzaklaşmasına izin vermeden ona yaklaştı. elini boynuna yerleştirdi. bu zamana kadar sadece Gamze'ye ait olan dudaklardan öptü. hakan bunu yapmak istemiyordu. o sadece Gülü'nü özlemişti. kadını kendinden uzaklaştırırken kadın bir an da Hakan'ın kucağına zıpladı. hakan kadını ani refleks ile kadını tutmuştu. kadın onu öpmeye devam ederken hakan karşılık vermişti.
gamze bir süre ailesi ile konuşmuştu. ardından gözlerini kapatıp uyumaya çalışmıştı. bir türü uyuyamamış içinde bir acı vardı. ne olmuştu yine? Hakan'a bir şey olmaması için dua ediyordu. ona bir şey olursa buna dayanamazdı. tamam ona kızmıştı ama o sevdiğiydi. Hakan'ı üç dört defa tekrar aramış ulaşamamıştı. açmayacağını anlayınca telefonu kenara bıraktı.Gamze bunları düşünürken onu aldatan kocasından habersizdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIRMA
Teen Fiction"Sakın ağzını açıp itiraz etme" dedi Sinirle ayağa kalktım. "İtiraz etmiyim öyle mi? Bu güne kadar ne istediyseniz yaptım. Her defasında hata bulmaya çalıştınız. Bu olmaz baba olmaz bu sefer istediğiniz olmayacak" dedim hem ağlıyor hem de bağırıyo...