24.BÖLÜM-İSTANBUL

650 20 2
                                    

Hakan dahil herkes gamze'ye bakmıştı. İlk defa Hakan'a böyle seslenmişti.
"Hadi gidelim" dedi gamze Hakan'ın gözlerine bakarak
"Nereye kızım" dedi. Leyla hanım
"İlk hastaneye gideceğiz anne ardında bir işimiz var" dedi herkesi orada bırakıp odalarına çıktılar hakan gülmek istesede gamze'nin söylediği şeyde takılı kalmıştı.
"Hakan hadi üzerini değişti" dedi gamze kıyafetlerini alıp banyoya gidereken hakan ise arkasından gülümseyerek bakıyordu.
İkiside hazırlandıktan sonra odadan çıkıp aşağıya indiler kahvaltı ediyorlardı.
"Anne biz çıkıyoruz" dedi hakan
"Tamam oğlum"
Hakan gamze'nin elini tutup ordan ayrılacaktı ki ayda konuştu.
"Bizde gelelim mi burada çok sıkılıyoruz" dedi gamze Hakan'ın konuşmasına izin vermeden bir adım öne çıkıp konuştu.
"Canım kocamala yanlız kalmak istiyorum. Bu arada sıkılırsan abin , suna veya furkan seni gezdiri" dedi gamze sofradakilere dönüp
"Müsaadenizle" diyerek Hakan'ın elinden tutu ve konaktan çıktı. Konaktan çıkana kadar sesssizce söyleniyordu.
Hakan da onun bu haline sadece gülümseyerek bakıyordu. Aslında onu kısakaması çok hoşuna gidiyordu. Ona göre seven insan kıskanırdı. Ve gamze kıskanıyordu. O keyifle sırıtırken gamze ise hala söyleniyordu.
"Gülüm yeter söylendin" dedi hakan ciddi haline burunurken
"Yeter öyle mi hakan o kızı paraçalamak istiyorum" dedi
"Gülüm sakin hadi hastaneye gidelim" dedi ve karısının anlına bir buse kondurup arabasına ilerledi.
Gamze Hakan'ın araba kulanmasına izin vermemişti. Bu yüzden onları fırat götürüyordu. Hakan'ın dikişlerini çıkardıktan sonra hastaneden çıkıp ormanlıkta ki villaya gittiler. Araba onların yanında kalmış başka biri gelip fırat'ı almıştı.
Şimdi ise gamze hakan için yemek hazırlıyordu. Çünkü dikişlerin çıkartılması onun iyileştiğini göstermezdi.
"Gülüm yorma kendini" dedi hakan mutfağa doğru gelirken
Gamze çorbaları doldurup. Tepsinin içine koydu. Hava serindi. En iyisi çorba içmekti. Zaten hakan da yaralıydı.
Yemekten sonra mutfağı toparlmış balkona çıkmışlardı. Hakan özlediği karısına yaklaştı.

Gamze'nin içini heyecanla dolarken Hakan karısına bir az daha yaklaşıp konuştu.
"Seni özledim gülüm. Kokunu, tenini" dedi fısıldayarak gamze utanıyor olsada o da özlemişti kocasını. Etrafta romantik bir ortam vardı. Uzun süre sonra ilk defa yalnız kalmışlardı. Yaşadıkları olaylar ikisini yıpratmıştı. Ortamı bozan Hakan'ın telefonu olmuştu. Ama hakan telefonu umursamadan sevdiği kadının kokusunu içine çekti.
"Hakan telefona baksana belki konaktan arıyorlar önemli bir şey olabilir" dedi gamze hakan sıkıntıyla nefesini dışarı verip cebindeki telefonu çıkardı.
Gamze'nin dediği gibi arayan kardeşi furkandı.
"Söyle" diye açtı telefonu hakan
Gamze de hakanın yanında durmuş konuşmaları dinliyordu.
"Abi ben hiç iyi değilim" dedi furkan sesi hüzünlü çıkmıştı.
"Ne oldu oğlum" dedi hakan
"Abi sevdiğim kadın ölüyor" dedi
Ağlıyordu. Sevdiği kadın sırf evlenmek istemedi diye ortaya bir yalan atmıştı ve o yalan onun vurulmasına neden olmuştu. Hakan telefonda kardeşimi sakinleştirmeye çalışırken gamze ile evden çıkıp arabaya bindiler. Gamze de endişelenmişti. Hızla arabayı çalıştırıp Furkan'ın attığı konuma gitti. Oraya yetiştiklerinde bir tarafta Furkan ağlarken bir tarafta sevdiği kız yatıyordu. Hakan kardeşine bakmaya giderken gamze de kızın yanına gitti. Kurşun omzuna gelmiş olsa da kalbine yakındı. Gamze hemen nabzını kontrol ettti
"Gülüm durumu nasıl?" Dedi hakan
"Nabzı çok yavaş hadi yardım et hastaneye götürelim" dedi hakan kızı kucağına alıp arabaya bindirdi. Ardından gamze ve furkan bindi.
Hastaneye yetişmek uzun sürmüştü. Ve kızın nabzı git gide düşüyordu.
Hastaneye girer girmez ameliyata aldılar. Herkes bir bekleyiş içindeydi Furkan sandalyede oturmuş durmaksızın ağlarken Hakan kardeşine destek olur acısına destek  elini omzuna koymuştu. Gamze de ağlıyordu. Furkan'ın yaşadığı durumu biliyordu. O da kocasını sevdiği adamı beklemişti. Aslında hem hakan hem de gamze biliyordu bu durumu neredeyse ikisi de birini kaybedecekti.
"Aslanım nasıl oldu bu?" Dedi hakan Furkan gözyaşlarını silip konuştu.
"Baştan evlenmek istememişti. Nişanlanacağı gün anne ve babasına hamile olduğunu söylemiş"dedi ardından devam etti.
"Babası hamile olduğunu duyunca vurmuş kızı" dedi ardından tekrar ağlarken
Hakan kardeşine sarıldı.
"O kaybetme kormusunu biliyorum
Çok acıtır canının ama Allah'ın izini ile iyileşecek küçük gelinimiz" dedi konuşurken bakışları gamze'deydi cümlenin sonlarına doğru kardeşine döndü.

Aradan uzun bir süre geçti. Gamze ayakta duramıyordu artık. Bedeni yorgun düşmüştü. Ameliyathanenin kapısı açıldı. İçerden doktor çıktı. Üçüde doktorun yanına geldi.
"Durumu nasıl doktor bey" dedi hakan
"Maalesef ne anneyi ne de bebeği kurtarabildik başınız sağolsun " diyerek gitti. Hakan ve gamze döndü Furkan'ın bir açıklama yapmasını bekliyorlardı ama furkan da donup kalmıştı.
"Beni aldatıyordu" dedi sadece
"Oğlum kendine gel" dedi hakan furkan'ı kollarından tutup sarsarken furkan yavaş yavaş kendine geldiğinde otururlar gamze su şişesini açıp furkan'a uzattı.
"Furkan al için kendine gel" dedi
"Ben onunla bir kere bile birlikte olmadım" dedi sinirle ayağa kalktı. Onun ani kalkışı ile gamze geriye sarsılmıştı.
"Nasıl yapar!!" Diye kümredi Furkan o sevdiği kadındı. Hayat arkadaşı karısı olacaktı. Onu gözünde fazla büyütmüştü. Sinirlerine hakim olamadan duvara ardı ardına sert yumruklar attı. Hakan kardeşini tutup sakinleştirmeye çalışıyordu. Zar zor tutabilmişti. Gamze hemşireyi çağırmış Furkan'a sakinleştirici yapmışardı.
Son söylediği şey onu çok sevdim demesiydi. Furkan'ı odaya aldılar
Gamze ve Hakan koltukta oturuyorlardı.
"Ne olacak şimdi hakan" dedi gamze sıkıntıyla
"Bilmiyorum gülüm en son yakın arkadaşı intihar ettiğinde böyle oldu."
Gamze başnı Hakan'ın omzuna koydu.
"Hakan annenle babana haber verelim mi?" Dedi gamze aslında onlara bu durumu söylerse annesi telaşlanacak aslında sadece annesi değil hepsi telaşlanacaktı.
"Hayır gülüm şimdi hepsi telaşlanacak" dedi hakan gamze daha fazla ısrae etmedi sadece kafasını salladı.
Gamze'nin beynin de doktorun söyledikleri yankılandı. Bebeği kurtaramadıklarını kendi çocukları aklına gelmişti.
"Birine alışmadım ama oğluma alışmıştım. Onları özlüyorum hakan" dedi gamze konuşurken sesi titremişti.
"Gülüm" dedi sadece hakan gamze'ye sıkıca sarıldı.
Gamze de ona sarıldı.
"Seni seviyorum" dedi gamze Hakan'ın çenesine bir öpücük kondurup başono tekrardan Hakan'ın boynuna gömdü.

Yere düşen sesle araladı gözlerini gamze ve yataktan kalkan Furkan'ı görmesi ile Hakan'ı uyandırmadan ayağa kalkıp Furkan'ın yanına gitti.
"Furkan iyi misin?" Dedi gamze
"Öldü yenge" dedi göz pınarları dolarken
Gamze Furkan'a sarılıp sakinleştirmeye çalıştı onu.
"Sakinleş"dedi furkan yengesine sarılıp
"Onu şimdiden özledim yenge
Kokusunu unuttum bana bakışını" dedi ağlarken gamze Furkan'ın kolunu destek verircesine kolunu sıvazlıyordu.
"Beraber her şeyi düzelteceğiz Furkan"
"Beni aldatmış ben onu gözümden bile sakınırken O BENİ BİR PİÇLE ALDATMIŞ" dedi sona doğru sesi yükselmişti. Gamzeden ayrıldı. onun bağırmasıyla bir süredir onları izleyen Hakan ayağa kalkıp kardeşini sakinleştirdi. Kardeşini tekrardan yatağa yatırdı. Furkan bir süre sonra uyuya kalmıştı. Hakan karısını yanına aldı.
"İyi ki varsın"dedi.
''sen de iyi ki varsın hakan''
''her seferinde herkese ne yaparlarsa yapsınlar iyi oluyorsun gülüm" dedi hakan hayranlıkla sevdiği kadına bakıyordu...

Aradan bir kaç saat geçti. Furkan kendine yavaş yavaş gelmişti. Tam bir şekilde kendini toparladıktan sonra konağa dönmüşlerdi. Furkan odasına kapanmış gamze ve hakan yorgun oldukları için odalarına gitmişlerdi. Bir saat yattıktan sonra hakan babasının yanına gitmiş Furkan için İstanbul'a gideceklerini söylemişti babası bu durumu onaylamış gitmelerini söylemişti aradan Furkan için İstanbul'a gideceklerini söylemişti babası bu durumu onaylamış gitmelerini söylemişti. Bunun üzerine Hakan iki gün sonrası için bilet almıştı. Gamze Hakan ve kendisi için Bavulları hazırlarken Leyla hanım Furkan'ın bavulunu hazırlıyordum Gamze'nin ısrarları üzerine Suna da. Onlarla İstanbul'a gidecekti aradan iki gün geçti yolcular konak dakilerle vedalaşıp arabalarına bindiler ve Havaalanına yolunda İlerlemeye başladılar bir süre sonra Havaalanına gelmişlerdi
Herkes uçakta yerini alınca herkes uçakta yerini alınca yolculuk başladı....

 Onlarla İstanbul'a gidecekti aradan iki gün geçti yolcular konak dakilerle vedalaşıp arabalarına bindiler ve Havaalanına yolunda İlerlemeye başladılar bir süre sonra Havaalanına gelmişlerdiHerkes uçakta yerini alınca herkes uçakta yerini alınca y...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BAĞIRMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin