Bir süredir yusuf'la dışarıda oynuyorduk. Yusuf susadığını söyleyince onunla birlikte mutfağa gittik.
"Şey kolay gelsin bir bardak su verebilir misiniz?"dedim
"Sağ ol gelin ağam" dedi orta yaşlı kadın
"Gamze ben efendim bana gamze diyebilirsiniz" dedim
Kadın suyu getirdi ve bana verdi ben de yısufa verdim."Al iç bitanem"dedim
"Meryem hanım bana bir sade kahve yapıp çalışma odasına gönderir misin?" Dedi hakan beni görünce göz kırpıp mutfaktan çıktı.
"Yusuf buraya gelir misin" sunanın seslenmesiyle yusuf bardağı bana verdi ve koşarak mutfaktan çıktı.
Bu sırada meryem abla kahveyi yapmıştı.
"Meryem abla müsaade edersen kahveyi ben götürmek istiyorum" dedim elindeki kahve tepsisini alıp çalışma odasının nerede olduğunu sordum. Tarif edimce ben de mutfaktan çıkıp çalışma odasına gittim. Kapıyı çalıp içeriden ses gelmesini bekledim.
"Gel" diyen sert sesle kapıyı açtım ve içeri girdim.
"Ağam kahveni getirdim" dediğimde kaşları çatıldı. Söylediğim kelimeyi hatırlayınca dudağını ısırdım. Kahveyi masasına bıraktım. Çalışma odasından çıkacaktım ki hakan konuştu.
"Ağzından ağam kelimesini duymak istemiyorum Gamze" dedi net bir dille. Başımı olumlu anlamda salladım.
"Ağ- hakan annemin yanına gitmek istiyorum" dedim kısık sesle sinirleneceğini biliyordum.
"Gamze bu konuyu konuştuk" dedi dosyalara bakarken
"Lütfen hem tüm kıyafetlerim kitaplarım orada" dedim ama o umursamadı ya da ben öyle sandım. Neyse izin vermeyeceğini anlayınca odadan çıkmak için yeltensim ve onun sesliyle durdum.
"Furkan'la gidin 1 saat içinde gidip gelin" dedi
Yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamadım. Gülümserken o bana odaklandı.
"Kolay gelsin" diyerek odadan çıktım.
Yarım saat sonra bizim konağa yetiştik. Furkan da gelmek istese de ben izin vermedim hemen eşyalarımı alıp geleceğimi söyledim. O da kabul etti. Ben içeri girdim annem mutfaktaydı ben direk odama çıkıp eşyalarımı bavuluma yerleştirdim. Tüm eşyalarımı toplayıp bavulunu alıp odadan çıktık. Avluya yetiştiğimde babam ve abimi gördüm.
"Ne o kaçıyor musun?" Dedi abim
"Kaçtığım falan yok" dedim korkarak
"Kapıdaki adam kim lan o zaman" deyince"Hakan ağanın kardeşi" dedim bavulumu alıp oradan çıkacaktım ki babam sağlam kokuyla kolumdan tutu.
"Eğer yarın buraya gelmezsen hakan ağaya her şeyi anlatırım" dedi
"Neyden bahsediyorsun"dedim
"Ömer'den" dedi gözlerim dolmuştu. Kolumu onun elinden kurtardım.
"Sen de biliyorsun ki ben bir şey yapmadım her şeyi o salak kardeşin yaptı" dedim
"Evet biliyorum ama hakan ağa bilmiyor" dedi
Konaktan çıkıp Furkan'ın yanına gittim arabaya bindim.
Ne olduğunu sorsa da cevap vermeden dışarıyı izliyordum .
Ömer babamın öz kardeşi ben 8 yaşındayken bana tecavüz etmişti. Ben ne kadar yalvarsam da bırakmadı. Abim bunu biliyordu ama ömer ona para vererek susturuyordu. İlk tacizle başladı. Ardından tecavüz...Babam bunu öğrenince beni saatlerce dövmüştü. Sonra gidip ömer'i konaktan kovmuştu. Ömer'i ne kadar kovmuş olsa da aslında onunla görüştüğünü biliyordum. Ama sesimi çıkaramıyordum.
"Yenge hadi geldik konağa"diyen furkan'la kendime geldim. Ağladığımın farkında bile değildim. Arabadan inip bavulla birlikte odaya çıkarken suna ile karşılaştım.
Yenge iyi misin" dedi başımı olumlu anlamda sallayıp kendimi odaya attım. Banyoya girdim ve üzerimdeki tüm kıyafetleri çıkarıp aynada kendime baktım. Benim suçum değildi ben daha 8 yaşındaydım benim suçum değil benim suçum değil. Gözlerimi kapattığım da o anılar canlanıyordu.
"Benim suçum değil" dedim fısıldayarak
"Ben bir şey yapmadım"derken babamın sözleri kafama da yankılandı. 'Evet biliyorum ama hakan ağa bilmiyor' hakan bilmiyordu ya ona inanırsa ya babama inanırsa
Bir anlık sinirle yumruğumu aynaya indirdim ayna tuzla buz olurken ben geri kalan aynadaki yansımama bakıyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIRMA
Novela Juvenil"Sakın ağzını açıp itiraz etme" dedi Sinirle ayağa kalktım. "İtiraz etmiyim öyle mi? Bu güne kadar ne istediyseniz yaptım. Her defasında hata bulmaya çalıştınız. Bu olmaz baba olmaz bu sefer istediğiniz olmayacak" dedim hem ağlıyor hem de bağırıyo...