Evliliğimizin ardından bir hafta geçti. Annem iyileşmek üzereydi. Hakan benim ısrarlarım ile annemin yanına evdeki çalışanlardan göndermişti. Ona bakıyorlardı. Ben ise odadan çok nadir çıkıyordum. Genelde yanıma yusuf suna veya leyla annem geliyordu. Arada bir aşağıda mahmut Beyle ya da Furkanla karşılaşıyoruz.
Odadan çıkıp aşağı indim. Furkan koltukta dalgın bir şekilde oturmuştu. Mutfaktan su alıp yanına gittim.
"Furkan iyi misin?" Dedim ama duymadı. Ben de koluna dokundum Dokunmamla birlikte bakışları bana döndü.
"İyi misin?" Dedi
"Yenge sevdiğim kızı zorla evlendiriyorlar ne yapacağım hiç bilmiyorum" dedi elimdeki suyu ona uzattım.
"Al içi şunu" dedim suyu içerken içeri Hakan girdi. Furkan abisini görünce kalkıp uzaklaştı. Ben de ayağa kalkıp Hakan'ın yanına gittim.
"Hoş geldin"
"Hoş buldum gülüm. Hadi hazırlan annenin yanına gidelim" dedi ve anlıma bir öpücük bırakıp odaya çıktı. Ben de ilk Furkan'ın yanına gittim.
"Furkan istersen abinle konuşalım bu konuyu sen konuşmasan ben konuşurum" dedim heyecanla ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Valla mı yenge konuşur musun?" Dedi
Gülümseyerek başımı olumlu anlamda salladım.
"Bir şartla" deyince yüzü düşer gibi oldu.
"Kızın fotoğrafını göster" dediğimde masanın üzerindeki telefonu alıp yanıma geldi.Allah var güzel kızdı. Kıvırcık saçları renkli gözleri zayıf ince belli bir kızdı.
"Çok güzel kızmış"
"Evet öyledir" dedin sırıtarak resmen kıza bakarken gözlerinin içi parlıyordu.
"Peki o seni seviyor mu?" Dedim
"Evet yenge" dedi
"Tamam ben abinle konuşacam" dedim ve o konuşmadan konuştum.
"Merak etme ikna ederim" dedim ve hazırlanmak için ben de odaya çıktım.
Çıkarken Furkan'ın arkamdan
"Aslan yengem be" diye bağırdığını duydum.
Odaya girdiğimde hakan gömleğini giyiniyordu.
"Özür dilerim giyindiğini bilmiyordum" diyerek arkamı döndüm.
"Gülüm Nerdeydin?" Dedi
Şimdi anlatırsam olmazdı. Mutfağa gittiğimi söyledim. O gitinince ben de kıyafetlerimi alıp banyoya girdim.
"Gülüm ben aşağı iniyorum. Hazırlanır aşağı gelirsin" dedi
"Tamam" dedim odanın kapısı açılıp kapandı. Sanırım gitmişti. Ben de banyodan çıkıp odaya girdim. Çantamı hazırlandım. Telefonumu da çantama atıp odadan çıktım. Hakan ayakta beni bekliyordu. Neden ayakta bekliyorsun ya, ya ben geç kalsaydım.
Neyse bunaları düşünmemen lazım.
Birlikte konaktan çıkıp arabaya ilerledik.
Çok geçmeden bizim konağın önüne gelmiştik. Arbadan inip konağa ilerkedik. Annem odasındaydı. Hakan avluda oturmuşken ben annemin yanına gittim. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde annem her zamanki gibi uyumuş numarası yapıyordu. Yanına gelip oturdum. Elini tutum.
"Anne nasılsın?" Dediğimde be gözlerini açtı ne de cevap verdi.
"Annem lütfen konuş benimle" dediğimde gözlerini açıp bana baktı. Elini elimden çekip yatakta doğruldu.
İyice çökmüş durumdaydı.
"Nasıl oluyum yıllardır sevdiğim kocamı ve oğlumu kaybettim. Ve biliyor musun? Hepsi kızım yüzünden oldu" dediğinde
Üzülmüştüm.
"Anne lütfen ben bir şey yapmadım"
"Bana anne deme sen benim kızım değilsin" dediğinde yıkıldım.
"Anne deme böyle benim yaşadıklarım be olacak abim o adama göz yumdu diye bana tecavüz etti. Babam o adamı vurmak yerine konuşmaya devam etti. Kim suçlu çıktı. Ben değil mi beni dövdü saatlerce. Suçsuz yere dayak yedim" dediğimde o umaraızcabana bakıyordu. Ben ağlamaya başlamıştım.
"Senin gerçek ailen biz değiliz sen bizim kızımız değilsin. Seni mardinin zenginlerinden olan TEKİNOĞLU aşirertinin kızısın baban sandığın kişi seni onaların elinden aldı. Daha doğrusu kaçırdı." Dedi
Duymak istemiyordum artık. Çantamı alıp hızla odadan çıktım. Hakan telefonla konuşuyordu. Ağladığımı görünce telefonu kapatıp yanıma geldi. Bana sarıldı. Sarılmak iyileştiriyordu. Ama bu iyileşecek gibi durmuyordu.
"Gülüm ne oldu?"
"Eve gitmek istiyorum" dedim sadece beni bırakmadan arabaya gittik.
Arabaya bindiğimizde Hakan'ın bakışları sadece bendeydiAçıklama yapamı istiyordu.
Ama şimdi sırası değildi.
Bu yüzden beni sevmiyorlardı. Annem de zaten rol yapıyormuş oysaki ben onları seviyordum.
"Hakan sen tekinoğlu aşiretini tanıyor musun?" Dedim bakışlarını bir anlık bana çevirdi. Ama ben ona bakmıyordum. Benimde bakışlarım yoldaydı.
"Evet tanıyorum" dedi sadece
"O aileyi biraz bana anlatsana" dedim normalde asla bunu söylemezdim ama şöyle ki annem doğru mu yoksa yalan mı söylüyor öğrenmek istiyorum.
"Gülüm ne oldu niye merak ettin" dedi
"Aslında annem bahsetti onlar anneme yardım etmişler tanımak istiyorum sadece" diyerek yalan söyledim.
"22 yıl önce kızları kaçırıldı. Her yerde onu aradılar ama bir türlü bulamadılar kızlarının öldüğünü düşündüler ve aramayı bıraktılar
Nihan hanım konağın hanımı
Bülent bey konağın beyi
3 tane çocukaları var.
Eren en büyük oğuları önder ikinci çocuk pek sakin biri değil
En küçük çocukarı tahir o da Eren'den daha deli ve o kaçırılan kız çocuğu aslında bülent bey hep bir kızı olsun isterdi. Aradan uzun bir süre geçti. Kızı oldu. Şansa bak ki biri gelip kızını kaçırdı ve hala bulamadılar.
Ayrıca bülent bey şirketimizin ortağıdır" dedi uzjn açıklamdan sonra bana baktı. Bir şey dememi bekliyordu.
"Hmm... analdım teşekkür ederim anlattığın için" dedim. Ona baktım. Demek ki 3 tane abim vardı. Aslında onlarında diğer ailem gibi olmasından kokuyordum. Ama Hakan bülent beyin kız çocuğu istediğini söyledi.
O zaman yarın ilk iş konaklarına gidecektim.
Konağa yetiştiğimiz de akşam yemeği yeniyordu. Üstümüzü değiştirip elimizi yüzümüzü yıkayıp aşağı indik. Yusuf yanıma geldi.
"Yenge seni çok özledim" dedi.
"Ben de seni özledim bitanem" dedim ve anlına öpücük kondurdum.
Yemekler yendikten sonra sofra toplandı. Ven kahve yapmak için mutfağa giderken Hakan'a baktım. Kaş göz işaretiyle yanıma gelmesini söyledi. O gözlerini kapatıp açtı. Bu demek mesaj anlamıştı.
Ben kahveyi yaparken mutfağa Hakan girdi.
"Gülüm ne oldu?" Sesi endişeli gelmişti.
"Şimdi kahveler bittikten sonra hemen odaya çık tamam mı?" Diyince sırttıp bana yaklaştı. Elini belime yerleltirip kendine çekti.
"Sen iste gülüm" dedi
Her hareketi ile beni etkisi altına alıyordu. Gülümseme engel olamadım.
"Saçmalama Hakan ağa" dedim ve geri çekildim. O hala sırıtıyordu. Kahveye döndüğümde o da belime sarıldı. "Hakan ağa" dedim uyarıcı ses tonuyla saçlarımı boynundan çekti.
"Gülüm biliyorsun ki evleneli bir hafta oldu ve ben seni bir kere bile öpmedim. Aşiret bir çocuk istiyor biliyorsun ve sanırım ben de çocuk istiyorum." Diyerek boynuma öpücük kondurdu. Resmen dikkatimi dağıtıyordu. Sonunda kahveleri yaptım.
Herkese kahveleri dağıtınca ben de Hakan'ın yanına oturdum. Yusuf yanıma geldi.
"Yenge kucağında uyuyabilir miyim?" Dediğinde onu kucağıma alıp yatırdım. Başını gözüne yaslayıp gözlerini kapattı. Ben de bir yandan saçını okşuyor bir yandan da elini tutuyordum.
Acaba gerçek ailem beni kabul ederlerim. Gerçi kabul etseler ne olacak ben artık evliyim. Beni seven bana değer veren bir kocam var. Ailesi de beni seviyordu. Ama ben yine de onları tanımak istiyordum.
"Yarın öbür gün bizim çocuğumuzda böyle uyutacaksın ve sana bir şey diyim mi çok güzel bir anne olacaksın gülüm" dite Hakan'la düşüncelerden ayrıldım. Dediği şey ile utanmıştım. Yanaklarım hafif kızarmış olmalıydı.
"Kırmızı sana çok yakışıyor gülüm" dedi hakan
Yusuf uyumuştu. Suna'ya baktım. Sırıtarak bana bakıyordu. Ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Yenge yusuf'u bana ver istersen ben odasına götürüyüm" dedi itiraz etmeden yusuf'u verdim. Suna merdivenlerden çıkıp gözden kaybolmasıyla hakan ayağa kalktı.
"Baba müsadenizle bizde kalkalım" dedi ben de ayağa kalkıp leyla anneme ve mahmut babama döndüm.
"İyi geceler anne , iyi geceler baba" dediğimde hakan ve mahmut babamın yüzündeki şaşkınlığı görünce gelmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum. Leyla anneminde benden farkı yoktu.
Hakan toparlanıp anne ve babasına döndü.
"Allah rahatlık versin" dedi ve benim elimden tutup yukarı çıkardı. Odaya girmemizle beni kendine çevrildi.
"Sen kabul ettin inanmıyorum gülüm" dediğinde sadece gülümsedim.
"Hadi gel konuşalım" dedim ve yatağa oturdum....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIRMA
Ficção Adolescente"Sakın ağzını açıp itiraz etme" dedi Sinirle ayağa kalktım. "İtiraz etmiyim öyle mi? Bu güne kadar ne istediyseniz yaptım. Her defasında hata bulmaya çalıştınız. Bu olmaz baba olmaz bu sefer istediğiniz olmayacak" dedim hem ağlıyor hem de bağırıyo...