Kolumdaki dokunuşla gözlerimi açtım. Hakan yanımda durmuştu.
"Hakan" dedim sesimin çatlamasına engel olamamıştım.
"Gülüm"dedi kafasını kaldırdığında göz göze geldik.
"Su verir misin?" Dedim bana su içirdikten sonra tekrar yanıma oturdu.
"Bebeğimiz iyi mi"dedim
"İyi gülüm" dedi benimle konuşuyor ama bakışları hafif morarmış kolumadaydı.
"Hakan" dediğimde konuşmama izin vermeden morarmış kolumdan öptü. Ardından kafasını kaldırıp anlıma bir öpüçük kondurdu. Hafif geri çekildi.
"Özür dilerim Gülüm"
Diğer elimi tutuğu için ben de serumlu elimi kaldırıp yanağına koydum.
"Senin suçun değil ben abarttım" dedim.
Dudakalarımız birleşirken aniden kapı açıldı.
"Oha!" Diyen furkanla Hakan sinirle geri çekildi.
"Çık lan dışarı" diye kükredi. Doğrusu bu beni bile ürkütmüştü. Hakan şakalarımdan öpüp geri çekildi.
"Ben doktorun yanına gidiyorum sen dinle biraz" dedi ve odadan çıktı.
Onun gidişiyle içeri öz abilerim girdi.
"Gamze konuşalım mı biraz?" Büyik olanları sanırım adı erendi
"Hangi konu hakkında"
"Biz özür dileriz hamile olduğundan haberimiz yoktu" beni odaya sürükleyen çocuk bu tahir olmalıydı.
"Aslında ben de haberim yoktu. Ama bu beni zorlo odaya kapatman gerektiği anlamına gelmez" dedim
Odanın kapısı tekrar açıldı. İçeri öz anne babam girdi.
"Oğlum dışarı çıkın" dedi babam itiraz edecekleri zaman onları susturdu ve dışarı çıkarttı.
"Kızım" dedi annem dolmuş gözleriyle
"Sana anlatacaklarımızı dinle sonra ne yapmak istersen yaparsın ister bizi kabul eder istersen tanımamış gibi yaparsın ama şu kadarını bil ki sen bizim kızımızsın" dedi başımı okumlu anlamda salladım.
Bana her şeyi anlattı. Üvey babam onların evinde çalışırken tarışmışlar üvey babam iyi çalışmadığı halde zam istemiş babam vermeyince sinirlenmiş ve çok sevdiği kızını yani beni kaçırmış. Aramalarına rağmen beni bulamamışlar. Yatığım yerden doğruldum. Kolumdaki serumu umursamadan öz babama sarıldım. O da şaşkılığını atıp bana sarıldı.
Ardından anneme sarıldım.
"Bu bizi kabul ettiğini anlamına mı geliyor" dedi babam
Başımı olumlu anlamda salladım...Dün eve geldiğimde hakan işi olduğunu söyleyip gitti. Ben ise odada oturdum o gelene kadar bu saate ne işi vardı ki. Ailemi kabul ettiğimi söyleyince tepki bile vermemişti. Ne olmuştu? Acaba benden bir şey mi saklıyor? Doğrusu ne yaptığını nerde olduğunu bilmiyordum ve bu da benim canımı sıkıyordu. Şimdi ben balkonda oturmuş. Hakanın eve gelmesini bekliyordum. Telefonum çalmaya başlayınca yanımda duran sehpaya uzanıp telefonu aldım. Üvey Annem arıyordu. Bizi eve almayan kadın şimdi ne istiyordu acaba?
Beklemeden teelfonu açtım.
"Efendim"
"Gerçek ailene kavuş musun tebrik ederim ama sana bilmediğin bir şey söyleyeceğim ve senin canını yakarken ben mutluktan havaya uçacam" dedi ne olmuş olabilirdi. Yine
"Seni dinliyorum"
"Hakan senin bizim çocuğumız olmadığını o tekinoğlu ailesinin çocuğu olduğunu ve vedat'ın yani üvey babanın seni neden kaçırdığını neden seni sakladığını her şeyi biliyor ve sana bu güne kadar tek bir şey bile anlatmadı" dediğinde telefon parmaklarımın arasından kayıp kucağıma ardından yere düşerken ben karşımdaki karanlıkta kalmıştım. Hakan böyle yapmaz biliyordum. Yapmaz bana bunu
Kendime gelince sinirle ayağa kalkıp odadan çıktım. Karnıma giren sancılar yüzünden zar zor aşağı inmiştim. Herkes aşağıda oturmuştu. Beni görünce suna ve furkan p kalktı.
"Yenge bir şey mi oldu?" Dedi suna yanıma gelirken
"Annem rahatsızlanmış müsade ederseniz yanına gitmek istiyorum baba" dedim mahmut babama bakarken
"Kocan'ın haberi var mı?"
Sanki yüzünü gördüğüm var diyemedim.
"Aradım açmadı telefonu" dedim beyaz yalandı sadece gerçi burda hamile eşi var bir kez bile aramadı.
"Tamam suna da seninle gelsin" dedi ve furkan'a bakıp devam etti.
"Oğlum sen de yengenle kardeşini dünürlerin evine kadar bırakırsın" dediğinde furkan başını sallamakla yetinirken ben ve suna odaya çıktık.
Ben bir kaç kıyafet aldım. Üzerimi değiştirirken suna'ya olanları anlatmıştım.
"Gamze peki nerden biliyorsun doğru olduğunu"
"Canım abin benden bir şeyler saklıyor bu açık ortadaa geç saate eve gelmeler sabah erken çıkmalar" dediğimde suna hemen cevap verdi.
"Çalışıyor"
"Yersen "dediğimde biraz düşündü.
"Burada hamile karısı var suna ve hamilelik Döneminde yanıda kocamın olması lazım her seferinde bana bir şey olduğun başkası götürüyor ardından yanımda olması gereken kocam yanımda oluyor ama hastanede" diyerek konuştum tekrardan
Bir kaç dakika sonra konağın önüne geldik. Furkan'a veda edip arabadan indik. Biz içeri girene kadar beklemiş biz içeri girince gazı kökleyerek gitmişti.
Kapıyı çalıp almalarını bekledik. Kapıyı didem hanım açmıştı.
"Gamze kızım?" Dedi sorcasına bu sırada mutfaktan çıkan annem beni görünce yanıma geldi.
"Kızım bir şey mi oldu? Hadi geçin içeri içeride konuşuruz" dedi içeri girdiğimizde abilerim ve babamın salo da olduklarını gördüm. Hepsi çalışıyordu. Masanın etrafına toplamış. Masanın üzerindeki çizilmiş projeyle ilgileniyorlardı.
"Bület canım " dedi annem nazik bir sesle babam ve abilerim dönünce şaşkınca bana bakıyorlardı.
"Merhaba" dedik suna'yla ömer abim gözlerini benden çekip suna'ya baktı.
"Gamze bir şey mi oldu?" Dedi eren abim konuşmama izin vermeden tahir abim konuştu.
"Bir sorun mu var?" Dedi.
"Annem rahatsızlandı ya onun için geldik" dedim hem tane tane konuşuyor hem de göz kırpmıştım. Hepsi yalan olduğunu anlamıştı.
Bana bakıp kafa salladıktan sonra oturmamı söylediler annem çay yapmak için mutfağa giderken babam, tahir abim ve eren abim çalışmaya döndü. Ama önder abim hala suna'ya bakıyordu.
"Önder hadi" dedi eren abim
Suna'ya baktığımda kafasını yere eğmişti.
Karmıma giren sancıyla yüzümü buruşturdum.
"Güzelim iyi misin?" Dedi önder abim yanıma gelirken
"İyiyim aslında bir az dinlensem iyi olur"
"Tamam seni odana götürelim"
"Odam?"dedim sorarcasına
"Annem senin için hazırladı. Bir gün gelip kalırsın diye şansa bak ki sen geldin"dedi beni odama çıkarttı.
Odayı incelemeden yatağıa uzandım.
Önder abim bir şey demeden odadan çıkarken ben hakanı düşünmeye daldım.
Şu an nerdeydi? Ne yapıyordu? Beni merak etdiyor muydu? Bilmiyorum gerçi beni sevdiğini söyleyip benden büyük bir şey saklamasına ayrıca kırılmıştım.
Odanın kapısı çalınca gözlerimi kapatıp uyuyormuş gibi yaptım.
Odanın kapısı açılıp kapandı.
Ayak sesleri yanımda bitti bu koku hakan gelmişti. Burdaydı. Kalp atışlarım hızlanırken sakinleşmeye çalıştım.
"Özür dilerim gülüm" dedim dedi yüzüme düşen saçlarımı çekti. Ardından anlıma bir öpücük kondurdu.
"Neden söylemedin?" Dedim gözlerimi açıp karşımdaki Hakan'a bakıp
"Neyi?"
"Ne için özür diliyorsun hakan" dedim
"Yalnız bıraktığım için özür dilerim" dediğinde bir şey demeden yerimden kalkıp banyoya gittim. Hala öğrendiğimden haberi yok muydu?
İyice sinirlenmeye başlamıştım. Banyodan çıkınca Hakan'ı karşımda görmeyi beklemiyordum.
"Gülüm üzerini değiştir gidiyoruz" dedi gülümseyerek ne karıştırıyordu yine
"Sadece dediğimi yap gülüm ben aşağıda bekliyorum dikkatli ama hızlı ol" dedi ve saçlarımdan öpüp aşağı indi. Ben ise bir süre sadece Hakan'ın çıkıp gittiği kapıya baktım.
Nereye gidecektik çok merak ediyorum doğrusu bana neden her gün geç gelip erken gittiğinin açıklanasını yapacağına Allahım sen bana sabır ver...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIRMA
Подростковая литература"Sakın ağzını açıp itiraz etme" dedi Sinirle ayağa kalktım. "İtiraz etmiyim öyle mi? Bu güne kadar ne istediyseniz yaptım. Her defasında hata bulmaya çalıştınız. Bu olmaz baba olmaz bu sefer istediğiniz olmayacak" dedim hem ağlıyor hem de bağırıyo...