"Sakın ağzını açıp itiraz etme" dedi
Sinirle ayağa kalktım.
"İtiraz etmiyim öyle mi? Bu güne kadar ne istediyseniz yaptım. Her defasında hata bulmaya çalıştınız. Bu olmaz baba olmaz bu sefer istediğiniz olmayacak" dedim hem ağlıyor hem de bağırıyo...
Medya:Hakan ve Gamze Banyo kapısının aniden çalınmasıyla aynadaki yansımamdan başlarımı çektim. Bornozu giyinip kapıyı açtım karşımda endişeyle bakan hakanla karşılaştım. Hiç düşünmeden ona sarıldım. O da bana sarıldı. Ağlamaya başlamıştım. Buradan gitmek istiyordum bu konaktan bu şehirden. "İyi misin" dedi başımı olumsuz bir şekilde salladım. Benden ayrıldı. Bakışarı elimi bulurken ben elimi arkamda sakladım. "LAN!" Dedi sinirle sonra arkamdaki elimi aldı ve yaraları inceledi. "Nasıl oldu bu" dedi sakin kalmaya çalışıyordu. Ağlayarak yere oturdum hakan da yanıma çömeldi. "Gitmsk istiyorum burdan bu şehirden kalmak İstemiyorum çünkü biliyorum ki burda kalırsam ya ailem ya aşiret ya da sen öldüreceksin beni"dedim ağlamaktan zorlukla konuşmuştum. Beni kendine çekip sarıldı. Beni kucağına alıp yatağa otuturdu. Banyoya girdiğinde küfür ettiğini duydum. Elindeki pansuman mazemelerini yatağa koyup odadan çıktı. Ben elime pansuman yapıp sardım ve ayağa kalkıp bavuldaki kıyafetlerimi çıkarıp giyindim. Telefonumun çalmasıyla kol çantamdan çıkartıp arayan kişiye baktım. Selen arıyordu. "Selen" dedim hüzünle "Gamze iyi misin?" Dediğinde Ona olayları anlattım. Elim için bana kızsada en çok babama sinirlenmişti. Telefonu kapatınca banyoyu ayna kırıkalarıyla bırakıp yatağa uzandım. Düşüncelerimle uykuya daladım.
Gözlerimin açtığımda o ömer denen pisliğin evindeydim. Annem ve babamda buradaydı. Elektrikler kesildi birden annemle babam mum alam için dışarı çıkarken ben de peşlerinden gitmek için ayağa kalktım. Ama o adam buna izin vermedi kolumdan tut. Odada sadece ay ışığı vardı. Onu itmek istesemde yapamadım. Ben yere attı. Üzerime geliyordu. Ve ben sadece ağlıyordum. "Hayır lütfen yapma" dedim korkuyla "Ah be güzellik sence bunu yapmamak mümkün mü?" Dedi üzerime eğilirken onu omuzlarından ittmeye çalışsamda olmadı. Dudaklarının tenime değmesi ile çığlık atarak gözlerimi açtım.
Sırtımı yatağın başlığına dayayıp ayaklarımı kendime çektim. Kapının açılmasıyla bakışlarım oraya döndü. Suna bana bakıyordu. "Yenge iyi misin?" Dedi korktuğu her halinden belliydi. "Hakan nerde?" Dedim bana şirkete gittiğini söyledi. Başımı sallayıp iyi olduğumu ve biraz dinlenmek istediğimi söyleyince iyi geceler dileyerek odadan çıktı. Ben ise ayağa kalkıp balkona çıktım. Balkonun kenarına oturup karanlıktaki geceyi izledim. Ne kadar etraftaki güzelliğe odaklanmak istesemde aklıma gördüğüm kabus geliyordu. Herşeyi Hakan'a anlatmam gerekiyordu. Ne olursa olsun anlatacaktım. Sonu ölüm olsada...
Ertesi sabah ellerimin acısıyla gözlerimi açtım. Halan ağa elime pansuman yapıyordu. Elimi elinden hızla çektim ve yatakta doğruldum. "Sakin ol sadece yarana bakıyordum" dedi "Dün nerdeydin?" Dedim "Şirkette çok işim vardı geldiğimde balkonun kenarında uyuyordun" dedi "Hakan ben-"derken kapı açıldı ve içeri yusuf girdi. "Nasılsın yenge" dedi yatağa zıplayıp yanıma geldi. "İyiyim bitanem sen nasılsın?" Dedim saçlarının arasına öpüçük kondurup "İyiyim ama açım" dedi elin karnın vurarak "Hadi gel kahvaltıya o zaman" dedim birlikte yataktan kalktık. Hakan da yanımıza geldi. "Yusuf abicim sen aşağı in bizde geleceğiz" dedi hakan yusufun saçını karıştırarak "Abi biz yengemle aşağı ineccektik" dedi dudaklarını büzerek Hakan yusufu ikna edip aşağı gönderdi. Beni de yatağa otuturdu. Elime pansuman yaptı "Ne diyecektin?" Dedi şimdi nasıl söyliyecektim demin tüm cesaretimi toplamıştım şimdi ise o cesaretim kaybolmuştu. "Teşekkür edecektim sadece" dedim ve Cevap vermesini beklemeden odadan çıktım. Herkes kahvaltıya oturmuştu. Günaydın diyerek boş sadelyelerden birine oturdum. "Kızım ne oldu eline" dedi hakanın annesi "Ufak bir kaza" dedim ve etrafa göz attım. Yusuf sırıtarak bana bakıyordu. Ona göz kırıp gülümsedim. Hakanın gelmesiye yemeğe başlanmıştı. Ben yemek yemeden etrafa göz atarken tabağıma koyulan kahvalyılıklarla bakışlarım oraya döndü hakan önümdeki tabağı kahvaltılıklarla doldurmuştu. "Etrafa incelemen bitti ise kahvaltını et" dedi "Aç değilim" desemde bana ters baktı. Önümdeki tabağa bakışalrımı çevirdim. Bu gün evime gitmezsem babam herşeyi Hakan'a anlayacaktı. Ve bunu anlatırken tüm suçu benim üzerime atacaktı. Bu nedenle benim babamdan önce Hakan'a gerçeği anlatmam gerekiyordu. Ama cesaretim yoktu nasıl anlatacam ya bana inanmazsa en iyisi bu gün evime gitmekti. Ne kadar gitmek istemede gitmek zorundayım. Tabaktaki bakışlarımı kaldırıp Hakan'a baktı o da beni izliyordu. "Eve gitmek istiyorum"dediğim şeyle Hakan'ın kaşları çatılırken masadakilerin bakışları bana döndü. "Bu konuyu konuştuk Gamze" dedi hakan "Eve gitmek istiyorum hakan" diye diretince sinirle ayağa kalktı. O kadar sert kalkmıştı ki sadalyesi yere düşmüştü. "O eve gidilmeyecek"dedi bağırmasada sesi serti. Babası ve annesi müdahale edecekti ama o konuşarak ikisini susturdu. "Siz karışmayın" dediğinde ben de ayağa kalktım. Beni kolumdan turup odaya sürükledi ve üstüme kapıyı kilitledi. Kapıya vurarak bağırınca o sadece aşağı indi. Lanet olsun! Bir şekilde burdan gitmem gerekiyordu. "Hakan aç kapıyı" diyerek kapıya vurmaya başladım. Hakan'ın gittiğini görünce kapıya vurmayı bırakıp yatağa oturdum.
Uzun süredir yatakta oturmuş ağlıyordum. En sonunda hareket geçtim. Bavulumdan çıkardığım kalemi ve kağıdı alıp Hakan'a o gün ve daha önce olanları anlattım. Ardından kağıdı katlayıp üstüne Hakan'a yazıp görünecek bir yere koydum. Ardından banyoya girdim. Yerdeki aynalar toplanmış hata yeni ayna takılmıştı. Lakin onu da kıracaktım. Sarılmış elimle aynaya yumruk attım. Ayna dünki gibi parçalandı elime aldığım büyik keskin parçayla yere oturdum. Odanın kapısı açılmıştı. Banyonun kapısı çaldı. "Yenge" bu Suna'nın sesiydi. "İyi misin?" Dedi "Evet" demekle yetindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bileğini derin bir şekilde kestim. "Suna banyo yapacam iyiyim ben hadi çık dışarı" dedim ve diğer bileğimi de kestim. Bir süre sonra odanın kapısı kapandı. Ben de gözlerimin üzerindeki ağırlığa dayanamadım ve gözlerimi karanlığa kapattım....
