5/ seat

687 69 66
                                    

Tenten'in üzerime atlamasıyla elim ayağım birbirine girdi. O bana kunai ile saldırırken benim ellerim boştu ve daha da kötüsü una karşı koyabilecek bir yeteneğim yoktu. Acaba bana ciddi zarar verir miydi? Sonuçta bu bir antrenmandı, öyle değil mi?

Tenten bana kunaiyi savurduğunda bana onunla vuracak sanmıştım, fakat beni kandırıp kunaisini indirdi ve döner tekmeyi karnıma geçirdi. Midem acı içinde kasılırken ileri savruldum, çok acıyordu. Nefesim kesilmiş ve  karnıma kramplar girmişti. 

Kazanmama imkan yoktu, en iyisi daha fazla zarar görmeden çekilmekti.

Tam pes ettiğimi dile getirecektim ki kafamın içinde bir ses duydum.

"Sağa kaç."

Duyduğum bu sesin ne olduğunu anlamaya çalıştığım sırada soldan bir tekme yanağıma indi. Suratım sağa savruldu.

"Geri çekil."

Kafamın içinde dolaşan bu yabancı sesi bu defa sorgulamadım ve dediğini yaparak ayağımla bedenimi iterek geri çekildim. Tam o esnada Tenten suratıma bir tekme atmak üzereydi, geri çekilmem sayesinde kurtuluştum. 

"Ayağa kalk, sağ blok yap."

Dediğini tekrar uygulayıp ayağa dikildim. Sağ kolumu kaldırarak blok yaptığımda, Tenten'in attığı yumruğu savuşturmuş olmuştum.

Bu da neydi? Hayır, sorgulama! 

Tenten iyice şaşırmıştı. Eh tabii, yeni yetmenin birinden beklenmeyecek hareketlerdi.

"Çeneye yumruk geliyor."

Kafamı, bedenimle beraber bir yay gibi arkaya kıvırdığımda Tenten'in çeneme salladığı yumruk boşa gitmiş oldu. 

"Diz at, ardından çeneye yumruk."

Tenten'in şaşkınlığından faydalanıp karnına dizimi geçirdim. O anki acıyla beli büküldüğünde çenesine alttan bir yumruk oturttum.

Tenten sendelemiş ama düşmemişti. Suratından öfke ve şaşkınlık akıyordu.

Fakat sonra yaptığımın yanlış olduğunu düşündüm.

Bilinmeyen garip bir iç ses bana yardım ediyor olabilirdi belki, bu yüzden kazanabilirdim. Fakat Tenten'in bu konuda yıllarca emek vererek uzmanlaştığı kesindi. Bu tarz bir hileyle onu yenip, tüm sınıfın önünde onurunu kırmayı uygun bulmadım. Ben neysem oydum, yenilmem gerekiyorsa yenilirdim.

"Çelme takacak."

Bana söylemesine rağmen, yerimden kıpırdamadım ve Tenten'in bana çelme takıp düşürmesine izin verdim.  Sırt üstü yeri boyladığım esnada Tenten üzerime çıktı.

"Sağ elden yumruk."

Sağdan geleceğini bildiğim yumruğu engellemedim ve tam yüzümün ortasına atmasına izin verdim. Karnımdaki sancı henüz geçmemişken, yüzümdekiler de eklenmişti. En azından, başımı yastığa koyduğumda rahat uyuyacaktım. 

"Yeter," Tsunade'nin sesi, Tenten'in sıradaki yumruğunu havada bıraktı, "Bu kadar yeterli, amacım sadece Sakura'yı ölçmekti."

Tenten çattığı kaşlarını düzelterek üzerimden kalktı ve koltuk altında tuttuğu kunailerini topuzlarına soktu. Bende karnımın ağrısıyla kıvranırken bana elini uzattı, şaşırtıcı şekilde gülümsüyordu. Onu hep ciddi gördüğüm için garipsemiştim. Fakat yine de uzattığı eli tuttum ve beni kaldırmasına izin verdim. 

"Beni şaşırttın," dedi gülümsemeye devam ederken, "Güzel bir antrenmandı," ona aynı şekilde gülümsedim. Tsunade yerlerimize geçmemizi söylediğinde tökezleyerek yerime gittim. Kıçımı mindere koyduğumda, az ötemde oturan Hinata bana mendil uzattı. Mendili alıp kanayan burnumu sildim.

dark forces | sasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin