Sasuke gözlerini açtığında en son hatırladığı yerdeydi. "Sakura!" diye bağırarak açmıştı gözlerini. Hala rutubetli ve soğuk bodrum katında zincirlerle tavana asılmış sallanıyordu. Farklı olan tek şey karşısında Sakura'nın durmuyor oluşuydu.
Gözleri refleks olarak önce göğsüne indi. İtachi'nin deldiği göğsü şu an sapasağlamdı, yalnızca tişörtteki kan izleri duruyordu. Kafasını kaldırıp bileklerine baktığında, güçlerini kullanmasını engelleyen bilekliğin artık orada olmadığını fark etti.
Tahminleri doğru çıkmıştı. İtachi onların karşısında değil yanındaydı. Onu iyileştiren Sakura olmalıydı ama asıl soru, o şimdi neredeydi?
Zincirleri eritip ayaklarını yere bastı. Tutulan boynunu birkaç kez sağa sola yatırarak rahatlattı. Kafasının içindeki şüphe bir kemirgen gibiydi. İtachi, Sakura'yı güvenceye almış mıydı? Yoksa sadece kendisini mi?
Bir ipucu bulabilmek adına bulunduğu bodrumu ve üst katı incelemişti ama eline bir şey geçmemişti. Bu yerden çıkmak için paslı demir kapıya doğru yürüdü. Kapıyı açtığında karanlık sokakla karşılaşmak yerine, bir siluetle karşılaşmıştı. Refleksen anında pozisyon aldı ve ateş saçan yumruklarını ona doğrulttu.
Bunu yapmasının hemen ardındansa karşısındakinin kim olduğunu anladı.Yumruklarındaki alev sönmüştü, "İtachi?"
Şaşkın gözlerle bakmakta olduğu ağabeyi, gülümseyerek onu omuzlarından tuttu ve kendine çekerek sıkıca sarıldı, "İyisin," diye mırıldandı sessizce. Sasuke afallayıp kalmıştı çünkü ilk defa ağabeyine sarılıyordu.
Şaşkınlığı üzerinden atamadığı için kolları boş boş yanda sallanıyordu. Orochimaru'nun laboratuvarındayken bile İtachi ile bir kez böyle bir temas kurmamışlardı. Sahi, neden yapmamışlardı? Bu çok huzur verici bir histi. Belki de daha sık sarılmalılardı.
Fakat aklına gelen sarsıcı bir gerçekle tekrar paniğe kapılarak İtachi'yi kendinden uzaklaştırdı, "Sakura," dedi kendi kendine konuşur gibi, "Sakura nerede?"
"Onu götürdüler," dedi İtachi. Hafifletme gereğinde bulunmadan gerçeği tüm çıplaklığıyla dile getirmişti.
"Ne demek götürdüler?" Bu cümle Sasuke'yi dehşete sokmuştu, "Nereye götürdüler!? O herifin yanına değil mi?" İtachi'yi omuzlarından sarsmayı bırakıp onu ittirerek yanından geçti, "Bana neresi olduğunu söyle. Gidip onu alacağım."
İtachi uzanıp onu kolundan yakaladı, "Endişeni anlıyorum ama fevri davranma. Tek bir yanlış hareketin hepimizin ölümüne sebep olabilir," Bu sözlerin Sasuke'yi etkilemediğini görünce ekleme yaptı, "Sakura da dahil."
Bu küçük detay Sasuke'yi yatışmaya zorlamıştı. Gözlerini yumup birkaç saniye derin nefes alıp verdi. Hiçbir şey yapmadan geçirdiği her saniye bir işkence gibi geçecek olsa da herkesin
-Sakura'nın- iyiliği için durup dinlemek zorundaydı.İtachi ona kısaca her şeyi özet geçmişi. Akademiden kaçtığı zaman Madara'nın yanına gitmediğinden başlayarak her şeyi anlattı. Orochimaru'nun planını öğrendiği için Hidan ve diğerlerini onların tarafında olduğuna dair kandırmayı başarmıştı. Zaten bu çok zor olmamıştı çünkü Hidan ve diğerleri, İtachi'nin küçüklüğünden beri Orochimaru'nun laboratuvarında olduğunu biliyorlardı. O yüzden onun yoldaş olduğu yalanına inanmaları kolay olmuştu. Tabii Orochimaru'nun yanına gittikleri zaman gerçeği öğreneceklerdi ama İtachi zaten yapacağını yapmıştı.
Sakura'nın nereye götürüldüğünü de biliyordu - Yani Orochimaru'nun şu an ki sığınağını.- Oraya ikisinin tek başına girmesi zor olacaktı. Çünkü ikisinin güçleri sadece dövüşlerde etkiliydi. Oysa ki şu an ihtiyaçları olan gürültüsüz ve gizlice içeri sızmalarına yardımcı olabilecek bir güçtü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dark forces | sasusaku
Fiksi PenggemarAhengi, farklılıklar yaratır. •sasusaku •11/01/2021