40/ save time

705 45 55
                                    

Soğuk, geniş ve beyaz duvarlı bir odada demir bir sandalyede oturuyordum. Bir yanımda isminin Hidan olduğunu öğrendiğim adam duruyordu.

Karşımda ise bir sedyede uzanmış, uzun saçları yerlere kadar değen, solgun yüzlü ve yarı bayık o adam duruyordu. Orochimaru. Kollarında art arda takılmış serumlar ve ağzında
hava almasını sağlayan bir makine bağlıydı. O nefes aldıkça ağzından çıkar buhar makineye doluyordu. İlk ve en son gördüğüm o halinden eser yoktu. Sanki birazdan ölecek olan bir adama bakıyormuşum gibi hissettim.

Titreyen eli yavaşça havaya kalktı ve ağzındaki makineyi aşağı indirdi. Bayık gözleri aşağı kayarak bana baktığında çatlak dudaklarını oynattı, "Sakura," O kadar kısık sesle söylemişti ki zor duydum, "Gelmişsin."

Elimde olmadan suratım iğrenircesine buruştu. O hazır bu haldeyken sandalyeden fırlatıp gırtlağına yapışmak ve onu boğarak öldürmek istiyordum. Gerçekten güzel bir fırsattı. Tabii hemen yanımda Hidan, Orochimaru'nun yanında ise Kabuto denen herif duruyor olmasaydı.

"Son gördüğümden beri daha farklı gibisin," Bu haldeyken bile sırıtabiliyordu, "Sanki daha da güçlenmişsin."

"Annem," dedim onun boş laflarını duymak istemeyerek, "Annem nerede?"

Daha buraya gelemeden o kadar olay olmuştu ki, geliş amacımın annemi kurtarmak olduğu çok arka planda kalmıştı. Birini kurtarmaya gelirken birini kaybetmek. Sasuke. Kalbim yol boyunca olduğu gibi tekrar acıyla kasıldı. Ama şimdi yas tutma sırası değildi.

"Ah, doğru, annen..." Orochimaru öksürdü, "Merak etme, o gayet iyi."

"Sana nerede olduğunu sordum," Sabrımın giderek sonuna geliyordum. Kucağımda birleştirdiğim ellerim yumruk haline geldi.

"Evinde," Orochimaru gülümsedi, "Sen buraya gelirken onu sapasağlam evine bıraktık. Ne de olsa işimiz onunla değil, değil mi?"

Hızla yerimden kalktım, "Sana neden inanayım!?" Ben ayağa fırladığım zaman Hidan, omuzlarımdan bastırarak beni geri oturtmuştu.

"Bir sebebin yok-" Tekrar öksürüğü için konuşması bölündü, "Ama annen şu an evinde ve hafızası silik. Sözüme inanıp inanmamak sana kalmış."

Bu sefer şiddetli bir öksürük krizine girdiğinde Kabuto, hava cihazını ağzına taktı, "Kendinizi yormamalısınız, Orochimaru-sama. Bir an önce işleme geçelim."

İşlem dediği şeyin ne olduğunu çok iyi anlamıştım. Benim o herifi iyileştirmemden bahsediyordu. Yani ölsem bile yapmayacağım şeyden.

"Getir," Kabuto başıyla Hidan'a işaret verdiğinde, Hidan koluma yapışarak beni sürüklemeye başladı. Bu sıkışık alanda kaçacak bir yerim bile olmadığı için ona karşı koymamıştım. En sonunda beni savurarak sedyenin yanına fırlattı.

"Başla bakalım Sakura," diyerek gülümsedi Kabuto. Bu sırada Orochimaru titrek elini kaldırıp tekrar cihazı ağzından çekti, "Sen kurtarıcım olacaksın," Dudaklarını iki yana kıvırarak bana baktı, "Sana ömrüm boyu minnettar olacağım."

"Bir taşla iki kuş vurduk Orochimaru-sama," Hidan sırıtarak söze atladı, "Yanında gelen bir çocuk vardı, akademiden. Bu iki aptal söz dinlemeyip beraber gelmişler ama İtachi ona haddini bildirdi."

Sakura'nın çenesi öfkeyle kasıldı. Tam ağzını açıp ona öfkesini kusacaktı ki Orochimaru, gür bir sesle bağırdı, "İTACHİ Mİ DEDİN!?" Hemen ardından öksürüklere boğulmuştu. Hidan, böyle bir tepki beklemiyor olacaktı ki irkilerek birkaç adım geri çekildi, "E-evet, hani şu sizin deneklerinizden olan..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 25, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

dark forces | sasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin