20/ laundry

587 49 113
                                    

"İlk turu layığıyla geçmemizin şerefine!"

Kadehlerimizi tokuşturduğumuzda eş zamanlı olarak kafaya diktik. Boğazımı ıslatan acı mayhoş tat ile suratımı buruşturup kadehi sertçe masaya bıraktım. Elimin tersiyle ağzımı sildikten sonra, alkolün verdiği etki ile şımarıkça konuşmaya başladım.

"Bugün, vurduğumuz kadehlerin hepsi Kakashi'nin götüne armağan olsun!"

Bizimkiler söylediğim şeyle beraber kıkırdayınca elimi masaya vurdum, "Dahası var!" Söyleyeceğim şeyi unuttuğum için bir süre duraksamıştım, "Ee, neydi dahası..?" Aklıma bir şey gelmediği için boş boş kafamı kaşıyordum, "Dahası falan yok! Daha ne olsun ki?"

"Devreleri yandı bunun," Naruto gülerek alnıma bir fiske attı.

"Bırak da yansın," dedi Hinata, "Kız aylardır amele gibi çalışıyor, stresten sararıp soldu..."

"Bir hafta da üç kilo verdi," dedi onun ardından Sasuke sıkıntıyla, "Daha ne olsun?"

Ortama bir anda çöken kasvetli hava ile üçünün de bakışları bana karşı endişeli bir hal aldı.

Şu an ilk etabı geçtiğimiz için mutluydum ve onların da mutlu olmak yerine benim için endişelenmesini istemiyordum.

Neyse ki Naruto bu havayı hemen dağıtarak yüksek sesle, "Ya ben!?" diye bağırdı, "Bende sarardım soldum lan, bana yorum yok mu? Çalıştık o kadar!"

Sasuke elini kaldırarak ensesine şaplattı, "Sen çalış bir zahmet gerzek."

Kesinlikle övünmüyorum ama, birinci sınıflar içinde akademi ikincisi olmuştum. Birinci olan Shikamaru'ydu, onun geçmem zaten imkansızdı. Aslında övünmemem için hiçbir durum yok.

Hinata ve Sasuke de iyi notlar almışlardı. Naruto'ya gelirsek... barajı yalnızca bir puanla geçebilmişti. Eğer o bir puan olmasaydı şu an Sasuke ile onun odasında kutlama yapıyor olmazdık.

"Fazla şımarmayın," dedi Hinata ciddi bir ses tonuyla, "Unutmayın, asıl sınav ikinci etapta. Erken sevinmesek iyi olur."

Naruto abartıyla gözlerini devirdi, "Aman sende ya, iki kutlama yapacağız dağıtmasana havayı!" Ardından masadan aldığı bir şişeyi açıp doğrudan Hinata'nın dudaklarına uzattı, "İç şunu bak keyfine."

Hinata'nın bir şey demesine kalmadan şişeyi dudaklarına yaslayıp bir yudum almasını sağladı. Ardından da peçeteyle ağzının kenarını sildi, "Hah şöyle, yarasın."

Hinata agresif bir tavırla elini ittirdiğinde beni tekrar bir gülme aldı. Hafif sarhoşluk hissinin getirdiği istekle aptal aptal gülmeye başladım.

Gözlerim odanın içinde fıldır fıldır dönerken, duvara yaslı yatağın üzerinde sabit kaldı. O yatakta Sasuke'yle ilk çekimimizin yaşandığı dakikalar zihnimde bir bir canlanırken gülmem şiddetlendi.

Şimdi düşününce oldukça komik geliyordu. Belki de kafamın güzel olmasından kaynaklıydı, bilemiyorum.

"Neye gülüyorsun bu kadar?"

Kafamı kaldırıp gülmeyi kestiğimde bu soruyu soran Sasuke ile göz göze geldim. O zaman kendimi tutamamış ve daha şiddetli gülmeye başlamıştım.

Karnıma giren sancılarla beraber gözümden gelen yaşları elimin tersiyle sildim ve kendimi susturmaya çalıştım. Sasuke de bana tuhaf bir şey yapıyormuşum gibi bakıyordu. Belki de yapıyorumdur.

"Ne oldu? Ne bakıyorsun?" dedim kahkahalarım arasından, "Hiç mi gülen birini görmedin?"

Gözlerini birkaç kere kırpıştırıp bakışlarını suratımda gezdirdi. Belki bana öyle gelmişti ama yutkunduğunu görmüştüm.

dark forces | sasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin