dark forces | sasusaku

25/ forest of death Ⅴ

Sasuke, keskin bakışlarını Gaara'dan bir an olsun ayırmadan konuştu, "Sakura, buradan olabildiğince uzaklaş. Ben Hinata ve Naruto'nun da uzaklaşabilmesi için zaman kazanacağım."

"Ama-" Sakura karşı çıkmak için bir cümle kuracaktı ki Sasuke bu kez gözlerini Gaara'nın arkasında durmuş tehditkar bakışlarla kıza bakan Temari ve Shino'yu işaret etti, "Merak etme, zaten izin vereceklerini sanmıyorum."

Asıl büyük lokma olarak Gaara'yı görüyor olsalar da en az onun kadar Temari'nin de dişli olduğunu biliyordu Sakura.

Derin bir nefes alıp kafasını salladığında Naruto ve Hinata çoktan yerden kalkmış ve bir kenara çekilmişti. Sakura da onlar gibi yaparak kenara çekildi ve Sasuke ile Gaara'yı dövüşlerinde yalnız bıraktı. Onun ilgilenmesi gereken kişi Temari'ydi, çünkü tam şu an ona doğru koşmaya başlamıştı. Shino da diğerlerinin peşine düşmüştü.

Temari, Sakura'nın üzerine doğru koşarken hızını kesmeden eğildi ve yerden bir taş aldı. Bunun ne anlama geldiğini bilen Sakura, ölmemek için arkasını döndü ve topuklarına vura vura kaçmaya başladı.

Fakat kaçması, taşı fırlatması için bir engel değildi. Temari elindeki küçük taşı havaya fırlattığında gücünü kullandı ve avuç içinden daha küçük olan taş bir anda devasa bir boyuta ulaştı. Yüksekliği bir ağaç kadar olan taş havada dönerek kısa süre içinde Sakura ile aralarındaki mesafeyi kapattı.

Sakura, arkasına bakmasa bile taşın tam üzerine düşecek olduğunun farkındaydı. Nefes nefese ve kan ter içinde ne yapacağını düşünmeye başladı. Fakat saniyeler sonra bedeninin devasa taşın altında kalıp ezileceğini ve öleceğini biliyordu.

İşe yaramayacağından emin olmasına rağmen o anda yapacak başka bir şey yoktu. Bu yüzden tanrıdan şans dileyerek tüm gücünü bacaklarında topladı ve yana zıpladı. Kendini can havliyle kenara attığında tanrı dualarını duymuş gibiydi, devasa taş büyük bir sarsıntıyla yere çakıldı. Yer, şiddetli bir deprem olurcasına sarsıldı ve yüzeyinde çatlaklar oluştu. Sakura altında kalmamıştı. Fakat taş yere çakılmadan hemen önce sırtına sürtmüştü ve bu inanılmaz bir acı içinde bağırmasına, yere yapışmasına sebep olmuştu.

Sırtı boydan boya soyulmuş, kıyafetinin o arkası yırtılmıştı. İnanılmaz derece de bir yanma hisseden Sakura, dolmuş gözleriyle bas bas bağırarak yerde kıvranıyordu. Sert esen rüzgar yaraya vurduğunda acısı ikiye katlanıyordu.

Kendini sakinleştirebilmek adına burnundan derin nefesler alıp ağzından verdi. Yerde kıvranmaya vakti yoktu. Çünkü Temari yanına yaklaşıyordu, üstelik eline bir taş daha almıştı.

"Üzgünüm Sakura," Temari, yüzünü duygusuz göstermeye çalışıyor olsa da içindeki üzüntü kırıntıları belli oluyordu, "İşini bitirmek zorundayım."

.

.

.

İlk saldırıyı yapan Gaara olmuştu. Vücudunun her bir yanından şiddetle yükselen kum tanecikleri şaha kalkarak Sasuke'nin üzerine kurşun gibi yürüdü. Kendisi put gibi durmuş, kollarını önünde birleştirmiş yerinde duruyordu.

Üzerine gelen kum fırtınasını dağıtmak için iki elini birbirine vurarak bir ateş bombası yarattı Sasuke. Patlamasıyla beraber kumlar etrafa dağılmış ve Gaara'nın önünü açmıştı. Kumlar hızlıca tekrar ona kalkan olmak için hareketlenmişti. Fakat Sasuke bu gerçekleşmeden önce onun suratına bir yumruk atmayı başardı.

Sol yanağına yediği yumrukla bir iki adım gerileyen Gaara'nın etrafı anında tekrar kumlarla örülmüştü. Darbe aldığından dolayı sinirlenmiş ve atağa geçmişti. Daha doğrusu kumları atağa geçmişti.