33/ operation

387 36 31
                                    

Hinata ve Temari yatağın üzerinde dergilere bakıyorlardı. Temari, içeriğini bilmediğim dergilerin sayfalarını hevesle karıştırıyor ve Hinata'ya bir şeyler anlatıyordu.

Ben Temari'nin ısrarlarıyla onların odasına gelmiş ve bir köşede boş boş oturuyordum. Üç gündür derslere girmediğim için ve yemek fasıllarını çoğu zaman atladığım için endişeli olduklarını anlayabiliyordum. İno beni odamdan zar zor çıkarıyor, Naruto sürekli beni dışarı çıkıp eğlenmeye çağırıyor ve Hinata da benimle küçük bir çocuk gibi ilgileniyordu.

Birde Sasuke tabii... Onunla aramız hala bozuktu. O gün ona çok sert çıktığımın farkındaydım ama bahanem daha mühim işlerimin olmasıydı. Hala da vardı. Bu yüzden vaktimi birilerinin gönlünü almakla veya barışmakla falan harcayamazdım. Bu kişi Sasuke bile olsa. Ayrıca şu an aramız bozuk olmasaydı muhtemelen sürekli üzerime titreyip duracaktı ve bu beni daha da sinir edecekti.

Geçen gün Kakashi bana müdürden gelen bir dilekçe iletti. Derslere girmem konusunda yazılar yazan bir sayfa çöpü direkt buruşturup attım.

Akşam çok erken saatlerde uyuyordum. O herifin bir an önce rüyama girmesini bekliyordum. Aksi taktirde annemi kurtarmak için harekete geçemeyecektim. O herifin söylediği gibi bu durumdan kimseye bahsetmemiştim de.

"Sakura!" Hinata'nın yüksek sesle bana seslenince irkilerek arkama döndüm, "Ha?"

"Kaç kere seslendim, duymuyor musun?"

"Dalmışım."

"Bizimle geliyor musun?" diye sordu Temari, "Sınıfça yemeğe gideceğiz."

Başımı iki yana sakladım, "Gidin siz."

Kafamı tekrar önüme çevirdiğimde Hinata kısa bir süre sonra yanımda bitti. Bir elini omzuma koydu, "Neyin var Sakura? Bir derdin olduğunda anlatmıyorsun, bu beni deli ediyor. Hepimiz endişeleniyoruz, özellikle de Sasuke."

İşte yine başlıyorduk. Hinata ile bu konuşmayı üç gün içinde beş kez yapmıştık, abartmıyorum. Ama ona da Sasuke'ye yaptığım gibi sert çıkmak istemediğimden olabildiğince alttan almaya çalışıyordum.

"Sana bir şeyim olmadığını defalarca söyledim, Hinata. Sadece şu sıralar keyifsizim, hepsi bu."

Temari bıkkın bir sesle bağırdı, "Aman, bırak şu huysuzu! Ne yaparsa yapsın." Keşke herkes Temari gibi düşünseydi de laf anlatmakla uğraşmasaydım.

Bir süre sonra Hinata ile Temari, sınıfın geri kalanıyla beraber akademiden çıktılar. Ben de odama geri dönmüştüm. İno'nun yokluğunu fırsat bilerek duşa girmeye karar verdim.

.

.

.

Suyu kapattığımda çekmeceden çıkardığım bir havluyu vücuduma sarıp göğsümün üzerinden bağladım. Islak saçlarımı geri atarak buğ olmuş aynayı elimle sildim ve görüntüme baktım. Bir çöküntü gibiydi.

Aynaya yaklaşıp yüzümü daha yakından incelerken, arkamdan gelen bir sesle çığlık atarak korkuyla havaya sıçradım.

"Merhaba Sakura."

Arkamı döndüğümde kollarını önünde birleştirerek duvara yaslanmış Kakashi'yi görmüştüm. Ellerim hemen üstümdeki havluyu daha sıkı kavradı. Bu herifin banyomda ne işi vardı?

"Sensei!?" Şaşkınlığımı attıktan sonra, "Banyomda ne işiniz var? Hemen dışarı!" Elime geçirdiğim bir şampuan şişesini kafasına fırlattım. "Işınlanabiliyor olmanız, istediğiniz her yere izinsizce girebileceğiniz anlamına gelmiyor!"

dark forces | sasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin