17/ swell curiosity

567 46 69
                                    

1 yıl sonra

Bileklerime doladığım bandajlar artık acıtmaya başladığından onları çıkarıp rastgele bir köşeye fırlattım. Tepeden bir tokayla tutturduğum saçlarım dağılmış ve ıslak tellerim alnıma yapışmıştı. Saatler süren antrenmanım yüzünden ciğerlerim nefes konusunda yetersiz kalıyordu. Tabiri caizse şu an götümden soluyordum.

Yorgun bedenimi yere bıraktığımda suratıma bir havlu çarptı. Zar zor elimi kaldırıp havluyu indirdiğimde bunu fırlatanın Sasuke olduğunu gördüm. O da kendini yere bırakıp su şişesini kafaya dikerken bende havluyla ensemin terini silmeye koyuldum. Siyah saç tutamları terden dolayı buruşmuş ve yüzüne yapışmıştı. Üzerindeki sıfır kollu da aynı şekilde sırılsıklam olup üzerine yapışınca, su içerken hareket eden adem elması ile birlikte bana izlemem için harika bir görüntü sunmuştu.

Su şişesini yarıladığında zar zor şişeyi dudaklarından ayırıp ağzını kapattı ve bana fırlattı. Şişeyi havada yakaladığımda kapağını açıp kafaya diktim ve susuzluktan kuruyan boğazım bayram etti.

"Ne düşünüyorsun?" diye sordum elimin tersiyle dudaklarımdaki ıslaklığı silerek, "Sence başarabilecek miyiz?"

"Bilmiyorum... Ama artık başarmanın vakti geldi diye düşünüyorum. Geçen sene sınavı geçememiş olabiliriz ama bu sene her şey farklı. Bu sene sen varsın."

Göz ucuyla attığı bakışa karşı utanarak gözlerimi kaçırdım, "Benim olmam bir şeyi değiştirmiyor, eğer özverili çalışmışsak sınavı geçeriz."

"Hayır," dedi gözlerini tekrar bana sabitleyip. Bakışları sanki derimin altını görebiliyormuş gibi dikkatli ama bir o kadar da derindi. Yoğun düşüncelerinin arasından uygun kelimeleri seçmeye çalışıyor gibiydi, "Farkında değilsin belki ama, sen bizi değiştirdin Sakura. Takımımıza doğan bir güneş gibi oldun. Bütünleştirici bir yapın var, diğerleri de bunun farkında."

Tamamen içten söylediği kelimeler beni utandırırken bir yandan gururumu okşamadığını söyleyemezdim. Hinata ve Naruto bana bu konu hakkında çoğu kez iltifatta bulunmuştu, ama söyleyen Sasuke olunca daha başka, daha doğru geliyordu. Çünkü Sasuke'yi öyle sık sık dürüst olurken göremezdiniz, ya da düşüncelerini olduğu gibi dile getirirken. Her zaman asıl duygularını saklar, işine geldiği yönde yorumlarda bulunur ve ciddiye almazdı. İçinden gelen şeyleri söylediği anlar çok nadirdi.

"Sence?" demesiyle düşüncelerimden sıyrılıp tekrar ona döndüm, "Sen ne düşünüyorsun sınav hakkında?"

Bu sınav, kademe atlamak için her sene olan ve son sınıflar hariç tüm öğrencilerin girdiği 'dönem sonu sınavı' oluyordu.

Kazanırsak ikinci sınıf olacaktık. Geçen sene bizimkiler sınavı geçemedikleri için hala birinci sınıflardı, Sasuke her ne kadar sorumlu kişi olarak Naruto'yu tutuyor olsa da hepsinin kabahatli olduğuna inanıyordum. Evet, sınavı geçebilmeniz için takımınızdaki her bir kişinin başarılı olması gerekiyordu. Yani takımdaki bir kişinin hatası, tüm takımı sınıfta bırakabilirdi. Benim için en stresli tarafı buydu.

"Ön sınavı geçmek için yeteri kadar bilgimin olduğuna inanıyorum," dedim dürüstçe, "Ama Naruto için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Dersleri çok kötü..."

Dönem sonu sınavı, iki turdan oluşuyordu. İlki derslere dayalı, kağıt üzerinde bir sınavdı. Takımı bu turu geçemeyenler doğal olarak ikinci tura da geçemiyor ve eleniyordu. İkinci tura geçersek eğer fiziki değerlerimizi ölçen bir sınav olacaktı, fakat tam olarak ne olduğunu kimse bilmiyordu çünkü ikinci turun sınavı her sene değişiyordu.

dark forces | sasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin