Dakikalar.
Sadece dakikalar içinde; Naruto sol kolundan, Hinata iki gözünden olmuştu.
Orochimaru denen adam bir anda karşılarına çıkmış ve her şeyi mahvetmişti. Her şeyi.
Sakura ilk kez bu kadar korkutucu bir aura altında kaldığından mıdır nedir, ölesiye korkuyor ve titremekten geri duramıyordu.
Sasuke ise bu adamla ilk kez yüzleşmediği için en azından konuşabilecek durumdaydı, "Bu an olmak zorunda mıydı?" dedi tükürürcesine, "Cidden bu anı mı kolladın?"
Gür bir kahkaha attı yıllardır hiç yaşlanma belirtisi göstermeyen adam,
"İnan bana, bundan daha iyi bir an olamazdı," dedi, "Neden burada olduğumu biliyor musun?""Hayatımı tekrardan sikmeye gelmedin mi?" Dile getirmese de Sasuke'nin asıl endişesi Sakura'ydı, çünkü Orochimaru'nun burada olma sebebi muhtemelen onu almaktı.
"Elbette bu doğru değil," dedi Orochimaru ciddiyetsizlikle, "Seni severim Sasuke, biliyorsun. Yalnızca benden kaçıp Sarutobi'ye gitmene birazcık bozuldum. İtachi ve sen benim favori çocuklarımdınız. Hala da öylesiniz."
Yüzünde pis bir sırıtışla söylediği kelimeler üzerine Sasuke içinde büyümekte olan nefreti bastırmakta zorlanıyordu, "Seni iyi gördüm, en azından artık öksürükler içinde boğulmuyorsun." dedi nefretle, "Hastalıktan geberip gideceğin zamanı iple çekiyorum, seni orospu çocuğu."
"Biliyorum biliyorum, bana olan sevgin gözlerimi yaşartıyor."
Sasuke, Orochimaru denen herifin nasıl bir hastalığı olduğunu çok iyi biliyordu. Buna şahit olmuştu. Bu adamın şu an öksürükler içinde boğularak kan kusması, hatta ve hatta kolunu kıpırdatamaması gerekiyordu. Hasta olması gerekiyordu. İyileşmiş miydi? Hayır. Bu tedavisi olmayan ölümcül bir hastalıktı ve şifacının gücü olmadan iyileşmesi imkansızdı.
O halde nasıl böyle dimdik, en güçlü haliyle karşılarında durabiliyordu?
Tanrı şahit, Sasuke bunun en güçlü hali olmadığını biliyordu.
Bildiği bir diğer şey ise; Sakura'nın buradan kaçması. Orochimaru'nun kendinin peşinde olmadığını ve kendisini öldürmeyeceğini biliyordu. O sadece Sakura için buradaydı. Ve ne kendi gücü, ne de başka bir şey onu Orochimaru'dan koruyabilirdi.
"Sakura," diye fısıldadı yavaşça göğsüne yasladığı kadının kulağına. Sakura donmuş vaziyette olsa da kafasını ona çevirmeyi başardığında, "Kaç," dedi, "Ben onu oyalarken, kaç."
Bedenine sardığı kollarını yavaşça çekip ayağa kalktığında Sakura bir an dengesini kaybetti. Paniğe kapılmış gözlerle Sasuke'nin kalkıp önüne geçmesini izledi.
"Hadi Sakura," Sasuke keskin bakışlarını karşısındaki heriften ayırmadan dövüş hazırlandı, "Git çabuk." Bedenin tek tük yerlerinden alevler yükseliyordu.
"B-ben..." Sakura kendini hiç bu kadar güçsüz hissetmemişti. Kılını bile kıpırdatamayacak kadar güçsüz, hiç olmadığı kadar korkmuş hissettiği ilk andı. İçinde oluşan kendinden tiksinme duygusu baş gösterdi.
İlk defa Orochimaru'nun ki gibi saf ölüm içeren bir auraya maruz kaldığı için bu onun suçu sayılmazdı.
"Sakura!" Bu defa onu harekete geçirmek için sert bir sesle bağırdı Sasuke. İşe de yaramış gibiydi çünkü Sakura en azından yerden kalkmayı başardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dark forces | sasusaku
FanfictionAhengi, farklılıklar yaratır. •sasusaku •11/01/2021