Önümüzdeki kağıtta yazan maddeleri okurken vücudum ürpertiyle titredi. Parmaklarım arasında tuttuğum kalemi az kalsın düşürüyordum. Hissettiğim korkuyu azaltmak adına kafamı çevirip bizimkilere baktım.
Aynı anda Naruto ve Hinata ile göz göze gelmiştik. Üçümüzün de bakışlarına korku ve tedirginlik hakimdi. Sanki birbirimizi avutur gibi bakışıyorduk. Hissettiğim endişe biraz azaldığında, bizden çok farklı görünen Sasuke'ye baktım. Yüzünde korkmuş veya gerilmiş bir ifade yoktu. Kağıtta yazılanları tam olarak okumadığına bile emindim. Önüne konan kağıda sadece kısaca göz gezdirmiş ve rahatlıkla imzalamıştı.
Fakat bu kadar rahat olan tek kişi oydu. Sınıftan yayılan gergin aurayı çok iyi hissedebiliyordum çünkü.
Önümüze koyulan kağıt, sınavın ikinci aşamasına geçmek için imzalamamız gereken bir belgeydi.
Ne şanstır ki bizim sınıfın hepsi ilk aşamayı geçmişti. O yüzden hepimiz burada, Kakashi'nin verdiği belgeleri imzalamak için toplanmıştık.
Kağıdı okurken hepimizin kaskatı kesilmesine sebep olan madde şuydu;
>Yaralanmalardan, sakatlıklardan ve ölümlerden akademi sorumlu değildir. Bu durumlar, sınava katılırken öğrencinin göze alacağı durumlardır.<
Madde de yazan şey açık açık ucunda ölüm olabileceğiydi. Ki eğer bu olursa, sorumluluğu üstlenecek kimse olmayacaktı. İmzalayıp sınava girmeniz veya girmemeniz tamamen sizin elinizdeydi. Sınavın nasıl olacağını bilmemek ayrı bir gerginlik sebebiydi. Bu iş sadece yetenek ve güce bakmıyordu, cesaret de gerektiriyordu.
Derin bir nefes alıp içimdeki kıpırtıyı durdurmaya çalıştım. Gözlerimi Naruto ve Hinata'dan çekip tekrar kağıda getirdiğimde, tüm gücümü topladım ve altına imzamı attım.
Birkaç saniye sonra takımımdaki herkes imzasını atmış ve kağıtları Kakashi'ye teslim etmişti.
İmzalamak istemeyen var mı diye sınıfa bir göz gezdirmiştim ve İmzalamakta zorlanan kişiler olduğunu görmüştüm. Fakat dersin sonunda tüm sınıf imzaları atmıştı.
.
.
.
Sırtımı dolabıma yaslamış kucağımda kitaplarla birlikte kızlarla konuşuyordum.
Tenten her zaman çatık olan kaşları ve ciddi suratıyla konuşmaları takip ediyor, arada bir cevap veriyordu.
Temari hepimize ithafen, "Sınavın nasıl olacağı konusunda hiç fikriniz var mı? Geçen sene sınava girenlere sordum, ölümcül bir seyahate çıktıklarından bahsettiler. Ama sınavı her sene değiştirdikleri için bu bilgi ne kadar işe yarar bilemiyorum."
"Benim de bir fikrim yok. Ama işin o kısmıyla pek ilgilenmiyorum. Neticede hepimizin rakip olacağı aşikar." dedi Tenten ciddiyetle. Ardından bakışlarını Temari'nin tam gözlerine sabitledi, "Dürüst olmak gerekirse, senin takımını zorlayıcı bir rakip olarak görüyorum Temari. Bizi gerçekten zorlayacak ve zafere gitme potansiyeli yüksek bir takım."
Bu dediğinde kesinlikle hemfikirdik. Temari'nin takımı sınıfımız da korku saçan bir takımdı. Oldukça güçlü ve yüksek potansiyele sahiplerdi. Aslında takım üyelerine bakarsak çokta yetenekli olduklarını söyleyemezdim. Takımın potansiyelini yükselten kişi Gaara'ydı. Bu takımdan korkulmasının sebebi oydu.
Bana göre ikinci olarak güçlü takım Tenten'in takımıydı. Üç kişiden oluşan bir takımı vardı fakat üçününde yetenekleri oldukça hatırı sayılırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dark forces | sasusaku
FanfictionAhengi, farklılıklar yaratır. •sasusaku •11/01/2021