1•

6.2K 91 36
                                    

Bugün hafta sonu olduğu için
Çok şanslıyım.
Neden mi? Çünkü bugün Yurtdışında yaşayan arkadaşım buraya, İstanbul'a gelecek. O geldiğinde okulda olmak istemezdim sonuçta. Bugün cumartesi,
Akşam üstü uçaktan inmiş olur.
Gelecek olan arkadaşım çocukluk arkadaşım. Biz beraber büyüdük sayılır. Ama bir gün ailesiyle beraber yurtdışına çıkması gerekti. İş için gideceklerdi. 1 hafta sürecekti fakat, ailesi oraya yerleşmeye karar vermişti aniden. O günden sonra ne ben, ne de o hiç görüşemedik.
Hep görüntülü falan konuştuk.
Geçen hafta beni ziyarete geleceğini söyleyince çok sevindim.
Ve evet işte bugün geliyor.

Saat şuan 15:30 Ve ben hâlâ yatağımda uzanmış telefonumla vakit geçiriyorum. Hemen kalktım.
Güzel bir duş aldım. Daha sonra üstümü değiştirmek için dolabın kapağını açtım, çok heyecanlıydım.
Elime ne gelirse giymiştim.

Rahat giyinmeyi seviyordum.
Saçımı da dağınık bir topuz yaptım. Kulaklarımın arkasından 2 tutam saç çıkarıp bıraktım. Dudağıma hafif pembe tonlarında, nemlendirici sürdüm. Rimel sürdükten ve eyeliner çektikten sonra, parfümümü sıkıp odadan çıktım.

Evet hazırdım.

Şimdi çıksam havaalanına anca yetiştirdim. Birazdan uçağı inecektir. Anahtarımı aldım ve kapıyı kilitleyip evden çıktım.

Tek yaşıyorum. Aslında bundan 3 ay öncesine kadar bir ailem vardı. Annem, babam ve ablam. Fakat 3 ay önce anne ve babamı trafik kazasında kaybettim. Ablam da zaten 1 yıl önce evlenmişti. Beni çok arada arayıp soruyor. Bana düşkün değil. Bende ona düşkün değildim. Pek ilgilenmez benimle. Annem ve babam öldükten sonra tüm mirasları bana kaldı. Ablam mirastan yararlanmak istemedi. Kendi payını da bana devretti. Ben daha 17 yaşındayım. Lise son sınıfım 4 ay sonra 18 olacağım. 17 yaşında kendi başımın çaresine bakıyorum, çok zor. Her gün boş duvarlarla sohbet ediyorum resmen. Pek bir arkadaşım da yok. Yurdışından gelecek olan arkadaşım, Kumsal ve okulda ki en yakın arkadaşım Asya, ara ara da takıldığım küçük bir grubum var, 4 kişilikten oluşan.

Karşıdan karşıya geçmek için ışıkların yanmasını bekledim, yanınca geçtim. Ve taksi bekledim. Taksi gelince bindim ve 20 dakika da havaalanına vardım. Kumsalı aradığımda 10 dakika sonra burada olacağını söyledi. Bende bekledim. Bu süre zarfında telefonuma bakarak vakit geçirdim. 10 dakika dolunca karşıdan bir ses duydum. BU KUMSAL!

"ANDAÇ!"

Kumsal bana sesleniyordu ve elindeki valizleri bırakarak bana doğru koşmaya başladı. Bende koştum. Bir anda sarıldık. Onu gerçekten çok özlemiştim.

"Kumsal hiç değişmemişsin, seni çok özledim."

"Sende hâlâ eskisi kadar güzelsin. Hatta daha fazla güzelleşmişsin canım benim."

"Nasılsın görüşmeyeli? Neler yapıyorsun?" Diye sormuştum.

"İyiyim Andaç. Ya sen nasılsın? Diyeceğim ama iyi olmadığını biliyorum canım."

Yüzümü astım. Gözlerim doldu. Anne ve babamın ölümünü biliyordu. alışırım sandım ama alışamadım. Hoş 3 ayda insan nasıl kabullenebilirdi ki anne ve babasının ölümünü?

"Ah kumsal, moralimizi bozmayalım olur mu?"

"Sen nasıl istersen canım benim. Hadi gel beni gezdir. Özlemişim buraları. Gidip yemek te yiyelim lütfen uçak beni baydı."

YASAKSIN BANA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin