YASAKSIN BANA

6•

Kavga edeceğimiz sırada Sesin geldiği yöne gittik.

"YARDIM EDİİİN!"

biri yardım çığlıkları atıyordu. Ama çok derinden geliyordu. Bir süre sonra ses kesildi. Koray hoca ile ayrıldık. O sağ tarafa doğru gitti, bende sola.

Koray'dan

Sesin geldiği yöne doğru gittim. Ama ses kesildiği için bulamadım. Daha sonra tam geri dönerken kafamı eğdiğim sırada, yerde bir sırt çantası gördüm.

Bu çanta Andaç'a aitti.
Hemen etrafıma bakındım ve bağırdım.

"ANDAAÇ! NERDESİİN?"

Bir kaç kez daha bağırdım. 
Lakin ses yoktu. Tam ilerleyecektim ki gözüm ilerideki çukura çarptı.
Andaç düşmüş olabilir mi diye düşündüm içimden.
Hızla çukura doğru ilerledim. Kafamı eğip Andac'ın baygın bedenini gördüğümde. Şoka uğradım.
Kafası kanıyordu.

Hemen etraftan topladığım kalın ağaç dallarını ve büyük bir taşı alıp çukurun içine, Andaç'a gelmeyecek bir şekilde attım.
Daha sonra kendim aşağı atladım.
Hemen Andaç'ın kafasını kaldırıp dizimin üzerine koydum.

Baygındı...

Andaç'ın uyanmasını sağlıyordum.
Ama gözlerini açmıyordu.
Saçlarına yapışan yaprakları, tozları, kumları temizliyordum.
Yüzünü avuçlarımın arasına alıp gözlerini açmasını sağladım.

Bir süre sonra Andaç kendine geldi.
Yavaş yavaş gözlerini açtı.
Elimle yanağına bulaşan kan lekelerini temizledim.

Andaç doğruldu oturur pozisyona geldi.

Andaç'dan

Gözlerimi açtığımda karşımda Koray hocayı gördüm.
Ne olmuştu bana?
Elimi alnıma götürdüğümde, elime kan bulaşmıştı.
Korkmuştum. Başım kanıyordu resmen.
Zor bir şekilde titreyen sesimle konuşmaya çalıştım.

"K- Koray hoca."

"Hşş zorlama kendini. İyi misin?"

"Hocam nasıl düştüm ben?"

"Bilmiyorum Andaç. 1 gündür kayıptınız Bartu'yla seni burada buldum."

"Bartu, Hocam Bartu nerdeee!?"

"Hşş Andaç, sakin ol. Onu buldum. Seni bulmak içinde ayrıldık. Şuan seni arıyor olmalı."

"Hocam nasıl çıkacağız buradan? Çok yüksek duruyor."

"Çıkacağız Andaç, Güven bana."

Başımı çarptığım için sersem gibiydim.
Hiç gücüm yoktu sanki.
Koray hoca beni kucaklayıp kaldırdı.

Bir süre arkama yaslanıp güç aldım.
O sırada Koray hoca çukurun bir köşesine Taşla, Kalın ağaç dallarını çapraz bir şekilde yerleştiriyordu.

Tamamen sabitledikten sonra yanıma gelip yüzümü avuçları içine aldı.
Bana bir süre bakıp,

"Ben yanındayım, bana güveniyor musun Andaç?"