27•

1.1K 37 19
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey bir çift yeşil göz oldu.
Aşkla koyu kahve gözlerime bakıyordu.
Kollarımı yorganın altından çıkarıp boynuna doladım. O da kollarını belime sardı.

"Günaydın güzelim." Gülümseyip gözlerinin içine baktım.

"Günaydın." Dün gece Rüzgar benimle birlikte uyumuştu. Bundan sonra da hep, birlikte uyuyacağımızı söyledi. Onun yanındayken kendimi o kadar güvenli hissediyorum ki, o varken kimse dokunamazdı bana. Gözlerimi kapatıp başımı boynuna yasladım.

Rüzgar saçlarımdan, ciğerlerine derin bir nefes çekti. Küçük bir öpücük kondurup konuştu.

"Kalkmayacak mısın yavrum?" Bıkkınca ofladım gözlerim kapalıyken. Hiç çıkmak istemiyordum yataktan.

"Canım hiç çıkmak istemiyor yataktan." Gülümseyip belimi daha sıkı kavradı.

"O zaman çıkmayız." Dediğinde gözlerimi açtım. Nasıl yani? Onaylamış mıydı beni? Umursamayıp gözlerimi tekrar kapattım.

Zilin çalmasıyla ikimizde gözlerimizi açıp birbirimize baktık.

"Birini mi bekliyordun?" Diye sorduğumda Rüzgar başını iki yana hayır anlamında sallayıp yataktan kalkarken ben de yorganı üzerimden çekip kalktım.

Merdivenlerden inip kapıyı açtı ben de Rüzgar'ın arkasından inip salonun ortasında durdum.

"Abla!" Rüzgar şaşırmış bir ifadeyle karşısındaki kadına, ablasına bakıyordu. Daha önce hastanede tanışmıştım ablasıyla.

"Ablanı içeriye almayacak mısın küçük kardeşim?" Deyip gülümseyerek yüksek topuklularıyla sesli bir şekilde içeriye girdi. Rüzgar hala şaşırmış bir şekilde bakarken sonunda konuştu.

"Abla ne işin var senin burada?" Gülümseyerek montunu çıkarırken konuştu.

"Kardeşimin evine gelemez miyim?" Kadın bana dönüp gülümsedi.

"Sen, hastanede tanışmıştık. Rüzgar'ın sevgilisiydin değil mi?" Rüzgar Damla'ya beni sevgilisi olarak tanıtmıştı ama o zaman sevgili değildik. Konuşmadan gülümsedim.

"Abla en azından haber verseydin." Rüzgar ifadesiz bir suratla yavaş adımlarla yürüyerek yanıma geldi.

"Bu beni istemiyor mu evinde?" Damla bana dönüp konuştu. Rüzgara dönüp baktım. Rüzgar yüzünü ellerinin arasına alıp sabır diledi.

"Abla geç otur hadi." Deyip koltuğu gösterdi. Damla gülümseyerek koltuğa otururken bende tam karşısına oturacaktım ki, Rüzgar göz işaretleriyle beni mutfağa çağırdı.

Ağır adımlarla Rüzgar'ın arkasından ilerleyip mutfağa girdim.

"Andaç, ablamın geleceğini bilmiyordum. Bozuntuya vermezsin değil mi?" Hemen kafamı iki yana hayır anlamında sallarken konuştum.

"Merak etme birşey demem, hem zaten bana ne yani sonuçta senin evin, senin ablan." Rüzgar gözlerini kısıp yüzüne alaycı bir ifade yerleştirirken konuştu.

"O ne demek şimdi? Sen benim sevgilimsin. Benimle yaşıyorsun, ve yaşayacaksın." Dediğinde anlamsız ifadelerle Rüzgar'a bakarken kısık bir ses tonuyla konuştum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 27, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YASAKSIN BANA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin