13•

989 38 36
                                    

Rüzgar hızlı ve sinirli adımlarla yanıma geliyordu. Korkudan titriyordum şuan. Gördüğüm şeyden sonra korkmazsam saçma olurdu zaten. Yerde kanlar için yatan bir adam vardı. İşkence edilmiş gibiydi. Ne yapacağımı şaşırıp öylece durdum. Rüzgar ilk önce odanın kapısını sertçe kapattıktan sonra kolumu tutup öfkeli gözleriyle bana bakmaya devam etti.

"Kimdi o adam? Adam ölmüş lan kimsiniz siz?!" Korktuğumu belli etmeyerek karşısında sert bir ses tonuyla konuştum.

"Bilmen gerekmeyen birşeyi öğrendin. Ama şimdi unutacaksın, ve odana gidip uyuyacaksın." Cebinden telefonunu çıkarıp biriyle konuştu. Buraya gelmesini ve adamı almasını söyledi. Ne işler çeviriyor bu Rüzgar? Ayrıca benim buradan kurtulmam gerek. Sonum bu adam gibi olsun istemiyorum. Rüzgar telefon konuşması bittikten sonra gözleriyle daha ne duruyorsun dermiş gibi bir bakış attı. Hemen odaya gidip kapıyı kilitledim. Çete bunlar yemin ederim çete Kaçmam lazım buradan. Biraz odanın içinde oturup gece yarısı olunca kaçacağım. Nasıl bilmiyorum ama kaçacağım.

Boş boş oturmaktan sıkılmıştım. 2 saat falan geçtiğine eminim. Yavaş yavaş harekete geçsem iyi olur. Nasıl kaçacağıma dair plan bile yapmadım. Şansa kaldı herşey. İçimden Nolur evde olmasın diye geçiriyordum. Kapıyı yavaşça açıp çıktım. Merdivenlere doğru ilerledim. Aşağıya baktığımda görünürde kimse yoktu. Yavaş adımlarla aşağıya indim. Evde olmadığından emin olduktan sonra mutfağa giderek camdan baktığımda evin kapısının önünde iki adam vardı. Şimdi bunları atlatmam gerek. Önce birine ilaç almasını söyleyip yollayacağım. Umarım inanır ve gider. O gittikten hemen sonra diğerine de ilacın ismini yanlış söylemişim. Gidip söyler misin diyeceğim. Umarım telefonla falan aramaz.

Kapıya doğru gidip kapıyı açtım. Zaten açar açmaz hemen önüme geldiler.

"Birşey mi istemiştiniz Andaç hanım?"
Dedi uzun boylu, sarışın, ela gözlü olan adam.

"Evet şey şu ilaçları alabilir misiniz?" Deyip daha önce hastaneden çıktıktan sonra doktorun yazdığı reçeteyi uzattım. Başını evet anlamında sallayıp Reçeteyi alıp hemen gitti.

Güzel şimdi diğerini atlatmam gerek. Planda kucuk bir değişiklik yaptım. O gittikten 2 dakika sonra yine kapıyı açtım. Bu sefer orta boylu, siyah saçlı, kahve rengi gözlü olan adam önüme geçti.

"Şey ben yanlış söylemişim. Oraya bir ilaç daha eklemem gerekiyordu. Doktor bana ismini söylemişti ilacın ama unuttum. Ama şey eczaneye gidince ilaç kutusunu görsem hatırlarım. Beni götürebilir misiniz?" Dedikten sonra adam bir kaç saniye durup konuştu.

"Rüzgar beyi aramam gerek bir dakika." Kaşlarımı çatıp hemen konuştum.

"Yok, yok siz aramayın. Gerek yok yani Ben aradım. Çok işi var aradığınız için size bağırmasın şimdi." Gülümseyip elimden geldiğince inandırıcı tavırlar sergiledim. Sonunda adam ikna olmuşa benziyordu.

"Buyrun efendim." Deyip önümden çekildi. Arabaya doğru gidip kapıyı açtı. Buradan sonrasını planlamadım yolda düşüneceğim artık. Arabaya bindikten sonra eczane yolunu aldık. Çok uzak değildi aslında ama bunlar heryere araba ile gidiyorlardı.

Eczanenin önüne geldiğimizde önce gönderdiğim adamı göremedim. Herhalde o eve dönüyordur şuan. Önce arabadan inip sonra inmem için kapıyı açtı. Hemen eczaneye girdik. Yalandan kadınla konuşurken bana arka rafta ki ilaçları gösteriyordu. O sırada arkamda bekleyen adama bir yalan söyleyip arabaya gitmesini sağladım.

YASAKSIN BANA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin