17•

959 39 85
                                    

Yüzüme gelen ışıkla yüzümü buruşturup gözlerimi araladığımda havanın aydınlanmış olduğunu gördüm. Karşımda ki duvar saatine bakarak saatin öğlen 14:00 olduğunu gördüm. Gözlerimi ovuşturup yataktan kalkıp banyoya girdim. Yüzümü yıkadıktan sonra aynanın karşısında bir kaç saniye durup banyodan geri çıktım. Yatağın üzerine oturup derin bir nefes alıp ne yapacağımı düşündüm. Burada temelli kalamam ve Rüzgar beni bir yol kenarında bırakmak varken neden geri buraya getirdi? Bugün hem bunu öğrenip, hemde kendime kalacak bir yer bulsam iyi olur. Koray hisselerimin halâ benim olduğunu söylemişti. Ama resmi olarak tam 18 yaşına girmediğim için hisselerimi yönetemiyorum 3 ay kaldı 18 yaşına girmeme. Hisselerimi hala ablam yönetiyor. Ama benim hisselerim olduğu için benim imzam olmadan hisselerimi satma gibi bir yetkisi yok. Öncelikle 3 ay boyunca nerede kalacağım onu düşünmem gerekiyor daha sonra bu Rüzgar kim? Bunu öğreneceğim. Oturduğum yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Odadan çıkıp merdivenlerin başına geldiğimde arkama dönüp Rüzgar'ın odasına doğru baktım. Umursamayıp merdivenlerden indim. Aşağı indiğimde Rüzgar salonda değildi. Ama yoğun bir sigara kokusundan az önce burada olduğunu anladım. Pencereden baktığımda bahçede de görünmüyordu. Yağan karı görünce, doğru düzgün kar keyfini bile çıkaramamıştım. Her sene kayağa giderdim bizimkilerle ama bu sene hayatım boyunca yaşayabileceğim en kötü en berbat sene oldu. Eski günleri özledim annem, babam, ablam, arkadaşlarım. Onlarla birlikte vakit geçirdiğim zamanları özledim.

Elimde olsa o günlere geri dönmeyi o kadar çok isterdim ki, şuan hayatıma bir bakıyorum da kimsem yok, kedi falan mı sahiplensem acaba?

Yav sen ilk önce bir kalacak yer bul.

İç sesime göz devirip yağan karı izlemeye devam ederken acıktığımı hissettim. Pencereden ayrılıp mutfağa gittim. Ne yapabilirim diye buzdolabını açıp bir kaç saniye bakındım. Buzdolabını geri kapatıp elimi belime koyarak Arkamı döndüm ve masanın üzerinde pizza kutusu ve orta boy bir kola gördüm. İlerleyip kutuya dokundum ve halâ sıcaktı.

"Rüzgar'mı bıraktı bunları?" Diye düşündüm ama kutunun içine açıp baktığımda hiç yenmemişti hatta yeni alınmış olduğu belliydi. Düşünmeyip raflara doğru ilerleyip üst raftan hemen bir bardak alıp masaya geri döndüm. Rüzgar benim için bırakmıştır herhalde diye düşünüp yemeye başladım.

Karnımın doyduğunu hissedince masadan kalktım ve çöpleri falan toparlayıp tezgaha bıraktım. Mutfaktan çıkıp merdivenlere yöneldim. Ve üst katta ki banyoya girip ellerimi falan yıkadım. Havluyla kurulayıp bir kaç saniye aynanın karşısında durduktan sonra banyodan çıktım. Aşağıya inmek yerine odama girdim ve Rüzgar'ın bana verdiği telefonu şarja koydum. Şarjımın dolmasını beklerken dolabı açıp ne gidebilirim diye baktıktan sonra siyah dar bir kot pantolon alıp, üzerine lila renginde polarlı kısa bir kazak aldım. Banyoya girip üstümü çıkardım ve az önce ki aldığım kıyafetleri giydim. Yine Rüzgar'ın taraklarından birini kullanarak saçlarımı taradım. İşim bittiğinde banyodan çıktım telefonun şarjı tam dolmadığı için beklemek yerine odadan çıktım. Aşağıya inip koltuğa oturdum ve kendime kalacak bir yer bulmayı düşündüm. İlk önce bir iş bulup daha sonra bir yere öyle yerleşmeye karar verdim. 18 yaşında olduğuma göre yapabileceğim tek iş, garsonluk ya da tezgahtarlık falan. Telefonun şarjı dolunca iş sitelerine bakmaya karar verdim. Sıkıldığımı farkedince biraz bahçeye çıkıp hava almaktan zarar gelmeyeceğini düşündüm. Yukarı çıkıp montumu almaya üşendim ve kazakla çıkmaktan birşey olmayacağını düşünüp kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda koruma falan yoktu. Çok garip ne Rüzgar, ne de bir tane bile koruma yoktu. Acaba Rüzgar beni burada tek bırakıp gitti mi diye düşündüm bir an.

YASAKSIN BANA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin