23•

807 31 31
                                    

Keyifli okumalar♡

Duygularım öyle karışıktı ki, düşüncelerimden nasıl kurtulacağımı bilmiyordum. Neden kaçmak varken ben, beni esir almış tutsak etmiş bir adama koşuyordum şuan? İstesem şuan karakola gidebilir, ya da şehir dışına çıkar ondan uzaklaşabildiğim kadar uzaklaşırdım. Fakat ben şuan deli gibi bu soğuk, yağmurlu hava da montsuz, ince bir kazakla, dizleri yırtılmış pantolon ve kanayan  dizlerimle ağlayarak koşuyordum.

O halde kendi sağlığımı hiçe sayarak koşarak sonunda hastaneye ulaşmıştım. Hastane nin önünde durup derin derin nefes alırken kafamı kaldırıp büyük hastaneye öylece baktım.

"Geldim." Deyip gülümsedikten sonra iç çekip hızlı adımlarla hastane kapısından girdiğimde durdum. Etraftaki insanlar bana bakıyordu. Eminim şuan içlerinden benim hakkımda 'bu kız deli falan olmalı.' Diye geçiriyorlardır. Hiç kimse umrumda değil, insanların ne düşündüğü umrumda bile değildi. Hızla karşıdaki danışmaya gidip Rüzgar'ın kaldığı katı sordum. Öğrendikten sonra merdivenlere yönelip koşarak 3 kat çıktıktan sonra kapı numaralarına bakarak Rüzgar'ın kaldığı odayı bulduktan sonra tam girecekken kapı da bir kadın ve 5 adam gördükten sonra durdum. Adamlar korumalardı, peki ya kadın kim? Kadını incelediğimde 20'li yaşlarda, sarışın, uzun boylu, ince ve uzun bacaklı, oldukça güzel bir kadındı. Kıyafetlerine bakılırsa ya işi varken apar topar gelmişti, ya da günlük hayatta da böyle giyiniyordu. Nedense içimde istemsizce bir kıskançlık oluştu. Kimdi bu kadın? Derin bir nefes alıp yürüdüm. Beni gören sarışın kadın dönüp bana bakarken konuştu.

"Kimsin, Rüzgar'ın bir yakını mısın?" Diye sorarken beni baştan aşağı süzdü. Böyle güzel bir kadının karşısına, bu şekilde yağmurdan ıslanmış saçlarımla, yırtılmış, kan bulaşmış pantolon ve kanayan dizlerimle çıkınca kadının karşısında kendimi çok tuhaf ve kötü hissetmiştim. Umursamayıp titreyen sesimle konuştum.

"Evet." Diyebildim ama şimdi ne diyeceğim? Nesi oluyorsun? Diye sorduğunda ne diyecektim? Bilmiyorum ama umarım Rüzgar'ın çok yakını değildir bu kadın.

"Nesi oluyorsun?" Diye sorduğunda gözlerimi yerden kaldırıp kadının gözleriyle buluşturup yutkundum. Harika korktuğum soruyu sormuştu. Buyur birde buradan yak.
Aklıma ilk gelen şeyle birlikte hemen konuştum.

"Kuzeniyim." Dediğimde kadın gözlerini kısarak bana baktı. Kollarını göğüsünün altında birleştirerek imalı bakışlar attığında gerilmeye başlamıştım.

"Kuzeniyim derken?" Dediğinde içimden kendime küfürler etmeye başlamıştım bile. Salak Andaç, şimdi ne olacak? Peki ya bu kız kim? Sormalı mıyım? Tabi soracağım, o bana sordu. Ben neden sormayayım?

"Ya siz, Siz kimsiniz?" Diye sorduğumda kadın tek kaşını kaldırıp imalı bakışlar atmaya devam ederken, tam cevap vereceği sırada gözlerimi kaçırıp sağıma baktığımda Can'ı görmemle birlikte panik yapıp hiç birşey söylemeden koşarak geldiğim yönden geri merdivenlere gidip saklandım.

"Bir bu eksikti!" Deyip merdivenlerden koşarak 1 kat aşağı indim. Umarım şu kadın beni tarif etmeye çalışmaz Can'a.  Hastaneden çıkarak bahçesine doğru ilerleyip arkada ki banklardan birine oturdum. Yağmur durmuştu ama gerçekten çok soğuktu hava. Bankta otururken ayağımın dibine bir kedi gelince gülümseyip hemen kucağıma aldım.

"Seninde mi annenle baban yok? Benimkiler beni bırakıp gittiler. Bu Dünya'da yapayalnız bıraktılar beni." Kedinin tüylerini okşarken gözlerimde dolmuştu. Ne oluyor? Ben neden Rüzgar için endişelendim ki? Andaç ne oluyor sana?

YASAKSIN BANA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin