harry potter imagine

jealousy

*Bu bölümde binanızı Sly olarak düşünün gencolar

•James Potter•

Arkadaşlarınla dersten çıkmış, biraz hava almak için dışarı gidiyordunuz.

Arkadaşların şu son zamanlardaki ruh halinin farkında oldukları için ellerinden geldiğince seni neşelendirmeye çalışıyorlardı.

Mutsuzluğunun sebebi sevgilin James'ti. Aslında hiçbir şey yapmamıştı.

Seni seviyordu, sana değer veriyordu. Çok güzel bir birlikteliğiniz vardı ama senin bu konuda güvensizliklerin vardı.

Hadi ama! Sonuçta o James Potter'dı. Sen ise bir Slytherin öğrencisiydin. Tabii ki de güvensizliklerin olacaktı.

Seninle sevgili olmadan önce Lily Evans'ı seviyordu, onun dediğine göre sevdiğini sanıyordu, ancak yine de endişelerin vardı.

"Hey, o James'in yanındaki Lily mi?" Arkadaşının dediği şey ile bakışlarını arkadaşlarının baktığı yere çevirdin ve bir ağacın altında sohbet eden sevgilini ve Lily'i gördün.

James'in arkası dönüktü ve sadece Lily'nin yüzünü görebiliyordun. James'e daha önce hiç bakmadığı gibi bakıyor, gülümsüyordu.

Ardından James'e yaklaşarak elini omuzuna koyup okşadığında içinde biriken öfke ile arkadaşlarını bırakıp yanlarına ilerledin.

Lily yanlarına yaklaşan seni gördüğünde gülüşünü bozarak gözlerini devirdi ve James'le yakınlığını bozmadan elini omuzundan çekti.

"James, konuşmamız lazım." James gülümseyerek sana döndü fakat senin sinirden kızarmış yüzünü gördüğünde suratı endişeli bir hal aldı.

"Y/n, bir şey mi oldu?"

"Oldu. Hadi gidelim." Sen James'in kolunu tutup ilerlemeye başladığında arkadan Lily'nın seslenişini işittin.

"Sonra konuşuruz James!" Sinirle bir nefes verdikten sonra yeterince uzaklaştığınızı fark edip durdun.
James merakla sana bakıyordu.

"Ne olduğunu söyleyecek misin?"

"Lily'nin sana karşı olan tavırlarından hoşlanmıyorum James." Hızlıca sorunu söylediğinde James şaşkınlıkla bakakaldı.

"Ah, beni kıskanıyor musun? Buna gerek yok Y/n." Alayla gülerek James'ten birkaç adım uzaklaştın.

"Gerek yok mu? James göremiyor musun sabahtan beri seninle flört ediyor?!"

"Hayır etmiyor! Sadece benimle konuşmak istedi o kadar! O hala benim arkadaşım Y/n tabii ki onunla konuşacağım!" James bir anda sesini yükselttiğinde şaşkınca ona baktın. Neden bu kadar tepki göstermişti?

"James o senin eskiden peşinde koştuğun kız! Nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin? O seni farklı görüyor bunu görmek bu kadar mı zor?"

"Paranoyaklaşıyorsun."

"Hah! Paranoyaklaşıyorum öyle mi? Biliyor musun madem öyle belki de şu an benim yanımda olmak yerine Lily'nin yanında olmalısın!"

Öfkeyle James'e bağırıp okula doğru ilerlediğinde James'in bağırışını duymuştun.

"Belki de öyle yapmalıyım!"

Dolan gözlerini elinin tersiyle sildin ve tuvaletten çıktın.

3 gün. Tam 3 gündür James'le hiçbir şekilde iletişim kurmamıştınız. İkinizde gururunuz el vermediği için ilk adımı atmıyordunuz.

Bu süreçte James'i Lily'le hiç birlikte görmemiştin. Aslında James'i de fazla gördüğün söylenemezdi. Arkadaşlarınız her ne kadar sizi yan yana getirmeye çalışsalarda ikinizde inatçı olduğunuz için bir türlü buluşamamıştınız.

Şimdi ise erkenden iksir sınıfına inmiştin. Dersiniz Gryffindor ile ortaktı ama en azından yarım saatlik süre içinde James ile karşılaşmayacaktın.

"Y/n." Galiba çok erken konuşmuştun. Sesin geldiği yere baktığında yanına yaklaşan James ile karşılaştın.

"James." Yanına geldiğinde ellerini masaya koydu ve sana doğru eğildi.

"Artık konuşmamızın vakti gelmedi mi sence de?"

"Konuşalım." Masanın üstünden elini tuttu ve hafifçe sıktı.

"Dediğim şeyler için özür dilerim sevgilim. Anlık bir sinirle söyledim hiçbirinde ciddi değildim. Lily konusunda da haklısın bana karşı normalden daha yakın olduğunu benim dışımda neredeyse herkes fark etmiş ama ben fark edemedim ve arkadaşça yaklaştığını düşündüm. Beni affedebilecek misin?"

James sana merakla bakarken bir şey demeyip yakasından çektin ve dudaklarını dudaklarına bastırdın. İlk defa ayrı kalmıştınız ve onu özlemiştin.

Ayrılacağın sırada James seni belinden tutarak kendine bastırdı ve öpücüğü sürdürdü.

Dudaklarınızı ayırdığınızda yakınlığınızı bozmadan birbirinize bakmaya başladınız.

"Seni seviyorum James Potter." James burnuna küçük bir öpücük kondurdu ve kafasını saçlarının arasına yerleştirdi.

"Seni seviyorum Y/n Potter."

[Düzenlemeler bi bitse de yazmaya geri dönsem be]