*Şarkıdan her şey anlaşılıyor bence:")
•James Sirius Potter•
Dersten çıkmış arkadaşlarınla dışarı gidiyordun.
Arkadaşlarının gülüşerek sohbet etmelerinin aksine sen mutsuz ve sessiz bir şekilde yanlarında ilerliyordun.
Nedeni ise sevgilin James Sirius'tu.
Üç yıldır süren bir ilişkiniz vardı ve ikinizde çok mutluydunuz. Okulun gözde çiftiydiniz, herkes size özeniyordu.
Ancak son zamanlarda onda bir sorun vardı.
Seninle ilgilenmiyor, sen yanına gitmedikçe gelmiyordu. Bunu ona söylediğinde sert bir şekilde çıkışıyordu ve sen bunun nedenini bir türlü anlamamıştın. Onunla konuşmak ve aranızdaki sorunları halletmek istiyordun ama o bunu istemiyor gibiydi.
Sürekli ortalıktan kayboluyordu, şimdiki gibi.
"Y/n, bak Rose orada. Ona sorabilirsin." Arkadaşının gösterdiği yere baktığında arkadaşlarıyla sohbet eden Rose'u gördün.
James'in bu tavırlarının nedenini biliyor olabilirdi. Sonuçta onun kuzeniydi.
"Pekala, ona soracağım." Arkadaşlarının arasından ayrılarak Rose'un yanına gittin.
"Hey, Rose. Biraz konuşabilir miyiz?" Rose bakışlarını sana çevirip gülümsedi ve yanına geldi. Seni çok seviyordu ve değer veriyordu. Onlardan bir yaş küçük olduğun için o ve James sana karşı fazla korumacı oluyorlardı.
"Bir sorun mu var Y/n?"
"Evet, aslında var. James'i son zamanlarda tanıyamıyorum Rose. O çok farklı davranıyor. Artık beni sevmediğini düşünmeye başladım. Bu davranışlarının sebebini biliyor musun?"
Dediğin şey ile Rose şaşkınca bakakaldı. James'ten böyle bir şey beklemiyordu. Sizin ilişkiniz çok farklıydı. Bir anda böyle olmanız Rose'un aklına kötü düşünceler getirmişti ve içten içe bunun olmamasını umuyordu.
"Bilmiyorum Y/n. Bunu daha önce hiç fark etmemiştim bile. Bizim yanımızdayken normal davranıyor her zamanki James. Şu an nerede olduğunu biliyor musun?"
"Hayır ama bulduğum anda onunla bu konuyu konuşacağım. Bu sefer nasıl tepki vereceği de umurumda değil bu davranışlarının nedenini öğrenmek zorundayım."
Rose ile vedalaşıp arkadaşlarının yanına döndün ve konuştuklarınızı anlattın. Onlar da James'i bulman ve onunla konuşman gerektiğini söylemişlerdi.
Hızla yanlarından ayrılarak okula girdin ve sevgilini aramaya başladın. Önüne gelen herkese soruyordun ancak aldığın cevap her seferinde olumsuz oluyordu.
Her yere bakmıştın. En sonunda pes edip durdun. Gözlerinin dolmaya başladığını hissettiğinde elinin tersiyle gözlerini sildin ve derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştın. Belki de Teddy ile birlikteydi, ya da yine bir yerlerde uyuya kalmıştı. Bu ilk kez olan bir şey değildi.
"Y/n. Ben de seni arıyordum." James'in arkadaşlarından biri olan Finn yanına gelerek konuştuğunda ona baktın. Sana bir kağıt uzattı.
"Bunu ortak salonda buldum. James muhtemelen sana verecekti ama düşürdü. Geç olmadan git bence." Kağıdı alıp teşekkür ettin ve Finn gittikten sonra kağıda baktın.
Öğle vakti astronomi kulesinde buluşalım.
James Sirius
Büyük ihtimalle seninle bu davranışları hakkında konuşacaktı ve aranızdaki sorunları çözecektiniz. Bu düşüncenin getirdiği mutlulukla seri adımlarla astronomi kulesine ilerlemeye başladın.
Haftalar sonra sonunda doğru düzgün konuşacaktınız ve bu yüzden biraz heyecanlanmıştın. Onu özlemiştin.
Astronomi kulesine geldiğinde gördüğün manzara ile donup kaldın. Vücudun uyuşmuştu ve hareket yetini kaybetmiş gibiydin.
James seni aldatıyordu.
Bir kızı kolları arasına almış, tutkuyla öpüyordu.
Kendine geldiğinde hızla yanlarına gittin ve James'in yakasından tutarak kızdan ayırıp sert bir tokat attın.
"Seni sikik herif!" James ve yanındaki kız şaşkınca sana bakarken sen James'in yakasını bırakmış, asanı onlara doğrultmuştun.
"Y-Y/n ben-"
"Kes sesini pislik! Bu yüzden haftalardır böyleydin değil mi? Bu yüzden bana kötü davrandın, bu yüzden canımı yaktın, bu yüzden umursamadın beni! Neden yaptın bunu?! Neden?! Madem sevmiyordun neden birlikte oldun?! Neden aldatmak yerine ayrılmadın benden?!"
"Y/n böyle söyleme b-ben seni seviyorum." James yanına yaklaşacakken asanı ona doğru yaklaştırmanla durdu.
"Yaklaşma bana! Senden nefret ediyorum James Sirius Potter! Bir daha karşıma çıkma!" Asanı cebine koydun ve dolu gözlerle sana bakan James'e alaycı bir şekilde gülümsedin.
"Atacağım hiçbir lanete değmezsin." Koşarak astronomi kulesinden indin ve yeterince uzaklaştığında yere çöküp ağlamaya başladın.
Haftalardır biriktirdiğin üzüntü ve keder bu olayla patlak vermişti ve şu an yere oturmuş sarsılarak ağlıyordun.
Kendini zorla durdurdun ve gözyaşlarını silerek ayağa kalktın. Elindeki kağıda yırtıp atmadan önce son bir kez baktın.
Artık bitmişti.
'Çünkü sonsuza kadar demiştin, şimdi tek başıma sokağından geçiyorum.'
[Boşverin aşkolar albus
ve scorpius ne güne var ayol]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
harry potter imagine
Fanfiction❝𝐢 𝐬𝐨𝐥𝐞𝐦𝐧𝐥𝐲 𝐬𝐰𝐞𝐚𝐫 𝐭𝐡𝐚𝐭 𝐢 𝐚𝐦 𝐮𝐩 𝐭𝐨 𝐧𝐨 𝐠𝐨𝐨𝐝.❞ [𝑯𝒂𝒓𝒓𝒚 𝑷𝒐𝒕𝒕𝒆𝒓 𝒌𝒂𝒓𝒂𝒌𝒕𝒆𝒓𝒍𝒆𝒓𝒊 𝒊𝒍𝒆 𝒉𝒂𝒚𝒂𝒍 𝒆𝒕] ▬▬▬▬𝐑𝐀𝐍𝐊𝐈𝐍𝐆𝐒🏆 #𝟏 𝒊𝒏 '𝒔𝒊𝒓𝒊𝒖𝒔𝒃𝒍𝒂𝒄𝒌' #𝟏 𝒊𝒏 '𝒋𝒂𝒎𝒆𝒔𝒑𝒐𝒕𝒕𝒆𝒓' #𝟏 𝒊�...