Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*bölümde Remus'u seherbaz olarak düşünün :*
•Remus Lupin•
"Şüpheliyi getirdik. Sorgu odasında sizi bekliyor."
Remus, Sirius ve James seherbazın dediği şey ile yerlerinden fırlayarak sorgu odasına ilerlediler.
Birkaç gün önce yapılan ölüm yiyen saldırısında onlarca büyücü ve cadı yaşamını yitirmiş ve çoğu da ağır yaralanmıştı. Bazıları ise kayıptı.
Ölüm yiyenlerin çoğu kaçmayı başarsa da bazıları yakalanmıştı ve şimdi teker teker sorguya çekiliyorlardı.
Sıradaki Y/n'di.
Sorgu odasına geldiklerinde odanın camından baktılar ve seni gördüklerinde birbirlerine baktılar. Hepsinin içini hüzün kaplamıştı.
"İsim benzerliği diye düşünmüştüm. Ondan bunu beklemezdim." James saçlarını karıştırarak sıkıntıyla konuştuğunda Sirius ona hak verdi. Remus ise hayal kırıklığına uğramıştı.
Sende Hogwarts'da öğrenciydin. Safkan olmana rağmen ayrımcılık yapmaz ve hak edene hak ettiği gibi davranırdın. Bu yüzden çoğu kişi tarafından sevilirdin. Bu kişilere Çapulcular'da dahildi.
Ancak şimdi seni burada görmeleri onlar için büyük bir hayal kırıklığı olmuştu. Özellikle Remus için.
"En iyisi sorguya ben gideyim." Sirius odaya girmek için hareketlendiğinde Remus onu kolundan tutarak durdurdu.
"Bunu ben yapacağım."
"Emin misin Aylak?" James şüpheyle konuştuğunda Sirius, elini Remus'un omuzuna koyarak destek verircesine sıktı.
Bu olaydan en çok onun etkilendiğinin farkındaydılar.
Nedeni ise Remus'un okul yıllarından sana aşık olmasıydı. Güzeldin, iyi kalpliydin, yardımseverdin ve hoşgörülüydün. Remus senin gerçek olamayacak kadar mükemmel olduğunu düşünürdü. Seni çok seviyordu.
Son yılınızda söylemek istemişti ancak tüylü sorunu yüzünden söyleyememişti. Onu istemeyeceğini düşünmüştü. Sonrasında bir daha karşılaşmamıştınız zaten. Seni aramış ancak bulamamıştı. Bir anda ortadan kaybolmuştun.
"Eminim Çatalak. Bunu yapmak zorundayım." Remus, arkadaşlarına son bir bakış atıp sorgu odasına girdi. Başın masaya eğik olduğu için odaya girenin kim olduğunu görmemiştin.
Remus elindeki dosyayı sertçe masaya bıraktı ve karşına oturdu.
"Bir ölüm yiyen saldırısı. Onlarca ölü, onlarca yaralı, onlarca kayıp...bunu herkesten beklerdim ama sen, senden beklemezdim."
Gözlerini senden ayırmıyordu fakat sen inatla kafanı masadan kaldırmıyordun.
"Bana bak Y/l/n." Kafanı kaldırdığında gördüğün tanıdık sima ile gözlerinin dolduğunu hissettin.
