harry potter imagine

Secret

•Sirius Black•

Koridorda birilerine çarpmamaya çalışarak hızlı adımlarla ilerliyordun.

Dersin başlamasına az kalmıştı fakat sevgilin Sirius kahvaltıda iksir sınıfına gelmen gerektiğiyle ilgili bir not gönderince kahvaltın biter bitmez kalkıp iksir sınıfına ilerlemeye başlamıştın.

Sınıfın olduğu yere geldiğinde vücuduna soğuk havanın çarpmasıyla titreyip adımlarını sınıfa yönlendirdin. Sınıfın kapısını açtığında yüzüne vuran sıcaklık ile rahatça nefes verip içeri girdin.

"Sirius?" Sınıf bomboştu birinin burayı ısıttığı belliydi. Bu kişinin sevgilin olduğunu düşünüyordun fakat o burada yoktu.

Dersin başlamasına az bir zaman kaldığını farkettiğinde gitmek için arkanı dönecektin ki görünmezlik pelerininin altından çıkan Sirius ile korkuyla sıçradın.

Hızla sana kahkahalarla gülen sevgilinin göğsüne sertçe vurdun.

"Seni moron aklından ne geçiyordu?!"

"Sus ve buraya gel güzelim." Göğsündeki elini tutarak seni kendine çekti ve ellerini beline dolayıp sıkıca sarıldı.

Elleri belinde gezerken burnunu boynuna gömmüş kokunu içine çekiyordu.

"Seni özledim."

Ellerini sevgilinin boynuna doladın ve yanağına öpücük kondurdun.

"Ben de özledim. Keşke böyle yapmak zorunda kalmasaydık."

Sirius'un ailesinin takıntıları yüzünden okulda birilerine yakalanmamak adına gizlice görüşüyordunuz. Eğer oğullarının bir muggle doğumluyla çıktıklarını öğrenirlerse bu ikiniz açısından da kötü olurdu. Bu yüzden en azından Sirius evden kaçana kadar böyle küçük aralarda özlem gideriyordunuz.

"Biliyorum bebeğim. Sadece biraz daha sabretmemiz gerekiyor. Evden kaçtığım zaman özgür olacağız. Fakat şimdilik..." belinden tutarak sıranın üstüne oturttu ve bacaklarının arasında yerleşti. Ne yaptığını anlamamıştın. Dersin başlamasına az kalmıştı ve profesör bu konuda oldukça katıydı.

"Sirius, derse geç kalacağız."

"Derse geç kalmayız y/n. İzin ver de özlemimi gidereyim."

"Özlemini nasıl gidere-" Sirius'un aniden dudağına yapışmasıyla cümlen bölünürken umursamayıp kollarını sevgilinin boynuna dolayıp öpücüğüne karşılık verdin.

Ayrıldığınızda tekrar öpmek için yaklaşıyordu ki parmağını dudağına koyup durdurdun.

"Derse gitmeliyiz."

Sirius bıkkınlıkla bir nefes verdi ve seni masanın üstünden indirdi.

"Pekala, sen önden git ben sonra gelirim."

Ona son kez gülümseyip sınıftan çıkacakken Sirius'un seni kendine çevirip son kez dudağına öpücük kondurmasıyla kıkırdayıp geri çekildin.
"Seni seviyorum güzelim."

"Bende seni seviyorum Patiayak."

İksir sınıfından çıktığın anda hızla koşmaya başladın. Profesörün derse girmemiş olmamasını umuyor ve dua ediyordun.

Profesörden kurtulsan bile en yakın arkadaşın Lily'nin gazabından kaçamayacaktın. Nedeni ise yaklaşık yarım saat önce onunla ksks ödevinin üstünden son kez geçmek için sözleşmiştin ve haliyle gitmemiştin. Muhtemelen ölecektin.

Sınıfa girdiğinde profesörün gelmediğini görünce rahat bir nefes verdin ve kendini yorgunca Lily'nin yanına attın.

Şuan Lily'nın kıpkırmızı bir suratla sana baktığını hissediyordun. Profesörün gelmesiyle arkadaşına dönmeden sessizce mırıldandın.

"Bana öyle bakma mazeretim vardı. Dersten sonra anlatacağım."

"Çocuklar lütfen kitapları-" profesörün sesi bir anda kapının açılmasıyla kesilmişti. Herkes gibi kapıya baktığında hiçbir şey olmamış gibi sınıfa girip sırasına oturan Sirius'u gördün.

"Bay Black. Geç kaldınız."

"Üzgünüm profesör önemli işlerim vardı." Deyip sana yandan bir bakış atmıştı. Gözlerini devirip önüne döndün.

"Peki bu önemli işinizin ne olduğunu söylemek ister misiniz? Ona göre cezanızı belirleyebilirim."

"Bir kızı öptüm ve çok hoşuma gitti. Kirazlı rujunun tadı..." Bu sefer direk olarak seninle göz teması kurduğunda kızarık yüzünle ona bakıp kafanı sana imayla bakan Lily'e çevirdin.

"Sanırım mazeretinin ne olduğunu anladım."

"Oh. Kes sesini!"

[Bu bölüm o kadar
kötü değilmiş lna]