Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•Lucius Malfoy•
"Hey bulanık! Burası sana fazla değil mi? Bence kendi sefil dünyana dönmelisin."
Duyduğun sözlerle gözlerini devirdin ve her zaman ki gibi sana bulaşan Jackson'ı görmezden gelmeye çalışarak kitabına kaldığın yerden devam ettin.
"Sana diyorum seni kanı bozuk!" Kitabının elinden çekilip yere fırlatılmasıyla gözlerini sana alayla bakan kişiye çevirdin.
"Ne istiyorsun Jackson?"
"Büyücülük dünyasına bir iyilik yapıp gebermeni." Dolmaya başlayan gözlerini ondan ayırdın.
Hogwarts'ın ilk yıllarından beri Jackson ve çetesi tarafından sırf muggle doğumlu olduğun için zorbalığa uğruyordun. İlk başlarda sadece laf atma ile başlayan bu zorbalık zamanla fiziksel ve psikolojik şiddete dönüşmüştü. Her ne kadar bu yapılanlara karşı güçlü durmaya çalışsan da artık bu durum senin için dayanılmaz olmaya başlamıştı.
"Oh, ağlayacak mısın yoksa?" Gülerek yanına yaklaştı.
"Senin bizim yanımızda yerin yok küçük bulanık." Her kelimesinde omzunu ittirip gerilemene sebep oluyordu.
En son sırtın kitap rafına çarptığında durmak zorunda kaldın. Jackson son bir darbe için elini kaldırmışken elinin havada kalmasıyla gözlerini Jackson'ın arkasındaki kişiye çevirdin.
Gördüğün kişi ile şaşkınlıkla ağzını araladın. Herkesi beklerdin ama Lucius Malfoy'u seni korurken görmeyi beklemezdin.
O sırada Jackson elini sertçe çekerek Lucius'tan kurtardı. "Eğlenceye katılmaya mı geldin Malfoy?" Lucius Jackson'a iğrenir gibi baktı gözlerini devirdi.
"Kendinle ilgili tek övünebileceğin şeyin kan statün olması üzücü Jackson. Bir dahakine kendi acınasılığını birilerine zorbalık yaparak kapatmaya çalışmak yerine kendini bir şeylerde geliştirmeye çalış. Arkadaş tavsiyesi."
Lucius Jackson'ın omzuna hafifçe dokunup giderken sen de peşinden ilerledin.
"Malfoy!" Lucius arkasını dönüp sana baktığında ona gülümsedin. "Teşekkür ederim. Beni koruduğun için." İlerlemeden önce belli belirsiz gülümsedi.
"Her zaman."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ortak salonda arkadaşınla otururken yanınıza gelen kişi ile bakışlarınızı size bakan Rodolphus'a çevirdiniz.
"Ihm Y/n, sana bir şey demem gerek." Arkadaşına saniyelik bir bakış atarak ayağa kalktın ve Rodolphus ile ortak salondan çıktınız.
Normalde hiçbir Slytherin seninle iletişim kurmadığı için tuhafsamıştın ve meraklanmıştın.
"Sorun ne Lestrange?" Nefes nefese kalmıştı ve gergin görünüyordu.
"Sorun Lucius. Jackson'la baya kötü bir kavgaya girdiler ve-"
"Ne demek kavgaya girdiler?! O iyi mi?"
"Şey, kedavra laneti yemekten dakikalar önce kurtulan birine göre oldukça iyi fakat suratı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim."
"Ne bekliyoruz o zaman yanına gidelim." Hızlı adımlarla Slytherin ortak salonuna girdin ve Rodolphus'un gösterdiği yere doğru ilerledin.
Görüş açına Lucius girdiğinde kalbinin hızlanmasına engel olamadın. Koltukta oturuyordu, başı eğik olduğu için yüzünü göremiyordun bu yüzden yanına yaklaştın.
"Lucius." Başını kaldırıp sana baktığında istemsizce gözlerin dolmuştu. Yanına oturdun ve elini morarmaya başlamış elmacık kemiğine değdirdin.
"Kötü görünüyor."
"Nereden duydun?" İlk başta neyden bahsettiğini anlayamasan da sonra anlamıştın.
"Rodolphus söyledi." Sessizce bir küfür savurdu ve arkasına yaslandı. Kendini sakinleştirmeye çalışırcasına gözlerini yumdu.
"Neden onunla kavga ettin?" Sorduğun soruyla duraksadığını farketmiştin.
"Sadece, sinirimi bozuyordu."
"Bu bir cevap değil." Gözlerini açarak gözlerine değdirdi. Bakışlarını kaçırmak istesende bunu yapamıyordun. Kitlenmiş gibiydin.
"Senin hakkında konuşuyordu. Pek güzel şeyler söylediği söylenemezdi. Onu uyardım fakat beni dinlemeyip daha da ileri gidince dayanamadım."
Eline bir bez alıp kanayan yaralarına hafifçe dokundurmaya başladın. Gözlerinin üzerinde olduğunu hissediyordun ve bu kızarmana neden oluyordu.
"Üzgünüm."
"Olma. Sen bir şey yapmadın."
"Biliyorum ama..." kafanı eğdiğinde elini çenene yerleştirerek göz göze gelmenizi sağladı.
"Aması yok Y/n. İsteseydim yapmayabilirdim. Yapmamın sebebi..."
"Evet?"
"Yapmamın sebebi seni seviyor olmamdı." Pekala, bunu beklemiyordun. Bu yüzden verdiğin tepki biraz tuhaftı.
Oturduğun yerde geriye sıçradın ve Lucius'tan uzaklaştın.
"S-sen ciddi misin? Benimle alay ediyorsun değil mi?" Hemen yanına gelerek ellerinden tuttu.
"Böyle bir şeyi düşünme bile. Ben seni aileme karşı çıkacak kadar çok seviyorum Y/n. Lütfen sevgimin sahte olduğunu düşünme."
Sen bir şey demezken o tuttuğu ellerini hafifçe sıktı ve kendine çekerek öptü. Şaşkınlıktan bir şey diyemiyor ve sadece karşındaki oğlanın sana sevgiyle davranışını izliyordun.
"Bir şey demeyecek misin?"
"Lucius, seni seviyorum." Sen ellerinizi ayırıp hızla ona sarılırken o da şaşkınlığını üzerinden atarak seni kucağına çekti ve öpmeden önce fısıldadı.
"Bundan sonra kimse sana zarar veremeyecek güzelim. Seni her daim koruyacağım."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu cümleyi yazarken her ne kadar içimden 'korumana ihtiyaç yok dostum' desemde aklıma başka bir şey gelmediği için değiştirmeyeceğim.😌✌
