•Draco Malfoy•
Malfoy malikanesinin uzun koridorlarında nefes nefese ilerliyordun. Harry, Hermione ve Ron'un buraya getirildiğini duymuş, duyduğun gibi de Dobby ile buraya gelmiştiniz.
Etraf normal olmayacak derecede sessizdi. Bu seni oldukça ürkütmüştü. Tüm ölüm yiyenlerin burada olması gerektiğini düşünürsek korkmak için gayet makul bir sebepti.
Bir yol ayrımına gelince durdun ve tedirgin bir şekilde etrafa bakan Dobby'e döndün.
"Sen aşağı git Dobby. Ben yukarı gideceğim."
Dobby seni onaylayıp aşağı indiğinde bir anda koca malikanede yankılanan çığlıkla kanının çekildiğini hissettin.
Bu Hermione'nin sesiydi!Hızla sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladın. O an ne ile karşılaşacağın umurunda değildi. Tek düşündüğün en yakın arkadaşını kurtarmaktı.
Sesin geldiği yere geldiğinde Draco'nun teyzesi Bellatrix'i Hermione'nin üstüne oturmuş kolunu çizerken gördün. Sinirle asanı kavradın ve Ona doğrulttun.
"Expelliarmus!"
Bellatrix'in elindeki bıçak odanın ucuna fırlarken gözleri anında seni buldu ve sinirle ayağa kalktı.
"Arkadaşıma bulaşmayacaktın kaltak!""Y/n! Buraya gelmemeliydin." Hermione'nin ağlayarak söylediği şeye karşı ona saniyelik bir bakış atıp tekrar bakışlarını sana alayla bakan kişiye çevirdin.
"Ah! Arkadaşın haklı y/n. Buraya gelmemeliydin."
"Incarcerous!"
Arkandan gelen büyüyle birlikte kalın ipler vücudunu bağlamış, seni hareketsiz bırakmıştı. Bellatrix kahkahalarla gülerken yanına gelen kişiyle sana büyüyü yapan kişiyi görmüş oldun. Lucius Malfoy.
Bir şey olacağını sezdiğinde Hermione'ye gitmesi gereken bir bakış attın ve gözlerini sana bakan ölüm yiyenlere çevirdin.
"Sen de kimsin?" Lucius Malfoy'un sorduğu soruyu cevapsız bıraktın ve onlara bakmayı sürdürdün. Gerekmedikçe konuşmayı düşünmüyordun.
"Bu kızı bir yerde gördüğüme eminim ama nerede?" Bellatrix'in dediği şeyle içini endişe kaplamıştı. Eğer Harry Potter'ın yakın arkadaşı olduğunu öğrenirlerse bilgi almak için her şeyi yaparlardı.
"Bu kız da kim Lucius?"
Bu sesi tanıyordun. Narcissa Malfoy. 'Tüm Black'ler ve Malfoy'lar gelecek anlaşılan' diye düşündüğünde, o kişilerin arasında Draco'nun da olacağını farkettiğinde panikledin. Seni görmesini istemiyordun.
Nedeni ona uzun süredir aşık olman ve seni bu şekilde görmesini istememendi. Evet, ondan okulun ilk yılından beri hoşlanıyordun. Fakat o seni gördüğü her yerde ezikliyordu.
Böyle davranmasıyla ona olan hoşlantının zamanla biteceğini düşünüyordun ancak yanılmıştın. Ona olan hoşlantın giderek aşka dönüşmüştü ve bu işini iyice zorlaştırmıştı.
Şimdi uzun bir aradan sonra onu göreceğin için fazlasıyla paniklemiştin. Kesinlikle şu an ölüm yiyenler tarafından esir tutulman umurunda değildi.
Narcissa Malfoy yüzünü görebilmek için önüne geldiğinde o kadar karşılaşmanıza rağmen yine de seni tanıyamamış gibiydi. Bunun getirdiği rahatlama hissiyle rahatça nefes verdin.
"Neden geldiğini biliyor musunuz?"
"Küçük bulanık arkadaşını kurtarmaya gelmiş. Aptal cesareti yüzünden yakalandı!"
"Daha çok küçük. Hogwarts'da okuyor olmalı. Draco tanıyor olabilir. Ben onu getireyim." Narcissa Draco'yu getirmeye giderken Bellatrix dibine gelerek yüzünü dikkatlice süzdü.
"Seni bir yerden tanıyorum küçük. Ama nereden?"
Cevap vermeyerek boş gözlerle baktığında sinirle dişlerini sıkarak geri çekildi.
"Lanet atmamak için kendimi zor tutuyorum!"
O sırada kapının açılmasıyla sinirli hali anında yok olmuş, sırıtmaya başlamıştı. Onun ani ruh hali değişimiyle tırssanda belli etmeye niyetin yoktu.
"Draco! Yanıma gel ve şu kızı tanıyıp tanım-" Bellatrix'in sözü Dobby'nin şaşkınlık nidasıyla bölünürken herkes arkaya bakmış ve kapatıldıkları yerden kurtulan Harry ve Ron'u görmüşlerdi.
"Harry gidin! Hemen!" Seni kurtarmaya çalışacaklarını biliyordun fakat bunu istemiyordun. Eğer bunu yaparlarsa hiç şüphesiz yakalanırlardı ve bu olursa onları bir daha kimse kurtaramazdı.
"Hayır y/n! Bu işte beraberiz. Seni arkada bırakamayız."
Hermione'nin ağlamaklı sesiyle ona bakıp burukça gülümsedin ve hepsine son kez bakıp Dobby'e seslendin.
"Dobby! Konuştuğumuz gibi." Dobby dolu gözlerle sana bakıp kafasını salladı ve herkes ile birlikte cisimlendi.
"Her şey planlıymış! Seni küçük-" Bellatrix asasını kaldırıp lanet atacaktı ki Narcissa'nın sesi onu durdurdu.
"Bellatrix dur! Draco buraya gel ve kızı tanıyıp tanımadığını söyle."
Draco sessizce önüne geldiğinde tamda tahmin ettiği kişiyi karşısında görünce kalp atışları hızlanmış ve elleri tedirginlikle terlemeye başlamıştı.
Endişesini kimsenin görmemesi için surat ifadesini stabil tutmaya çalıştı ve bakışlarını senden çekerek annesine çevirdi.
"Onu tanımıyo-"
"Yalancı!" Bellatrix asasını sana doğrultarak bağırdı.
"Onu nerede gördüğümü hatırladım. Draco'ya zihinbend öğretirken anılarında gördüm! Draco onu tanıyor ve değer veriyor!" Draco gerçeğin ortaya çıkmasıyla gerilerken gözleri gözlerinle buluştu ve dolu gözlerle sana bakmayı sürdürdü.
"Bu doğru mu?" Narcissa, Bellatrix'i umursamayarak Draco'ya baktığında Draco gözyaşlarını tutamayarak ağlamaya başladı. Onun ağlamasını görünce gözlerin dolmuştu. Draco'yu ilk defa böyle görüyordun. Bu canını acıtmıştı.
"Evet, lütfen ona zarar vermeyin." Sevdiğin adam ağlayarak ailesine yalvardığında Bellatrix yanına yaklaşarak asasını boğazına dayadı.
"Sevgi... Sevgi zayıflıktır Draco. Buna izin veremem." Asasını boğazına sertçe bastırdı. "Son bir sözün var mı küçük?"
Başını şiddetle ağlamakta olan Draco'ya çevirdin ve gözünden bir damla yaş akarken burukça gülümsedin.
"Tek bildiğim, seni sevmek kaybedilen bir oyundu."
"Avada kedavra!" Bedenin yere düşerken son duyduğun sevdiğin adamın adını haykırmasıydı.
[Bunu yazarken nasıl bir psikolojideymişim merak ettim]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
harry potter imagine
Fanfic❝𝐢 𝐬𝐨𝐥𝐞𝐦𝐧𝐥𝐲 𝐬𝐰𝐞𝐚𝐫 𝐭𝐡𝐚𝐭 𝐢 𝐚𝐦 𝐮𝐩 𝐭𝐨 𝐧𝐨 𝐠𝐨𝐨𝐝.❞ [𝑯𝒂𝒓𝒓𝒚 𝑷𝒐𝒕𝒕𝒆𝒓 𝒌𝒂𝒓𝒂𝒌𝒕𝒆𝒓𝒍𝒆𝒓𝒊 𝒊𝒍𝒆 𝒉𝒂𝒚𝒂𝒍 𝒆𝒕] ▬▬▬▬𝐑𝐀𝐍𝐊𝐈𝐍𝐆𝐒🏆 #𝟏 𝒊𝒏 '𝒔𝒊𝒓𝒊𝒖𝒔𝒃𝒍𝒂𝒄𝒌' #𝟏 𝒊𝒏 '𝒋𝒂𝒎𝒆𝒔𝒑𝒐𝒕𝒕𝒆𝒓' #𝟏 𝒊�...