•Hermione Granger•
Yavaşça dolmaya başlayan gözlerinle sevdiğin kızın başka biriyle dans edişini izliyordun.
Normalde burada bir dakika bile durmaz, dışarı çıkıp göz yaşın kalmayana kadar ağlardın fakat şuan yapamazdın. Çünkü ona tüm gün yanında duracağına söz vermiştin, ancak o senin yanında değildi.
Gözlerini Viktor ile oldukça yakın bir konumda dans eden Hermione'den çekerek elindeki bardağa çevirdin.
Hermione Granger. Kalbini hızlandıran tek kişi, yanında durmak istediğin tek kişi, ilk aşkın...
Onunla okulun ikinci döneminde iksir dersinde eşleştiğiniz zaman tanışmıştın. O gün ders boyu sohbet etmiş ve kısa zamanda da arkadaş olmuştunuz. Seni Harry ve Ron ile tanıştırmıştı.
Zaman geçtikçe aranızdaki bağ güçlenmişti. İkinizde sadece birbirinizin en yakını olmak istiyordunuz, başkalarıyla daha fazla takılınca birbirinizi kıskanıyordunuz.
Bunlar birbirinize beslediğiniz arkadaşça duygulardı, yani sadece Hermione'nin ki öyleydi. Sen yönelimini fark ettiğinde senin arkadaşça sandığın duyguların öyle olmadığını anlamıştın.
İlk birkaç yıl bunu saklasan da artık ona açılmaya karar vermiştin. Hatta onu baloya davet edecektin fakat Hermione'nin yanına gelip Viktor Krum'un teklifini kabul ettiğini söylemesiyle içindeki tüm heyecan uçup gitmişti.
Yönelimini ve Hermione'ye olan hislerini sadece Draco biliyordu. Aslında Hermione'ye bulanık dediği ve Harry'e sürekli sataştığı için ondan hiç haz etmiyordun ancak bir gün astronomi kulesinde ağlarken Draco'nun yanına gelmesiyle anın etkisiyle her şeyi anlatmıştın.
Ve o beklediğin tepkinin aksine bunun utanılacak bir şey olmadığını ve seni her zaman destekleyeceğini söylemişti. Ardından da baloda eşi olmanı teklif etmişti.
Salona ilk geldiğinizde Hermione'nin tepkisini tuhafsamıştın. Geldiğiniz zaman ki süre boyunca ikinize sinirli bir şekilde bakmış sonra da Viktor ile dansa kalkmıştı.
"Viktor'a öyle bakmaya devam edersen lanet yemiş gibi yere çakılacağından eminim."
Draco kolunu omzuna atıp konuştuğunda gözlerini devirerek belli belirsiz sırıttın. Draco yönelimini bildiği için sana yakın davranmaktan ve temasta olmaktan çekinmiyordu.
"Belki de amacım budur." Elindeki ateş viskisini kafana diktiğinde Draco bardağı elinden aldı ve elinden tutarak dans pistine ilerledi.
"Biraz kafanı dağıtmalısın Y/l/n. Sarhoş olmaya başladın ve her şeyi yapabilme eğilimindesin."
Draco'nun dediklerini umursamadan Hermione'nin elini öpen Viktor'a baktığında içinin öfkeyle dolup taştığını hissettin. Bu görüntü canını acıtmıştı.
Hızla Draco'dan ayrılarak öfkeden dolmuş gözlerinle salonun çıkışına ilerledin. Sesler kulağına uğultu gibi geliyor, göz yaşların yüzünden görüşün bulanıklaşıyordu. Göz yaşlarını elinin tersiyle silip elbisenin eteklerinden tutarak ilerlediğinde tek istediğin odana gidip deli gibi ağlamaktı.
"Y/n bekle!" Şu durumda en son duymak istediğin sesi duyduğunda gözlerini sıkıca yumarak adımlarını durdurdun.
Omuzlarına konan iki el hissettiğinde gözlerini açtın ve endişeyle sana bakan 'en yakın arkadaşını' gördün. Özenle toplanmış saçları ve üstüne tam oturan elbisesiyle tam bir prenses gibi görünüyordu fakat şu an bunu umursamayacak kadar öfkeliydin.
"Sorun ne? Beni orada bırakmayacağına söz vermiştin."
"Sorun ne biliyor musun? Sorun sen ve lanet olasıca aptallığın!" Ellerini omuzlarından ittirerek ondan uzaklaştın. Tek istediğin ona olan tüm öfkeni kusmaktı.
"Aptalın tekisin! Her şeyi bildiğini sanıyorsun ama hiçbir şey bildiğin yok! Sen orada onunla dans ederken benim içten içe öldüğümden haberin yok senin!"
Gözlerini Hermione'ye çevirdiğinde üzüntüyle sana baktığını gördün. Kafası karışmış gibiydi.
"Y-Y/n neden böyle şeyler söylediğini anlayamıyorum." Ellerini sinirle saçlarının arasından geçirdin.
"Hâlâ anlamadığını söylüyorsun! Gözlerin sadece sana asılan 'erkekleri' görüyor, sadece Viktor'u görüyor. Senin gözlerin sana olan aşkım dışında her şeyi görüyor Hermione! Arkadaşın olmak istemiyorum çünkü dudaklarını öpmek istediğim biriyle arkadaş kalamam."
Gözlerin tekrar dolmaya başlarken sessizce bir küfür savurdun ve şaşkınlıkla sana bakan Hermione'nin yanından geçerek ilerlemeye başladın.
"Asıl aptal olan sensin!" Sevdiğin kızın bağırışı ile arkanı döndün. Sana kızgınlıkla bakıyordu.
"O kadar aptalsın ki günlerdir balo için senden teklif beklediğimi farkedemedin! O kadar aptalsın ki seni Draco'yla gördüğümde ne kadar kıskandığımı göremedin! Ben ne kadar aptalsam, sen de o kadar aptalsın!"
Artık ikinizde ağlıyordunuz. İkinizde birbirinize olan hislerinizi haykırmanın verdiği rahatlık hissiyle birbirinize bakıyordunuz.
Yavaşça sevdiğin kıza yaklaştın."O gün, sen Viktor'un teklifini kabul ettiğin gün ben teklif edecektim ve planlarımda seni astronomi kulesine götürüp orada hislerimi açmak vardı. Ama sen gelip-"
Daha fazla kendini tutamayıp hıçkırdığında Hermione kollarını beline sardı kafasını boynuna koydu. Sen ağlarken o saçlarını okşayarak seni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Özür dilerim. Sana yaşattıklarım için, her şey için." Kafasını kaldırıp seninle yüz yüze geldi.
"Bende özür dilerim. Seni fark edemediğim için." Alnını alnına dayayarak gözlerini kapattın.
"Seni seviyorum." Sevdiğin kızın mırıldanışını duyduğunda gülümsedin ve onu öpmeden önce mırıldandın.
"Sana aşığım."
Bu nasıl bölüm ismi aq ipek yolundan uzun.
[Değiştirdim ismi zbajakekf]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
harry potter imagine
Fanfiction❝𝐢 𝐬𝐨𝐥𝐞𝐦𝐧𝐥𝐲 𝐬𝐰𝐞𝐚𝐫 𝐭𝐡𝐚𝐭 𝐢 𝐚𝐦 𝐮𝐩 𝐭𝐨 𝐧𝐨 𝐠𝐨𝐨𝐝.❞ [𝑯𝒂𝒓𝒓𝒚 𝑷𝒐𝒕𝒕𝒆𝒓 𝒌𝒂𝒓𝒂𝒌𝒕𝒆𝒓𝒍𝒆𝒓𝒊 𝒊𝒍𝒆 𝒉𝒂𝒚𝒂𝒍 𝒆𝒕] ▬▬▬▬𝐑𝐀𝐍𝐊𝐈𝐍𝐆𝐒🏆 #𝟏 𝒊𝒏 '𝒔𝒊𝒓𝒊𝒖𝒔𝒃𝒍𝒂𝒄𝒌' #𝟏 𝒊𝒏 '𝒋𝒂𝒎𝒆𝒔𝒑𝒐𝒕𝒕𝒆𝒓' #𝟏 𝒊�...