İyi okumalar...
....
Dua et kocan yalvardı!
Zihnimde yankılanan bu cümleler yüzünden kendimi kaybetmiştim. Sinirle bulduğum eşyaları duvara fırlatırken, camın kenarında tekli koltuğa oturmuş bana bakan Bartın'a baktım. Elindeki bardaktan yudum alırken bulduğum yastığı ona fırlattım.
Demek o kıza yalvarmıştı.
Şimdide bana yalvarsana hadi!
Kaç gündür yaşadığım şeylerle birlikte bu olayda artık patlak vermiştim. Sinir krizi geçiriyordum. İçimi döküp, döküldüğüm kadar can yakmak istiyordum.
Yastık yanından geçerken bir yastığa birde bana baktı. Elindeki bardağı sertçe masaya koyup karşıma geldiğinde kafamı yukarıya kaldırdım. Ondan korkacak değildim.
"Derdin ne? Kavga mı istiyorsun?"
Kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyorum şuan, zira kendisi sabrımı acayip zorluyordu.
"O kıza yalvardın mı Bartın? Gerçekten yaptın mı bunu?"
"Yalvarmak mı? Cidden o gerizekalıya mı inandın. Yalvarmak değil, küçük çaplı bir tehtid ettim." dedi.
"Ne konuda?"
"Ne yapacaksın. Yaptım işte birşey!"
Yaptım işte birşey mi? Allahım çıldıracağım iyice.
"Gel gözünü seveyim ayrılalım." dedim yalvarır gibi. Dayanamıyordum çünkü artık. Fakat o bana öyle bir bakmıştı ki bir an için söylediğime pişman olmuştum. Gözlerindeki o buz silselesi her geçen saniye çoğalırken bana doğru bir adım attı.
"Ayrılmak mı?"
Sesindeki o tını bir adım geri atmamı sağladı. Gözlerim, onun yeşilleriyle buluştuğunda gözlerindeki yabancılığı örseledim.
"Bartın olmuyor. Bak denedik, yapamıyoruz."
"Ayrılmıyoruz. Saçma sapan düşüncelere kapılma."
"Bartın.."
Elini havaya kaldırıp sözümü kesti.
"Sana ayrılmıyoruz dedim değil mi? İster kabul et ister etme umurumda dahi değil. Seni hiç bir kuvvet benden alamaz!"
Bu, bu normal değildi. Bartın bir plan için benimle evlenmiş olmazdı. Birşey vardı ortada anlayamadığım.
Yatağa oturup karşımdaki camdan dışarıya baktım. Bartın'da gelip oturdu. Kafamı ona çevirdim. Benim gibi karşıya bakıyordu.
"Benimle sadece plan için evlenmedin değil mi? Başka bir sebep daha var?"
Kafasını salladı. Umarım aklımdaki değildir. Derince yutkunup konuşmaya başladı.
"Seni gördüğümde daha 17 yaşındaydın. Bu asi hallerin, yada herkese dik başlı olman bilmiyorum hoşuma gitti. Bir gün baban geldi. Benden yüklü bir miktar para aldı. Ödeyeceğine de söz verdi. Aradan 1 yıl geçti ama hala ödememişti. Bir gün bir telefon geldi babandı. Bana parayı ödeyemeyeceğini onun yerine-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mısralardaki Hüzün (Hüzün Çiçeği Serisi/1)
Teen Fiction... Hayat onun üzerinden kumar oynuyor. O ise bir seyirci gibi kenarda izliyordu. Arkasına dönüp babasına baktı. Yüzünde merhamet namına bir duygu beslemeyen o adama. Baba beni duyuyor musun? Bak kızın artık bir şey başardı. Küçükken senden hiçbi...
