22.Bölüm 🥀

688 77 22
                                    

İyi okumalar..

...

Üzerimdeki ceketi çıkartıp sakin adımlarla koltuğa bıraktım ve saçımdaki tokayı çıkartıp saçlarımı saldım. Sıkı bağladığım için hafif baş ağrısı vardı. Boynumu iki yana yatırıp ağrıyı azaltmaya çalıştım. Arkamdaki hareketlilik ile kafa hafif arkaya çevirdim. Bartın, yatağa yaslanmış bir ayağını yatağa uzatmış diğer ayağını ise uzattığı ayağının altına kırmıştı. Yavaş adımlarla yanına yaklaşıp yanına oturdum. Dümdüz karşıya bakıyor konuşmuyordu. Kafamı yana çevirip işaret parmağımın arkası ile yanağını okşadım.

"Ne düşünüyorsun?"

Yandan bana bakmıştı ve gözlerini kapatıp açtı. Belli içini kemiren bir durum vardı. İsyan edercesine fısıldadı.

"Koruyamıyorum! Ne seni nede diğerlerini Koruyamıyorum."

Kaşlarımı çattım ne demek Koruyamıyorum! Elimi çekip bedenimi ondan tarafa çevirdim ve çenesinden tutup yüzünü bana döndürttüm.

"Sana bunu düşündüren ne?"

"Fikret, Fehmi ve baban olacak şahsiyet var birde."

"Sen elinden gelenin en iyisini yapıyorsun. Böyle düşünüp kendini yıpratmanı istemiyorum. Hayır yani bende birşey oldu sandım iki saattir ne düşünüyor bu adam diyorum."

Çenesini parmaklarımdan kurtarıp sağ elimi avuçlarının içine aldı. Elimin iç kısmında gezinen parmak uçları beni mayıştırmaya başlamıştı bile. Unutmamış!

"O Patrick mi ne boksa o ne ayak? Hayır sana bakışları hiç hoşuma gitmiyor Şimal!"

Gözlerimi açıp ona baktım. Kıskançlık sen nelere kadirsin ya..

"Kendi halinde biri işte, iyi adamdır ama hakkını yemeyelim şimdi."

"İyi adam'mış! Daha operasyonda az daha adamı kaçırıyordu elinden, neyi iyi Allah'ını seversen."

"Sen beni mi kıskandın? Ya kıyamam ben sana gel bakayım şuraya."

Elimle kafasını tutup göğsüme yatırdım. Kolları belimi sararken yataktan kayıp kafamı yastığa koydum.

"Ne kıskanması ya sadece sana olan tavırları ve bakışları hoşuma gitmedi."

"Küçükken de böyleydin sen! Bir laf vardı doğruymuş demek ki, bir insana yedisinde neyse yetmişinde de öyledir. Tam sana yazılmış valla Bartın."

"Çok komik! Öldüm gülmekten."

Yanağını sıkmaya başladığımda kafasını çekip homurdanıyordu. Elimi tutup kafasını diğer tarafa yatırdı.

"Dursana bir. Uyumaya çalışıyorum şurada!"

"Kalbimi kırarsın ama Bartın."

"Mina'ya baktın mı? Bayadır boşluyoruz onu. Yarın olmadı ful onunla vakit geçirelim."

Mina, hastaneden çıktıktan sonra toparlanmaya başlamıştı. Yediği içtiği herşeye dikkat ediyorduk. Bu bir kaç hafta içerisinde babam ve annem görmeye gelmişti. Bartın her ne kadar eve almak istemese de böyle birşeye hakkı olmadığı için almıştı. Tabi Mina'nın yalvaran bakışları da vardı.

Mısralardaki Hüzün (Hüzün Çiçeği Serisi/1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin